Memuriyet getirecek üni bölümleri (hemşirelik vb.) okuyun, yahut bir halta yaramasa bile üni okuyup sonradan subay, astsubay, polis, gardiyan, zabıt katibi vb. olmaya bakın.
Ticari zekanız varsa, çocukluktan orada burada çıraklık yapmışsanız, orada burada çalışıp piyasayı tanır hale geldiyseniz okumasanız da olur tabi.
Lakin elinizde avucunuzda birşey yoksa mecburen okuyup memuriyet kovalayın.
Özgür demirtaş, celal şengör gibi tipler sıradan insanlar ile empati kuramıyorlar, bu yüzden saçma sapan önerilerde bulunuyorlar. Ekmek aslanın ağzında, kendinizi kurtarın önce.
Bilimi, irfanı, sanatı kim yapacak peki? Hali vakti yerinde olan ailelerin iyi yerlerde okuyan çocukları ya da çok zeki olup en az odtü kalibresinde üni okuyabilen çocuklar. Siz memur vb. olup memurla evlenin, çocuğunuzun da bilim yapacak imkanı olsun. Ya siz? Hayatta adalet yoktur, sıradan ailede doğup sıradan insan gibi yok olacaksınız. Bu yüzden hayattan alabildiğiniz en fazla verimi alın.
Burada 18 yaş civarındaki gençlere duyurulur. Başınızı kurtarmaya bakın. Yoksa birkaç yıl sonra sigortalı fabrika işçiliği, kasiyerlik, uzman çavuşluk falan kovalamaya başlarsınız. Ömrünüz de ağız kokusu çekmekle geçer. O sefalet ile ömür boyu kirada kalır, çocuklarınıza da iyi bir gelecek inşa edemezsiniz.
demirtaş, gençleri senelerce kariyerizm masallarıyla uyutup, amerika nın suriye ve ırak işgalleri, gelir adaletsizliği, usulsüzlükler karşısında gık çıkarmamış, ama bu mülteciler de çok niteliksiz diye hayıflanan liberteryen, anarko kapitalist kukla.
%10'u da sağolsunlar hiç ettiler lakin ülkenin muhalif kesimini temsil edecek adamın utanmasa gidin lağım temizleyin diyecek şekilde bir politika yapması da içimizdeki kenya'nın temsilidir.