yani...
tanım: vahşice katledilen yanlış zamanda yanlış yerde bulunan bahtsız insan.
gerçekten twitter ve facebooktan bu konuyu takip edemiyorum bile artık insanların tepkileri vs...
hazır adım sanım burda bilinmediğine göre dikkat çekme çabam da olmadığı için içtenlikle buraya yorum yapabileceğimi düşündüm.
gerçekten benim anlamadığım şu: bir insan düşünün ki, ifadesinde "dna'm kalmasın diye kestim yaktım bla bla..." demiş.
yani bu, bi' kekonun filmlerde gördüklerini yarım beyniyle kendi yediği boktan kendini aklama çabası mıdır?
bir insan gerçekten bunu yapabilir mi? yani gerçekten inanılır gibi değil. anlamıyorum ulan sözlük. nasıl bi beyin stres anında böyle bir reaksiyon verebilir? anlayamıyorum... sonuçta bunlar da insan evladı. nasıl bir hayatları olmuş olabilir ki bu seviyeye gelmiş olabilirler.
yani kanıtları yok etmek için yaptığın şeyler kendince zekice ama bunlar 30-40 yıl önce işlerdi be anam. biri resmen bu (adamı veya adamları) teşvik etmiş. böyle böyle yaparsan da kimse anlamaz demiş ve insanlar idamın geri gelmesini istiyor falan filan. bu saykolar idamı hak etti mi? işte bu dünyanın en zor sorusu. idam onlar için kolay yoldan kurtuluş mu olur? yoksa gerçek adalet mi olmuş olur?
beni en az bu konu kadar üzen şey nedir biliyor musun sözlük?
ebeveynler kızlarını okullarından alacak. okula yollamayacak. bir bayan toplu taşıma aracına artık kalabalıksa da tenhaysa da binemeyecek. "canımdan kıymetli değil" diyecek. halbu ki sikimsonik bi toplu taşıma aracı. hizmetinin karşılığını da alıyor. ama ne yazık ki bir insan kullanıyor onu da.
keşke böyle olmasaydı bi sözlük. nerdeyse 1 haftadır bu vahşetten popülerite kasanlar da var gerçekten üzülenler de. umarım çok acı çekmemiştir...
her fırsatta kadına kezban, erkeğe aşağılık pislik hayvan diyen karşı cinslerin olduğu bir toplumda yaşıyoruz. hadi bunun çoğu zaman haklılık payı oluyor, doğru ama kendimizi buna inandırıyoruz ve hayata o bakış açısıyla yaşıyoruz. bu algıyı değiştirecek şeyler yapmak gibi davranışlarımız olmuyor. insanlar bu zavallı merhume üzerinden güzellemeler, giydirmeler yapıyor samimiyetsizce. erkek terörü kadar kadın terörü de var bu ülkede. bir sevgisizlik ve sidik yarışı söz konusu. acımasızlık, vurdumduymazlık temel prensibe dönüşmüş, dönüşmekte. eğitim, medeniyet süper şeyler. ama merkezine sevgi konulmazsa ve bu sevgi sadece kendi cemiyetine yönelik değil, senden olan-olmayan, güzel-çirkin, zengin-fakir, başarılı-başarısız herkesi kapsamazsa bu tür cinayetler engellenemez.
adam veya kadın, katile olan öfkesini kusmaya çalışıyor ama bunu yaparken toplumun büyük bir kesimini yine zan altına sokup, algıları nefrete, ötekileştirmeye götürüyor.
allah aşkına, bir kadın, gece yarısı bir dolmuşta, ıssız bir yerden geçerken neden korku duyuyor? neden yolculuk boyunca iki yalnız insan muhabbet etmek yerine, benlikleriyle baş başa beyin fırtınası yapıyor, kuruntu üretmek durumunda kalıyor.
bir kadın gece yarısı dolmuş şoförüne nasılsınız diyebilir mi? veya bir dolmuş şoförü bizim iş de çok yorucu bugün yoruldum, çocuğum şöyle böyle durumda diyemez mi. çok şaşırtıcı, çok ütopik olurdu değil mi. bunlar bir uçakta yaşanır ama bir dolmuşta yaşanamaz. çünkü yaşanmaması için düşünüyoruz, yaşanmaması için yaşamaya alışmışız.
bazen panço giyinirim ama kolumda 2bin liralık saat taşırım. köylüyle de konuşurum, şehirliyle de. kahveye de girerim lüks restorana da. ama nerede olursan ol, karşındaki insandır. evet bazen karşındaki daha az insandır ama sen ona bir şekilde dokunmazsan, ona bir şeyler aktarmaz, onda daha geniş ufuklar olduğu fikrini uyandırmazsan o insan yıllar geçse de tek bir adım atamayacak, seni anlayamayacak sen de senin üzerindekini anlayamayacaksın ve kendi sınıfının duvarları arasında sikik, bunalımlı ona buna bok atarak yaşantına devam edeceksin.
bu ülkede o kadar güzel özlü sözler, sevgi dolu sözler söylenmiş ki, hepsi de yaşanmışlık üzerine söylenmiştir ve gerçektir, ülke insanının mayasında sevgi vardır; yemin ediyorum yol kesen bir tinerciyle eğer doğru ilkimi bulursanız gecenin köründe dertleşebilirsiniz, sakattır doğru, yine yol başı tutmuş bir serseriden zor durumda kaldığınızda yardım bulabilirsiniz yaşanmışlıktır bunlar. her türlü iyi meziyeti reddeden kötü bir kadınla uzun uzadıya konuşup gözlerinin yaşardığını görebilirsiniz, size kötü davranmış bir insan karşısında kırıcı, dökücü olmadan doğru bir iletişimle içinizdekini paylaştığınızda pişman olduğunu görebilirsiniz. ve bunlar hep yaşandıkça çoğalacak, yaşanmadığı taktirde yok olup gidecek, yerini öfkeye, bilenmişliğe, intikama terk edecek şeylerdir. ve bizim ülkemizde bu negatif yönde çok hızlı şekilde seyretmektedir. ona buna akıl vereceğine, birilerini aşağılayacağına bence insanlar doğru kelimeleri bulup birbirleriyle konuşmalılar.
hepimiz hayatta bir takım şerefsizlikler yaptık, kazıklar attık ama ne olursa olsun insanlar birbirlerinin onurunu kırmaktan kendini sakınmalı. tecavüz ve cinayet bunun doruk noktası ve günümüzün popüler gündemi fakat, bu onur kırma işinin gündelik yaşantıda o kadar çok örneği var ki, bizi getirdiği nokta derin bir sevgisizlik ve nefret ortamından başka bir şey değil.
günah çıkartmak, vicdan mastürbasyonu yapmak anlamsız geliyor bana bakınca.
umarım, özgecan bu uğurda bir şeyleri değiştirir. toplumun başı sağ olsun.
allah rahmet eylesin. güzelbir kız olması ve minibüste yanlız kalması nedeniyle vahşete uğramıştır.
şimdi olayın suçlusu kansız şerefsizlere konuyu getirmeyim. onların ne kadar çukur olduğu belli.
bu kızcağız sayesinde bizim milletinde ne kadar bağnaz ve yaygaracı ve medyatik olduğunu da gördük.
şimdi açın internete bu olayın benzeri hatta bu cinayetten onlarca kat daha iğrenç bir sürü kadın çocuk cinayeti var.
insanlar bunları görmesine rağmen tepki vermiyorlar. sadece kız güzel olunca, yada berkin elvan gibi bir sol örgüte üye olunca, cem garipoğlu gibi elit zengin çocuğu olunca medyatik suni tepkiler veriyorlar. asla samimi değiller. basında reyting uğruna vay vay vay.
erkek egemen toplumun oluşmasında başlıca nedenin annelerde olduğunu yüzümüze çarpan efsane bir yazı yazmış yüreği güzel insan..
kadın hamile.
bebek erkekmiş.
aile mutlu, çok mutlu.
bebek doğdu, pipisini amcalara gösterdi.
amcalarda bayram sevinci. dünyanın en gerekli organını gördüler çünkü.
bebek terledi, çırılçıplak soydular, evde, misafirlikte, mahallede böyle gezdi. bu hakka sahipti çünkü pipisi vardı.
bebek biraz büyüdü. sünnet olacak. davullar, zurnalar, hediyeler... çocuk düşündü:
"sanırım bu çok önemli bir organ.."
çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
üç beş güzel kız var gittikleri yerde, annesi babası dedi ki:
"hangisini alayım oğlum sana?"
çocuk düşündü:
"sanırım karşı tarafa sormaksızın seçme hakkım var."
çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
çocuk acıktı, sofrasını varsa kız kardeşleri ve annesi hazırladı. yemek bitince topladılar.
çocuk düşündü:
"sanırım kızlar/kadınlar bana hizmet etmekle yükümlü."
çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
kalabalık bir yemek daveti, herkes masaya sığamayacak. erkekler ve yaşlılar masaya oturdu. çocuğu da masaya oturtturdular. annesi ve varsa ablaları yerde oturuyordu.
çocuk düşündü:
"sanırım önemli olan erkeklerin konforu."
çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
servis yapılacak, önce erkeklere yemek verildi, erkekler yardım etmedi.
çocuk düşündü:
"sanırım öncelikli olan erkeklerin karnının doyması."
çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
çocuğun kız arkadaşı oldu.
bütün sülale duydu. herkesin ağzı kulaklarında. densiz bir amca:
"neler yapacan bahim gızlaraa" dedi.
çocuğun anne ve babası:
"oğlumdan iyisini mi bulacak?" dediler.
çocuk düşündü:
"sanırım en iyisini hak eden benim ve bu yüzden kızlara rızayla ya da rızasız istediğimi yapabilirim."
çocuk bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
çocuk büyüdü, arkadaşlarıyla dışarı çıktı, gezdi, eğlendi. eve geç geldi, paşalar gibi karşılandı. kız kardeşi eve geç geldiği için azar işitirken, dövülürken.
genç düşündü:
"sanırım eve istediğim saatte girip çıkabilirim."
genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
kavga etti, ağzı burnu kan içinde.
annesi, babası:
"koçum benim, helal olsun" dedi.
genç düşündü:
"sanırım güçlüyüm ve sorunlarımı bu şekilde halledebilirim."
genç bunu aklının en karanlık köşesine yazdı.
genç büyüdü.
ama bir türlü adam olamadı.
ve yazdıklarını uygulamaya koyuldu..
derya kir
14.02.2015
münevver karabuluk
fatmanur çelik
özgecan aslan
ve daha niceleri..
unutuyoruz arkadaşlar,hepsini unutuyoruz.
konuşup, öfkelenip, küfredip unutuyoruz.
haberleri okumuyorum bile. midem kaldırmadı ifadesini okumayı.
kadın olmak zor. çok zor.. otobuste, yolda, trafikte, okulda, mahallede, durakta her yerde kadın olmak zor.
allah ailesine sabır versin.
çok zor..
bizlerin bile yüreği kaldırmıyorsa onlar için ne kadar ağır olduğunu düşünemiyorum.
hiç bişey cezasız kalmayacak ama giden can geriye gelir mi?
o annenin babanın acısı diner mi?
sabır, sadece sabır.
Öyle bir cinayete kurban gitti ki, faili yakalandı diye rahatlayamıyoruz. Alacağı cezanın müebbet olduğunu bildiğimiz halde adaleti hissedemiyoruz. idam edilirse çekebileceği acılardan kurtulacak diye idam edilmesini istemiyoruz bile. işte öyle bir cinayate kurban gitti bu kız.
kadının korunmasızlığını bir kez daha yeni ve yine bir cinayetle ortaya sermiştir, belki kadınlar devlet eliyle korunsaydı, caydırıcı yasalarımız olsaydı veya bu adi suçlar işlendiğinde yok efendim iyi halmiş, yok efendim akıllanmaymış,afmış fasa fiso davalar olmasaydı gencecik kız hala nefes alabilecek, geleceğini planlayacak ve ailesi yanmayacaktı, daha kaç kadın gidecegi yere gelmediği halde inmek zorunda kalacak otobüsten, dolmuştan, biber gazı taşıyacak..özgecan olmamak için. idam şart deniyor, idan ilk akla gelen ve basit bir çözüm, etraflıca düşünülmeli, bu lanet herif idam edilir edilmeli, gerçi ödül olur ona ölüm, yaşattıklarını yaşamadan ölmemeli ya sonra? bu lanet hukuk düzeninde yine bizim başımıza bela olacak, güvenebiliyor musunuz bu sisteme? haketmeyenler ölecek belki hakedenlerse nefes almaya devam edecek, bugün idam olsaydı ergenekondan alınanlar idam edilirdi hatırlanmalı ki hepsi dışardalar işin özü bu ülkede hukukun bugün kara dediği yarın ak ama idam olsa toprak.. bu diyar idamın sorumluluğunun altından kalkamaz, en basitinden imralıdaki şerefsizi asabilecek mi? sizce? bu kadar çözüm süreci çözüm süreci diye milleti oyalarken uyumamızı sağlarken. velhasıl daha başka bir çözüm olmalı her gün ölmek istemeli ama...
ülkemizin şehidi gözüyle bakılması gereken özgecanımızdır. cani yaratıklara karşı namusunu iffetini korumaya çalışması onu cennet köşküne nasip edecektir yaradan. inanıyorum.
Dünyalar güzeli kardeşimiz meleğimizdir. Nasıl kıydılar nasıl acı çektin kim bilir. Bunları düşünmekten uyuyamıyorum. Başına gelenleri düşündükçe korkmakta ne kadar haklı olduğumuzu bir kez daha görüyorum.
ülkenin içini sızlatan mazlum.
aklıma şu veciz sözü getirmeye neden olmuştur..acaba katl, zina, sirkat, kumar, şarap gibi hayat-ı içtimaiyeyi zehirlendiren pek çok büyük günahları işleyenleri onlardan men etmek için, yalnız hapis korkusu ve hükûmetin bir hafiyesinin görmesi tevehhümü kâfi gelir mi? o halde, her hanede, belki herkesin yanında daima bir polis, bir hafiye bulunmak lâzım gelir ki, serkeş nefisler kendilerini o pisliklerden çeksinler..bediüzzaman...
iman,biiznillah herkesin başında her vakit bir yasakçıyı,bir manevi polisi bulunduruyor. Ülkede yaşanan bu son kötü hadise gösterdi ki,imanın ve dinin tahtı sadece vicdan olmamalı,hükme ve kanuna da tatbik edilmelidir ki içtimai (sosyal) keşmekeşler olmasın,bunlara neden olan zehirler de etkisiz hale getirilsin....böyle canavarlara karşı en büyük ceza dahi tatmin etmez,onun için tek tesellimiz ahiret hesabı'dır...
şunu okuyun, sonra özgecan ın asıl katilinin o aşağılık, pislik, haysiyetsiz, amcık ağızlı, orospu çocuğu 2-3 insan kılığındaki hayvan değil, asıl katilin idam cezasının kaldırılması, iyi halden indirim gibi mahkemeye saygılı davranmadan indirim vs. gibi kavramları hukuk sistemimize sokulması, arkası güçlü olana hakkettiği cezayı verememesi vb. birçok abidik gubidik sebeple hukuk sistemimizin içine edenler olduğunu da anlayacaksınız.
Bu milletin, bu ülkenin, bu halkın kızıdır. Onu katleden ve hakkında abuk subuk yorumlar yapan gafil kitlenin asla bizden olmadığına hatta şeytanın uşağı olduklarına inanıyorum. bundan birkac yıl önce görükle köyünde mermercilik yapan bir oc nun yine üniversite ögrencisi kardesimizi bu şekilde katletmesi pek gündeme gelmemisti. halkın bu konuya bu keZ daha duyarlı olduğunu görmek güzel. kardeşimize allahtan rahmet diliyorum. mekanı cennet olsun. bu ülkeyi yönetenlerin de bu vahşet konusunda hicbir sey söylemeyip 3 maymunu oynamaları ayrıca başka bir ayıp! Hani o mısır da filistin de ölen çocukllar için ağlayanlar,götünü yırtanlar nerdesiniz? Yoksunuz yok!! şu götveren çıkar dünyası size de kalmayacak! Karaktersizler!!!
kaç gündür her saniye aklıma gelen,
bu benim başıma gelse ne yapardım diye düşündüğüm kız çocuğu.
son nefesine kadar direnmiş. direnmese idi, o herif istediğini almış olacaktı.
canını almayacaktı. ama sokakta gezecekti. belki kimseye söyleyemeyecekti.
belki söyleyecekti ve hakkını mahkemede aramaya çalışacaktı.
akepeli hakim, rızası vardı kararı verecekti. bu olayı hiç duymayacaktık.
hava karardıktan sonra o dolmuşta ne işin vardı diyecekti.
pislik herif belki yerini yurdunu öğrenecekti. her kıstırdığında yeniden tecavüz edecekti.
aferin özge-cankız. direndiğin için aferin. 3 gündür binlerce insanı uyandırdığın için aferin.
sen akıllı bir türk kadını olarak onlara ve bize dersimizi verdin.
esas suçlu biziz. şu yaşıma kadar bunca tecavüz olayı duyup sustuğum için, ben de bu suçun bir parçasıyım..
sokaklara dökülmediğim için, direnmediğim için...
affet bizi cankız. ruhun şaad olsun. cennettin en güzel köşelerinde mutlu ol..
Bir insanın yaşama hakkını elinden almak, Özgecan... bu genç kız okulunu bitirecekti, meslek sahibi olacaktı, çalışacaktı, aşık olacaktı, ellerine kına yakılacaktı, gelinlik giyecekti, anne olacaktı belki kimbilir, bunlar işler yolunda giderse muhtemel gelecekte olabileceklerden bazılarıydı ihtimallerdi ama işler yolunda gitmedi. Ne yapmış olursa olsun böyle bir sonu haketmemişti, edemezdi. Tecavüzü, tacizi, kadına yönelik şiddeti normal bir şeymiş gibi sıradan algılayan beyinler, bu üzücü hadiseyi de normal olarak algılayacaktır muhtemelen ama uyanın özgecanın yerinde sizin de kardeşiniz anneniz ablanız halanız dayınız babanız akrabanız sevgiliniz olabilirdi. Canınız yandığında mı anlayacaksınız bu durumu normal karşılayan insanlar, yaşanan vahşeti. Kadınlara karşı duyarlı olmak onlara yardım etmek hayatı onlar için kolaylaştırmak adamlıktır. Erkek üreme organına sahip olmakla adam olmak arasındaki farkı anlamak lazım artık. Bizler buraya sayfalarca yazı yazsakta yetişecek nesillerdeki zihniyeti değiştirmedikçe görünen o ki bizlerden bi bok olmayacak. iyi insan olmayı öğrenemeyeceğiz.
"nasılsın kızım anlat bana hikayeni kimler üzdü gözlerini
nasılsın kızım söyle bana kendini neler kırdı kalbini
o taze saçlarda kimlerin eli yaşlanmış dumanlı nefesleri
hoyratça itişleri görgüsüz asaletsiz üzüşleri
sen neler neler çektin ben biliyorum
dokunsam ağlarsın hissediyorum
hüzün zamanı geçti onlar eskidendi bitti hepsi geçti
kirli beyaz kedi yıkan gözyaşınla
kurtul anılardan sarıl yarınlara"
dün dolmuşta üç kız kalmıştık. kızlar ayaklanınca ben de kalktım. ineceğim durağa daha varken hem de. kızlardan biri diğer kıza neden burada indik daha vardı dedi. burada inelim ne olur olmaz dedi diğeri. üç kız bir dolmuş şoförü. üçümüz de kalkınca birden dolmuş şoförü şaşkın şaşkın bize baktı. biz inince de son ses oyun havası çalmaya başladı. nispet için mi öylesine mi bilmiyoruz. eve geldim. zaten olayı duyduğum gün sabaha kadar uyuyamamıştım. gülerek ağlamaya başladım. sonra da kustum. ben özgecan'ı tanımadığım halde bu derece bir travma yaşamışken ablasını, kardeşini, ailesini düşünemiyorum. ben akşam olsun istemezken ailesi neler düşünüyordur kim bilir.
size çok tanıdık olan o insan artık yok. dün vardı bugün yok. yarın da olmayacak. hani derler ya ''ben kızımı öpmeye koklamaya kıyamazdım'' diye... Babasının elleri titreyerek kefene dokunamayışı gözümün önünden gitmiyor. kızının canı acımasın diye kefeni yavaşça öpüşü aklımdan gitmiyor.
düşünüyorum. bir hayat kararmadı orada. bir ailenin hayatı bitti. içime sancı doluyor düşündükçe. dolmuş derken bile midem bulanıyorken, dolmuşa binmeye korkarken korktuğuma utanıyorum.
üç hafta önce dolmuşta bir kadın ve ben varkenki o anı düşünüyorum. aklımdan geçenleri düşünüyorum. dolmuşa her bindiğimde aklıma gelen acaba burada kaç katil var, kaç sapık var düşünceleri geçip gidiyor gözlerimden.
iki hafta önce kardeşimden iki üç yaş büyük iki çocuğun annem ve beni taciz etmeye çalışmaları ve benim bağırışım geliyor aklıma.
sizce ben şanslı mıyım? özgecan'ın anası babası münevver'i izlerken ya da herhangi bir cinayet haberini izlerken akıllarına gelmiş miydi böyle şeyler yaşayacakları?
özgecan şanslı değildi. ben de şanslı değilim sen de.