vahşice öldürülen kişi.
şimdi ne konuşsak boş bu gibi durumlar bu ülkede bitmez. insanlar sadece hayvan gibi doğuruyor. doğurduklarına edep, ahlak vb. gerekli şeyleri öğretmiyor salıyor sokağa ne çıkarsa bahtına. devlet buna rağmen üç çocuk yap beş yap bu kadar para al peki ya sonra sonrası işte ortada. bu ülke bu asalaklardan temizlenmedikçe bu tip olaylar olmaya devem eder. zaten bu işi yapanları cezaevinde yaşatmazlar ama can gittikten sonra ne çare.
Hiçbir kelime, hiçbir duygu bu vahşeti açıklayamaz. Utanmanında ötesindeyim artık... Hani green milede efsane bir replik vardı ya; insanların bu kadar kötü olmasından bıktım artık, yoruldum patron..
Bir suçu ortadan kaldırmak veya önlemek için onu en ağır ceza ile hükümlendirmekle yetinmek ilkel burjuva mantığıdır. Gerçekte suç makinesi bir toplum biçimine son vermek ise, proleterin devrimci dünya görüşüdür. insanı biçimlendiren koşullarsa, koşulları insanca biçimlendirmek gerekir. Bu iş için en usta ellere sahip sınıf proletarya, en donanımlı fabrika da sosyalizmdir.
Siyasi iktidar artık kadına ikincil insan muamelesi yapmayı bırakmalıdır, kadınlar sivil toplum kuruluşları aracılığıyla örgütlenerek birbirlerini korumalı, birbirlerine destek olmalıdır, ilkellik ve azgelişmişlik göstergesi minibüs/dolmuş sistemi kaldırılmalı ve raylı sisteme ve belediye kontrolündeki halk otobüslerine geçilmelidir, çok iyi avukatlar tutularak bu vahşeti işleyenlerin hapishaneden dışarıya asla adım atmaması sağlanmalıdır.
demokratik bir sistemde halk olarak iki silahımız var, protesto ve boykot. protesto edenlerin tutulup içeri atıldığını ve fişlendiğini varsayarsak, kimsenin kendini riske atmasını bekleyemeyiz. öyleyse yapmamız gereken şey minibüsleri boykot etmek, otobüslere binme imkanı varken minibüse binmemektir.
kısacası, kadınlara nasıl giyineceğini, nasıl yaşayacağını dikte eden, kadınlara hayatı zindan eden herkes, bu cinayette o insan müsveddeleri kadar suçludur. bu kafalar değişmedikçe hiçbir önlem kadın cinayetlerinin önüne geçemez.
Kızcağızın ailesine başsağlığı dilerim, faydası varmış gibi.
2015 yılında "tecavüz" kelimesinin yetersizliğini bize kanıtlamış olan, yaşadığı bu kötü durumla sembolleşen şansız birey. işin kötü tarafı ise, bir olgunun mağdurunu o olguya özdeşleştirerek günlerdir medyada dillendirilmesidir. Şuan toplumun büyük bir bölümünün "tecavüz olayları gerekten var!" cümlesi yerine kullandığı bu sembol ismi rahat bırakmalıyız. ailesine tekrardan baş sağlığı dileyerek, yaşanan durumun hassasiyetine değinenlere başka sorular yöneltimesi gereklidir.
örneğin, artık isimleri ele almadan (çünkü bu fenomen bir kere gerçekleşmemiştir) genellememizi karakterlere bürüyerek anlatmalıyız.
A kişisi, B kişisi tarafından tecavüz edilmiştir. (isimler kullanılmadığı zaman inandırıcılığını mı yitirdi?)
B kişisi bu olaylar gerçekleştirilmeden önce bu harekete teşvik ettiren edimsel duygularından arındırılabilir miydi? yani, bir toplum aynı zamandan kendini meydana getiren her bir bireyden sorumlu ise, bu yaptırımın sebepleri tartışılarak en azından eğitim sistemine, iş hayatına ya da aile yaşantısı üzerine tedbir alıcı eğitimler verilemez miydi? bir bireyin bu "kötü" hareketi gerçekleştirmemesi için din ve devlet kanunları ya da insan hakları yeterli caydırıcılığa sahip değilken, bireylerin de yeterli eğitimi alamaması bu sonuçları doğuruyor olabilir mi?
Suçlu sayılması gereken kişi bu fenomeni yaşayan/yaşatan kişi mi, yoksa toplumun bütünü olarak bizler miyiz?
nevrozlu/psikotik kişilerin tespiti için bir çalışma başlatılabilir mi? eğer böyle bir çalışma yürütülüyorsa neden bizlerin haberi yok?
bu soruların sorulmuş olmaları da yetersiz mi geliyor? cevapları istiyorsunuz ancak kimse vermiyor mu? o halde lütfen en azından kendi çevrenizde bu durumun ciddiyetini bahsi geçen isimleri kullanmadan bildirmeye devam edin. umarım, gelecekte bir gün, gerekli tedbirler -eğitimden bahsediyorum, idamdan değil- yeterli ölçüde alınacaktır.
Hatırlanması gereken bir şey var: Münevver Karabulut'un katilleri ne oldu?
He derseniz ki onlar zengin holdingciler, derin adamlardı. Fazla dokunamadılar. O zaman öyle adaletin de içine edeyim.
Şimdi Özgecan'ın katilleri ne kadar ceza alacak? iyi halden ne kadara inecek o ceza? Sonuçta kaç sene sonra yine insan içine çıkacak bu adamlar?
Cezalar caydırıcı değil evet, ama tek sorun o da değil. insanların bu psikolojiye nasıl geldiği de önemli. Bu cani şerefsizler bu suçu işledikten sonra hala Özgecan'ın suçlu olabileceğini ya da asıl suçlunun o adamlar olmadığını söyleyebilecek kadar beyni kemirilmiş pezevenkler hala varken, asıl sorunun insanların ve toplumun değer yargıları olduğunu nasıl görmezden gelebilirsiniz ki?
Türk milleti yıllarca okullarda öğretilen o özelliklerinden çok çok uzakta.
Şimdi acı taze, herkes konuşuyor. 2-3 ay sonra hala aklınızda olacak mı bu cinayet? Normal gelmeye başladı değil mi artık?
Bu ülkenin adli sistemi tecavüzcüye "kız bakire değildi" indirimi veren sistem. Bu ülkenin vatandaşları olarak biz ne yapıyoruz bu yapıdaki bozukluk için?
Hiç bir şey.
Sizin başınıza gelmediği sürece sesiniz çıkmayacak hiç bir haksızlık için. Bana dokunmayan yılan kafası yüzünden her geçen gün boka batmaya devam edeceğiz...
Allah ailesine sabır versin. Biz burada tanımadığımız halde ne kadar üzülüyoruz, birde ailesi ve sevdikleri ne durumdadır kim bilir... Bu ülkede kadın olmak çok zor. Çünkü eğitimsiz ve zihniyeti bozuk insanlar çok var. Bu olaya bahane bulan vicdansızlar var.
Bunun dışında bu olayı fırsata dönüştürmeye çalışıp şu parti yüzünden oldu bu partinin laikliği yüzünden oldu diyecek kadar utanmaz insanlarda var. Evet hükümetin bu duruma bir an önce çare bulması gerekir, tedbir alması gerekir. En önemlisi bunlar yaşanmadan önlemini alması gerekir. Ama bu parti istifa etsin, şu partinin suçu demek krizi fırsata çevirmekten başka bir şey değildir.
Mekanı cennet olsun, yüce rabbim ailesine sabır versin. Umarım bu canilerin bir gün kendilerini astığı haberini de duyarız.
"Kızınız tecavüze uğradıktan sonra bıçaklanarak öldürülmüş, cesedi yakılarak dere kenarına bırakılmış." Bir an bu cümlenin size söylendiğini tahayyül edin, düşüncesi bile insanı çıldırtmaya yeterken, bir annenin bugün bu cümleyi duyduğunu düşünün. Bir annenin, bir babanın omzuna bu kadar acı yükleyebilecek kadar gözü dönmüş vahşilerle aynı ülkede yaşadığınızı düşünün sonra. Bindiğiniz otobüsün şoförü, belki yanlışlıkla ayağına basıp özür dilediğiniz adam, bilmediğiniz bir adresi öğrenmek için soru sorduğunuz esnaf; belki katil, belki tecavüzcü, belki sapık ve hiç tereddüt etmeden size tecavüz edebilir, sizi öldürebilir çünkü ödemesi gereken hiçbir ağır bedel yok. Çünkü adalet yok. Çünkü herhangi bir caydırıcılık yok. Bu ülkede kadınsanız, öldürülmediğiniz hergün için kendinizi şanslı saymanız gerekiyor. Bu ülkede kadınsanız okula gitmeyeceksiniz, işe gitmeyeceksiniz, yolda tek başınıza yürümeyeceksiniz. Özgecan'ın kanı, ona bunu yapan o üç pislikten önce, benzer olayların faillerini besleyenlerin ellerindedir. Gencecik bir kızın hayatını söndürmek, annesinin babasının dünyasını yerle bir etmek bu kadar kolay olmamalı bi memlekette. Aklını yitirecek gibi oluyor insan düşününce. Sizin o çok kıymetli duble yollarınızda ben tek başıma yürümeye korkuyorsam, nerde kaldı sizin sosyal devletiniz? Tek başıma otobüse binmeye korkuyorsam, yerin dibine batsın övündüğünüz toplu taşıma sistemleriniz. Koruyamadınız. Gizem Akdeniz'i koruyamadınız. 24 kişinin tecavüzüne uğrayan 13 yaşındaki kızı koruyamadınız. Bir yıl içinde cinayete kurban giden 256 kadını koruyamadınız. Güzeller güzeli Özgecan'ı koruyamadınız. Adaletiniz yok mu? Yasanız yok mu? Hakiminiz yok mu? Hükmünüz yok mu? Caydırıcılığınız yok mu? Peki biz bu ülkede insan gibi yaşamayı ne zaman becerebiliriz? "Çocuklarınıza çığlık atmayı öğretin" gibi dahiyane fikirlerden başka verecek bi cevabınız yok mu?
Bu insan musveddesi eğitim sistemi içerisinde bir çok meslektasimin elinden geçti hiçbir öğretmen arkadaşım durduramadı bu yaratıgi çünkü turkiye Jokey klubu gibi calisan MEB'in içeriğinde insanı eğitimler yok yarışa hazirlanan kisraklar gibi tüm öğrenciler ve biz de Jokeyleri gibiyiz bu yarışın.
cenazesi erkek eli değmesin diye kadınlar tarafından kaldırıldı. aynı zamanda ağıtlar ve "katiller hesap verecek" nidalarıyla taşıdılar tabutu. akşam evimize eşiyle oturmaya gelen akrabamın sözleri aynen şöyle:
"karılara bak hele, size mi kalmış tabut taşımak"
uyu özgecan, hissetmeden, bilmeden uyu. bu dünyada hiç hak etmediğin halde senin yaşadıklarının milyon katını yaşayarak ölmeyi hak eden milyonlarca insan var.
yaşamak ağır geliyor artık, bu kansızlıkları yapan yaratıklarla aynı gökyüzü altında olmak utanç veriyor, olan sadece masumlara oluyor, kötüler ve kötülükleri gün geçtikçe dayanılamaz boyutlara geliyor, ateş artık sadece düştüğü yeri yakmamalı
Amacım kesinlikle ölüm yarıştırmak ya da şu iğrenç adice olan olayın üzerinden başka taraflara laf etmek falan değil zaten söylenecek birşey kalmadı ama birileri öldü diye ülkede huzur koymayan ortalığın anasını sikenler şimdi de çıksın işte o zaman onlara destek vermeyen orospu çocuğudur.
özgecan aslan olayı; adamlık, erkeklik denen iğrenç kavramların tezahürüdür.. özellikle anadolu'da çok yetişiyor bunlardan.. orta anadolu'ya gidildikçe sokaklarda sadece erkeklerin dolaştığını görürsünüz.. öğrenci şehri olarak bilinen eskişehir'de bile durum böyle.. bir süre sonra sorarsınız "kadını yok mu bu şehrin?". meydan erkeklere kalmıştır.. gündüz selamünaleykümlüdür herkes.. sonra güneş batar ve akşamdan içilmeye başlanır.. eski model bir aracın içine doluşan "yerliler" biralarını içe içe gezinirler.. derken üniversiteli birilerini görürler.. evinden kilometrelerce uzakta insanları alaya almak ve sonrasında "karı lan bunlar" diyerek dalga geçmek onları fazla erkek yapar.. çok kudretli olduklarını düşünürler.. şehirlerinin ve erkekliklerinin onlara verdiği rahatlığı kudretten sayarlar.. gün geçtikçe güçlü olduklarını ve istediklerini yapma hakkına sahip olduklarını düşünürler.. bu güç sevdası onları öylesine esir alır ki, arkadaşlarıyla içerken birbirlerini şişlerler, ateş ederler birbirlerine gücü paylaşmamak için.. "keyifçiyiz, rahat olsun herkes, ayık olun" türü bir tayfadır bu..
kısacası anadolu'dan yurdun dört bir yanına yayılan iğrenç bir "erkeklik" kokusu var.. daha önce de söylediğim gibi cinsel bir kimlikten başka hiçbir şey ifade etmeyen erkekliğin böylesine iğrenç bir kavrama dönüşmesinden midem bulanıyor.. ayrıca özgecan aslan olayının arkasında ısrarla kürtlük arayanlar da erkekliklerine meşruiyet kazandırmaya çalışan tırt herifler.. ben yine de onları üzecek haberi vereyim.. bu şerefsizler (katledenler) ağır faşist ve ülkücü.. kürt de olabilirlerdi norveçli de.. benim için bir şey değişmezdi ama böyle bir olay üzerinden dahi olayı ırklara bağlayıp geri kalan herkesin süper ahlaka sahip oldukları sanrısıyla yaşayanların da bu şerefsizlerle aynı potansiyele sahip olduğunu düşünüyorum.. tüm suçları belli başlı ırklara yıkınca artık her şey meşruiyet kazanıyor çünkü.. sormak gerek adamcı bir dünyaya karşı ne yapıyorsun diye.. ama yok, hemen suçu birilerine yıkmak gerek.. yıkmalı ki aman kimse bizim de tacizci, tecavüzcü olduğumuzu bilmesin..
utanıyorum artık bu ülkede erkek olmaktan.. yolda yürürken karşıdan gelen bir kızı tedirgin etmemek için olabildiğince uzağından geçiyorum.. kadınlar artık yolda yürürken bile rahat değil çünkü.. anadolu'da herhangi bir yerde çalışıyorum siktir et çalıştığım yeri bu ve bu gibi illerde görmemişlikten ve erkeğin ataerkilliğini kendinde güç bulmasından dolayı üniversite civarındaki caddeleri bilenler bilir, dükkanların önüne kurulu birtakım hırt diye tabir ettiğimiz insancıklar olur burada.. bazen onları kesiyorum yürürken.. gelip geçen kızları seyretmek için oradalar sanki.. ağızlarından akan salyalar gözümün önüne geldikçe iğreniyorum.. ataerkil toplumuz ya amk bunlar aslında o ipnelere hak! sorsan atalarımız demiş güzele bakmak sevaptır ya! sorsan cumayi kaçırmazlar ama bak.. böyle de müslümandırlar sıfatını siktiklerim..
son yılda işlenen 938. kadın cinayetidir ve maalesef ki her an artabilir bu sayı.
bu toprakların genlerinde zaten var olan bağnazlık ve yobazlık, devlet otoritesiyle desteklenince "adam" iyice pervasızlaşabiliyor. neden? çünkü arkası sağlam.
ya bu ülkenin başbakanı, ofisinden vapurdan inen kadınların etek boyuna bakıp demeç verirse o allaan yobazı da böyle yapar işte, hem de kılı bile kıpırdamadan. neden? çünkü devlet ondan yana.
son 5 yılda islenen kadın cinayeti sayısı 937'ymiş, özgecan'la 938 oldu, son 7 yılda kadın cinayetleri %1400 artmış. al sana muhafazakar türkiye. bu rakamlar asla tesadüf değil bakın bu ülke her zaman muhafazakardı fakat şu anda iktidardaki kafa "mini etek giyen tecavüzü hakeder" kafası. mini etek, dekolte vs giyen bir kadına her şey üustehak diyen kitle artık iktidarda. bu cümle bile yeterince korkunç zaten ki tablo da ortada. burası ortadoğunun göbeği, burası kız bebekleri toprağa gömen bir coğrafya, cumhuriyet iyi kotu bunla savaştı yıllarca ama artık güç onlarda.
bu sorunun temeli elbetteki zihniyet, fakat 1400 yıllık bir toplumsal anlayışı değiştiremiyorsan ki çok zor, o zaman otorite olaya el koyacak. ne var ki o otoritenin başı da kendini eleştiren gasteci bir kadına "kız midir kadın midir bilemem" diyorsa, tacizden tecavüzden, cinayetten verilen cezalar abuk subuk tahrikti, yok efendim kurban bağırmadıydı vs. indirimlerinden kuşa dönüyorsa daha çok görürüz biz bu vak'alardan.
Hakkında o kadar gereksizce eleştiriler yapılıyor ki, insan sessiz kalamıyor. Gencecik kız tecavüze uğrayıp öldürüldü, suçu ise orada ne işi vardı mmiı oldu yani ?
Ulan insandan bahsediyoruz burada insan... hemde daha gencecik, burnu baharında.... Tecavüze uğramış, öldürüldükten sonra birde vahşice yakılmış bir üniversite öğrencisi... sen üzülmen gerekiyorken hala eleştiri yapabiliyorsan, insanlığından şüphe etmen lazım.
sadece türkiye'nin değil dünyanın ortak bir sorunu yüzünden canını vermiş bir kardeşimiz. iq'sunun 1 seviyesinde olduğundan şüphe ettiğim bir şahıs tarafından öldürülmüş ve hayalleri elinden alınmıştır. inançlı mıdır bilemiyorum ancak benim inancıma göre namusunu korurken öldüğü için de şehit olmuştur. allah ondan merhametini ve rahmetini bir dakika bile eksik etmesin. umarım allah onun bu cesaretini mükafatlandıracaktır. umarım onun bu ölümü evrensel olarak tepki görecek ve bütün dünya ülkeleri bu şiddeti durdurma adına adım atacaklardır.