üzüleni siksinler. gram üzüntü duymadım. eğer adalet mekanizması tecavüzcüleri normal suçlularla aynı yerlere koyuyorlarsa elbet birileri vicdanlı davranır.
katillerinden Ahmet Suphi Altındöken cezasını çekmekte olduğu Adana F Tipi Kapalı Cezaevi'nde tabancayla(..) öldürülmüş, suç ortağı babası da ağır yaralanmıştır. olaydan sonra özgecan aslan'ın annesi "kızımız geri gelmez", babası ise "öldülerse diyecek sözüm yok" şeklinde konuşmuştur.
özgecan aslan hunharca öldürüldüğünde yer yerinden oynamış, idam geri gelsin kampanyaları açılmıştı.
şimdi ise, toplumun unutkanlığı ve hatırlayanların suskunluğu akademik bir çalışma konusu olmaya adaydır. ilk bakışta, anlık yaşayan bir toplumun resmidir bu.
ömür boyu hapis cezası almış bir mahkumu hapiste silahla kim vurabilir sorusunu akla getirir.
tamam tecavüzcüdür, katildir savunulacak, tutulacak bir yanı yok. kabul.
ama ömür boyu hapis cezası aldı, daha ne? ülkedeki yüzbinlerce gencin, çocuğun katilini sindirebilmiş bu halk neden bu katilin öldürülmesine bu denli sevindi diye düşündüm sonradan.
toplum olarak neye ihtiyacımızın olduğunu en iyi toplum bilimciler ve psikologlar bilir. de ben merak ediyorum bu dengesizliğimizin nedenini.
topluca psikiatırlara gidelim millet. düşününce bize idam gelsin dedirtmeye çalıştıklarını düşünüyorum. idam gelince iyi mi olacak?
hiç sanmıyorum, hiç sanmıyorum bu başıbozuk düzende.
aklınızı başınıza toplamazsanız haksız yere idam edilen düşünce suçlularını darağacında görebilirsiniz. bu, evlatlarımız da olabilir.
aklınızı başınıza toplayın, duygusallığı bir kenara bırakın derim ben naçizane.
eski cezaevi sisteminde kalabalık koğuşlar vardı. her cezaevinde de "damat koğuşu" olarak adlandırılan bölümler olurdu. fiili livata, tecavüz vb. sapıklıklardan hüküm giyenler buralara verilirdi ilk. cezaevindeki tüm oğlancı egilimi olanlar üstünden geçerdi. bildiğin ortalık orospusu olurdu sapık kişi. eğer işlediği cürüm, çocuk tecavüzü veya ozgecan olayındaki gibi bir şeyse, dübürüne envai çeşit malzeme sokmalı işkenceler yapılırdı, ta ki intihar edene kadar ki bunun olması içinde jiletinden ipine kadar tüm malzemeler gözüne sokar gibi ranzasina tuvalete falan konulurdu.
şimdi f tipi var, koğuş olan yerler de 3-5 kişilik. yani cezaevlerinin eski tadı yok. birine ceza kesilmesi için silah kullanmak gerekiyor malesef. ah o eski günler. sırf mahpusta başına gelecekleri bildiği için bu tür suçları işlemeye korkardı bu soysuzlar.
yasalar gevşedi, insanlar aptallastı, ahlak desen hepten dejenerasyona uğradı. adam "nolcak yatar çıkarım" diyor.
müebbet hapis aslında müebbet değil biliyonuz de mi, maksimum 24 sene yatilir içerde. af çıkmaz, indirim, yeniden yargılama saçmalığı falan olmazsa o da.
neyse, eski günleri hatırladım. umarım bu infazlar yaygınlaşır da en azından bir caydırıcılığı olur. işimiz memleketteki adalet sistemine kaldıysa, bu sapıklar içerden çıkar üstüne bi de bizi sker.
Umarım öyle silahı çekip de şak diye öldürmemişlerdir. Önce bi ağızlarını burunlarını dağıtıp, eşek sudan, kıçlarından kan gelene kadar becermiş ondan sonra öldürmüşlerdir.