yanılmıyorsam 2009 senesinin sonlarındaydık ve basında yer alan haberlerde fenerbahçe futbolcusu özer hurmacı'nın, "fenerbahçe'nin arda'sı olacağı" yönünde tezler vardı. ki dönemin, fenerbahçe teknik direktörü daum da bunu, yüksek sesle söylemekte beis görmeyerek "bu çocuk, fener'in arda'sı olur." diyebiliyordu.
aşağı yukarı aynı dönemde fenerbahçe spor kulübü başkanı aziz yıldırım da köpek gibi arda'nın peşinden koşuyor ve her fırsatta da "arda" ismine olan sempatisinden midir bilinmez bu ismi telaffuz edip duruyordu. sonra ne mi oldu? arda turan, çıkıp da aziz yıldırım abiyi pis hâlde göt etti... "aziz yıldırım fenerbahçe'de, arda turan galatasaray'da anlamlı olur." diyerek. nihayetinde mukayese ettiğimizde birisi, bir spor kulübünün, koca bir camianın en tepesindeki adam iken; taraflardan diğeri ise bir spor kulübünün, futbol takımının "profesyonel" futbolcusuydu. aradaki farkı idrak edebilmek herkes için mümkün mü bilemem ama aklı selim her insan aradaki farkı idrak edebilir durumda olmalıdır.
arda konusunda götüne baka baka köyüne dönen aziz yıldırım ve satın aldığı pek değerli spor medyası takip eden dönemde attığı her adımla arda turan'ı, yerden yere vururken o zamanlarda yetenekleri konusunda dahi emin olamadıkları özer hurmacı'dan da bir arda turan yaratma çabası içerisine giriyorlardı. giydiği silah baskılı bir t-shirt yüzünden amınakoduğumun oğulları tarafından tefe konulduğunu hatırlarım ben arda turan'ın. vay amınakoyim... hani gökdeniz önceki dönemde, belinde silah ile kameralara yakalanıp da "sevenimiz var, sevmeyenimiz var" dediğinde "gençlere kötü örnek oluyor" diyenler çıktıysa da ne hikmetse iki etmediler bunu ve üzerini örtüp geçtiler. ama yanılmıyorsam arda'nın t-shirtü, bir ay konu edildi kimi satılık kalemlerce.
ama gene de manzara tanıdık. geçmiş zaman emre belözoğlu fenerbahçe'ye gelmemişken daha bir spor yorumcusuna ve bir milli maç esnasında "götüne kolumu sokayım" veya daha argo hâliyle "ananın amına girsin" şeklinde kolunu salladığında ciddi eleştiriler almasının yanısıra bir de üstelik ilgili spor yorumcusunun açtığı dava ile muhattap oluyordu. ve ne oldu biliyor muyuz? bu godoş spor yorumcumuz, emre fenerbahçe'ye imza attığı hafta davadan çekilip kamera karşısına geçerek "ben, emre'yi böyle kabul ettim" diyerek o kolun, kendisiyle bütünleşmesini kabul etti babalar gibi.
diyeceğim o ki, arda turan şu anda bu kadar hazmedilemiyorsa bunun en büyük nedeni odur ki; büyük bir camianın, bir numaralı adamına "karakter dersi" vermesi hasebiyledir. yoksa ki geçmişte ne "aysun kayacı" ile ilişki yaşayan emre aşık bundan dolayı bu denli eleştiriliyordu, ne de benzer durumdaki herhangi bir futbolcu.
gene de anlamak mümkün, çülsüz emre'yi kolu ile yatağına alanların arda'yı bu denli sindiremiyor olması. zira üzerindeki formada kırmızı var ve kendisini boğa sanan öküz sayısı da epeyce fazla türk spor basınında.
bir türkiye kupası maçı sonrasında fenerbahçeli arkadaşımın dile getirdiği fikri.hatta "biraz daha zaman geçsin arda felan yalan olacak"gibisinden birşey söylemişti.arda olmayınca milli takımın ve galatasaray'ın durumunu görebiliyoruz.arda'nın sakatlanmasından dolayı arda'ya çamur atanlara ise gülüyorum.2008 yılında avrupa 3.sü olduysak en büyük pay arda'nındı.