neye göre özenti, kime göre özenti genclik olduğunun öncelikle belirlenmesi gereken durumdur. genç yada yaşlı sahilde içki içmenin neye özenmek olduğunun önce anlatılması sonra tartışılması gerekir. yıllardır tüm yazar yada şairlerin boğaz kenarında oturup denize bakarak ilham alması akabisinde içki içmesi de düşünülecek olursa özentilikten çok denizin insan ruhuna iyi gelmesi ruhun sarhoşluğuna beden sarhoşluğunun da eklenmek istenmesidir.
kafa demlemenin/dinlemenin en güzel yeri sahildir. bu eylemi gerçekleştirirken kimsenin hiçbir özgürlük hakkına tecavüz edilmiyorsa. yahut güzelim sahillerimizi çöpe çevirmiyorsa; içtiği biraları, çitlediği çekirdikleri poşete koyuyorsa* bence hiçte sakıncası olmayan bir eylemdir.
akabinde denize düşmesiyle sonuçlanan komik eylem. meyhaneye git, evinin terasında balkonunda iç, sahil ne lan? değirmendere sahili'nde içip denize düşen kişi görülmüştür ayrıca da.
bir tehlike de arzetmez. böylesi güzel sahilleri olan bir kentte çok da normaldir. ayrıca muhafazakar kesimden olan insanlarımızın da uzaktan söylenen şarkılara katıldıkları çok bilinen bir durumdur. o gençler de "ıyyy bize katılıyolar" demezler.
sahilde içen özenti gençlik için ; 14-17 yaş arası yazlıkçı gençleri ele almak lazım. abileri ablaları almış içkisini,kapmış gitarını alem yaparken, gizli gizli bi yerlerde 2 şişe birayı sadece özentilik ve meraktan içen 4 genç. böyle şeyler yapmadık mı? tabikide yaptık. asla inkar edipte, yok canım ben sakin sakin saklambaçımı oynar akşamda annem ve komsularla otururdum diyen var mı? soruyorum size. **
genclik sahilde icki ictigi icin ozenti oluyorsa bu cok sacmadir, buna sadece agzinin tadini bilmek denir, bir de manzara guzelse boyle gunes batiyor veya doguyorsa "bir tane de bana verin ulan" denilir, gitar calan elemanin arkasina oturulup manzara izlenmeye baslanir.
hangimiz bir seylere ozenmiyoruz ki? misal petrol milyarderi bir arap seyhine ozenen genclerin efkar dagitmak icin sahile inmeleridir aslinda olay.
görüyoruz,
istanbul boğazında, zeytinburnu sahilinde, bakırköy sahilinde içki içip sağa sola laf atan, sözde özgürlükçü ve demokrat olup, fakat özünde toplumun kanserli hücresi olmaktan ileri gidemeyen bir dünya insan türemiş bulunmakta. yaptıkları özentilikten ibaret olup, sağdan soldan duydukları "denize karşı içki bambaşka aga, boğaza karşı yudumlayacan içkini" sözlerle gaza gelmiş, kendisini sorgulama yetisini kaybetmiş özenti gençlik var karşımızda.
ahlak kurallarının yazılı olmamasından faydalanmaya çalışan körelmiş yobaz zihniyet, topluma açık sahillerde içki içmeyi modernlik olarak görüp bu davranışını özgürlük olarak nitelendirmektedir. kimse içki içme demiyor.
fakat,
üsturuplu içme garantisini vermediği gibi, tüm hafta çalışmaktan imanı gevremiş ve ailesini yanına alıp sahilde yürüyerek, balık tutarak stres atmak isteyen işçi kardeşlerimizin gezeceği bir alan bırakmamışlardır.
körelmiş zihniyet artık her yerde. tehlikenin farkın mısınız?