Olaya kadın perspektifinden bakarak, genel tabloya sadık kalmak en doğrusudur. Bu işin baş örtüsü ya da açık olmak ile ilgisi yok.
Gelgelelim haklı yönü vardır bu başlığın; yarar getirmeyecek hiçbir beyanda bulunmaz rte, dibine kadar pragmatisttir.
Bu sadece belirli zamanlarda kullanılan beyanlardır. Yoksa taciz ve tecavüze uğrayan, aile içi şiddet gören milyonlarca başörtülü ya da açık kadın var; bunlar hakkında konuşmaz rte, nedeni marjinal faydası 0'dır.
Aslında şahsen ben, laf değil icraat bekliyorum. Bu otobüs ve Minibüsçülerin aldığı Psikoteknik belgelerine adam gibi ciddiyetle, ağırlık verilmesini istiyorum. Hala ofislerde, sınavsız Psikoteknik belgeler satanlar varken, canlarımız hangi ruh hastalarına emanet?
Aslında bu yine bir kısır döngü beyler hanımlar; lütfen ama lütfen herkes işini doğru yapsın doktor da polis de. Yoksa aradan fırlayan bu tip oçe'ler canımızı yakmaya devam edecek.
beyni uçkur bölgesine denk gelen kişilerin, sürekli sözlüğe yazdıkları fantezilerini tarsus'ta bir başka embesilin gerçekleştirmesi ile ortaya saçılmış yüksek zeka parıltısı ürünü tespit biçimidir. sabahtan akşama kadar sözlükte pornografik başlıklar açıp, bu başlıkların altını doldurup, bu embesilce tutumlarına da 'trollük' gibi bir kılıf bulup, günün 24 saati kadın cinsini aşağılayan embesillerin, hala zerre kadar utanmadan bu konularda konuşuyor olmaları oldukça enteresandır. dahası, şu an öldürülüp yakılmış zavallı özgecan için çok üzülmüş gibi davranan geri zekalıların, bu başlığın altına uğramadan hiç olmazsa 2 dakika önce yazdıkları kadın cinsel organının argo versiyonu üzerinden dönen yazıları kaldırma zahmetine bile katlanmamış oldukları gözlemlenmektedir. tamam, zeka ortalaması pek parlak değil, samimiyet zaten yok ama insan yine de bekliyor işte.
siyasi bir olayda ölen kişiler hakkında siyasetçilerin verdikleri tepkinin benzerinin kriminal bir olayda verilmesi sonucu, sanırım cumhurbaşkanı'nın meydanları 'eyyy bahçeliii!! minik kurtlarına niye sahip çıkmadın!!' diye bağırması bekleniyor olabilir. ancak böyle bir davranışın son derece aptalca olacak olması bir yana, pkk ile ilgili herhangi bir kriminal olayda buraya gelip 'kürtler şöyle böyledir' diye nefret kusan ve kendilerine milliyetçi, hatta bir de utanmadan ülkücü diyen tiplerin davranışlarının tekrarı olmuş olurdu. bu da ne erdoğan'ın, ne de bahçeli'nin vereceği bir tepkidir. zira burada kendini ülkücü diye tanıtanların ezici çoğunluğu iflah olmaz derece embesil ve hayvan olsa da, bahçeli'nin o tarz bir adam olmadığına pek çok sefer tanık olmuş bulunmaktayız. kılıçdaroğlu denilen tip hakkında ise aynı şeyi söyleyemeyeceğim. muhtemelen katillerin akp ile en ufak bir bağlantısı bulunsaydı kılıçdaroğlu'nun haziran seçimlerindeki tek malzemesi bu cinayet olurdu.
gelelim buradaki kritik sorulara:
1. özgecan başörtülü olsaydı, yaklaşık 24 saattir yas tutuyormuş gibi davranan tiplerin yüzde kaçı bugünkü kadar kahrolacaktı?
2. özgecan güzel yüzlü tatlı bir kızcağız olmasaydı, bugün çok büyük tepki veren kişilerin yüzde kaçı bu olayı umursayacaktı?
3. özgecan laikliğiyle övünen mersin'de değil de, dindarlığıyla bilinen konya'da öldürülmüş olsaydı, şu an tayyip'e sallamaya çalışanların yüzde kaçı saldırı dozajını 10 katına çıkarmayacaktı?
4. özgecan bağımsız bir birey olmaya yönelik ilk adımını atarak üniversite okumaya başlamış bir 'aydın' adayı değil de, normal bir köylü kızı ya da ev hanımı olsaydı, şu an üzüntüden çıldıranların yüzde kaçı bu katliamı tınlayacaktı?
ve asıl kritik sorumuz:
5. özgecan tecavüz edildikten sonra öldürülmeden orada bırakılsaydı, sonraki hayatını çıldırmadan nasıl sürdürecekti ve şu an kahrolanlar toplumdaki tecavüze uğramış kadınların hayatını kolaylaştırmak için bugüne kadar neler yaptı ya da bugünden sonra neler yapacak?
birbirine ölümüne düşman siyasi fikirlere (fikir derken, lafın gelişi) sahip erkek yazarların, ortak bir tutumda bulunabildikleri tek konunun 'a./g.t/m.m.' ve 'kezban' muhabbeti olması ise bir başka başlığın konusudur. kadın yazarların da hatrı sayılır bir kısmının birbirlerini aşağılamak için aynı jargonu kullanması ise başka bir başlığın konusu değildir. çünkü feminizmin bile maskülen jargon üzerinden tanımlandığı bir yerde, bu tip başlıklar ve konular hala konuşulmuyor.
simdiye kadar ne soylese biraz daha canimi acitmis, kendisi adina utanmami saglamis bir adam zaten cikip bu konuda yorum yapmasin.
Zamaninda fakir bir ciftciye soyledikleri, ali ismail icin soyledikleri, berkin ve ailesi hakkinda hem soyledikleri hem yaptiklari ve daha saymaktan utandigim onlarca vukuati bulunan, kalbinde insanlik adina en ufak bir emare dahi bulunduguna inanmadigim birisi lutfen cikip bu konu hakkinda yorum yapmasin zaten...
Biraz düşünüldüğünde gerçek olduğu fark edilince beraberinde tüm iğrençliğide anlaşılacak tespit.
Kabataş olayı sırasında veyahutta Rabia olaylarında verdiği tepkinin yarısı bile görülmemiştir. Yazık amk kimlerin elinde neler yaşıyoruz.
Türkiye çocuk pornosunda ilk beşte,
Hayvanlara tecavüzde birinci sırada,
Yolsuzluk ve hırsızlıkta ise destan yazıyor,
Allahtan müslümanız..!
Doğru tespit.Siyasi ölümlerde çığlık atanlar,ülkeyi yıkanlar;yine çıkar sağlayamadığı bir vahşette sessizliğe bürünmüştür.bu sadece Tayip için değil,hepimiz için geçerlidir.Ne zaman vicdanımızın sesini dinleriz o zaman burası ülke olur.yoksa herkes şimdi olduğu gibi,işine nasıl gelirse öyle sesini yükseltir.
tespit çok doğru ama atlanılan bir şey var, bu ülkede mısırlı rabia için ağlarken başbakan milliyetçi kesim onu türk rabialar için neden ağlamıyorsun diye eleştirmişti. buraya kadar gayet doğal bir tepki bu.
ama sonra cumhurbaşkanlığında ona oy verdi. işte bunu anlamak mümkün değil.
yani uzun lafın kısası milliyetçi tayfa biraz iki yüzlü, tayyip' e milliyetçi çizgiden kopuyor diye laf derler gider ona oy verirler öyle tuhaf da bir huyları var.
doğrudur.
başörtülü olduğunu üstüne basa basa söylerdi tayyip.
ama tabi yitip giden can arap veya başörtülü olmayınca, bizimkiler için pek bir önemi olmuyor.
katıldığım gerçek. baş örtüsüne karşı değilim, kısmen dindar sayılırım ama dini insanlık adına yapılması gereken şeylere alet eden insanlara affım yok. cinsiyeti, ırkı, dini, siyasi görüşüyle değil; karakteri, bilgisi ve zekasına bakarak değerlendirilmeli insan.