özelleştirmeyi vatanı satmak olarak algılamak

entry110 galeri0
    10.
  1. hernekadar kötü bir şey olsa bile, kamu kuruluşlarında çalışanların durumunu gördükten sonra tüm kamu kurluşlarının özelleştrilmesi gerekir. senin, benim, onun, bunun, şunun ödediği vergiler ile maaşını alan bir çalışandan kötü muamele görmek insana ister istemez dokunuyor. hatta en mantıklısı bu tip ibneleri özelleştirmek hatta kısırlaştırmak lazım.
    2 ...
  2. 9.
  3. hangi dünya ülkesi telekom kuruluşlarının yarıdan fazlasını satıp özel sektoru bu konuda söz sahibi yapmıştır ? ve hangi gelişmiş ülke gelişmeden önce en bastan beri özel sektörle kalkınmıştır.bugun kore devlet eliyle yapılan yatırımların meyvesini almakta. 30 sene öncesine kadar bizden çok daha düşük olan milli gelirleri bizi çoktan aşmış refah ulke konumuna gelmiştir.gelişmekte olan ülkeler önce kendilerini korumalı daha sonra neyi özelleştircekse özelleştirsin.fakat telekom gibi iletişim ve istihbarat yeteneklerimizi etkileyebilecek kuruluşlarda söz sahibinin yabancı firmaların olması , özel olması doğru değildir.böyle bir örnek dünyada da yoktur bizden başka.
    7 ...
  4. 8.
  5. liberal ekonomiden cakmayan insanlarin söylemidir. zira kuruluslar satılsa dahi bu ülkenin yararina olmaktadir.
    4 ...
  6. 7.
  7. ata iskender mi özelleştirilen?
    kukla kebap mı?
    yoksa zeynel köftecisi mi?
    hiç biri.
    limanlar, madenler, önemli fabrikalar...
    ülkenin önemli stratejik noktaları yani.
    kimlerin elinde?
    yabancıların.
    ne zamandır?
    özaldan beri.
    ee bu yapılan nedir?
    parsel parsel ülkeyi satmak.
    23 ...
  8. 6.
  9. serbest piyasa ekonomisi calismayan insanin algisidir. deveye hendek atlatir gibi meseleyi aciklamaktansa "gidin konu hakkinda ders alin da gelin" demeyi yeglerim.
    2 ...
  10. 5.
  11. 4.
  12. Devletlerin amacı her zaman için eğitim, sağlık ve korumadır. Ama asla görevleri kömür ocağı işletmek, telefon hattı çekmek, içki üretip satmak, köylünün mahsülünü satın alıp satmak, devlet benim ürünümü satın alsın ama ben calışıp her ay devlete maasımın 3te birini gelir vergisi olarak devlete vereyim. Aman telekomun işçisini ben sübvanse edeyim o orda yatsın.(bunu iş olmadığı için bir sene önceden birikmiş gazeteleri cuvalla işe götürüp orda okuyan işçileri bildigim için sölüyorum) sıfır ilerme sıfır rekabet oluştur. Herseyi devletten beklemek herseyi devletten istemek. Ondan sonra hastanede sıra bekle nerde bu devlet diye bagır bana bakmıyolar ilgilenmiyolar diye ağla. Peki devlet senin hastanen ile mi ilgilensin 3. sınıf bugdaya dünya şartlarına göre 3 katı ücret verip satın alsın sora satamasın içinde patlasın. Eee oda ne yapcak vergilere zam, efenim bütçe tutmuyo kıçımdan vergi uydurdum bunu ödeyin demesi.
    KiT ler zarar etsin ne yapalım görev zararı söle hazineye ödesin olur. Hazine ne yapacak ya para basacak yada borclanacak. Para bastı ne oldu efenim enflasyon hayda bu seferde aldığım maaş bi işe yaramıyo. Hoop olmadı enflasyon var bizde borclanalım. Olur.
    Efenim kactan veriyolar parayı cok kolay libor+reel faiz+enflasyon.Neden efenim böle yapıyolar. Çünkü ülken zor durumda ve geri ödeyeceğine inanmadığı için böle bi faiz istiyo. Alalım, aldık. Eee KiT ler zarara devam üstüne bide insanlara ulaşamadığın için hizmeti götüremediğin için insanlar cahil kalsın terör cıksın onada bi sürü para harca iyice batak
    Borçları ödeyeme ne yapalım baska yerden alalım. Oldu borcu borçla öde sora baba gibi faizi dayasınlar bide basiretsiz yönetim alsana süper karısım devleti batırmak için.
    Yok efenim satmayalım bi tek senin düşüncen doğru
    Devlette para cok aslında bendede cok ben vermiyorum üstadın dediği gibi
    "ben aksamları para sıcıyorum" haberiniz olsun.
    10 ...
  13. 3.
  14. Ekonomiden anlamayanların, ekonomi teorisi olarak, çürümeye yüz tutmuş, demode artı değer kontr- argumanı ile geldikleri arguman.

    Efendim, beni esas güldüren, tüm altyapısı ile kurulmuş telekomun sanki bedavaya satıldığı gibi lanse edilmesidir. Telekom'un yarısı 6.5 milyar dolara satılmıştır ki 2001 krizinden önce 1 milyar dolara alıcısı olmayan bir kurumdan bahsediyoruz...

    Kaldı ki fiyatların düşmesindeki esas etken, piyasaya başka kablosuz internet operatörlerinin de (bkz: smile adsl) dahil olmasıdır. Fiyat/ performans oranı, göreceksiniz, rekabetle git gide düşecektir. (bkz: #1848549)

    Ayrıca bir başka komik olan iddia ise, memur maaşlarının düşürülerek fiyatların düştüğü söylentisidir; ki, kanımca,ekonomi cahilliği bu kadar da göze sokulmamalıdır. Telekom işçilerine, bu sene enflasyonun ustunde maaş zammı teklif edilmişir. Ayrıca, onbin işçinin maaşı kesilerek, 70 milyonun interneti ucuzluyorsa, adama sorarlar; senin maaşın ne kadar diye?

    Efendim, bir kaç işçiyi savunacağım diye 70 milyonun ekmeği ile oynamak sosyal adalet ilkesi ile bağdaşmaz. Emeğin değerini, nihayetinde yine tüketici belirler. Artı değer bir şey yoktur, varsa da 70 milyonluk tüketici sınıfının hakkıdır, üç beş işçinin değil. (bkz: Avusturya Okulu)
    16 ...
  15. 2.
  16. efenim vatan satmaktan ziyade ekonomi teorileri ile ilintilidir. telekom konusundaki cahillerin komedyası evlere şenliktir. tüm altyapısı kurulmuş haliyle peşkeş çekilen türk telekom'un "aaa bak karı da arttı, internet hızı da coştu" gibisinden ineklik boyutundaki vatandaş sevinçlerine ve çalışanların maaşından kesilerek elde edilen o kar sanki kendi ceplerinden içreymiş gibi sevinen bu sermaye yaltakçılarına gülümsüyorum. asıl şoven sizsiniz. azıcık ekonomi okuyon, adam olun! kazanma hırsınızdan, rekabet hırsınızdan arının diyorum! artı değer girsin makatınıza!
    27 ...
  17. 1.
  18. özelleştirmenin nimetlerinden anlamayan kesimin hezeyanı. ilginç bir şekilde, şoven milliyetçisiyle, emekçi sosyalistini aynı çatı altına toplayabilen önerme. Halkı düşünüyoruz adına çelişkiler yumağı sunmaktan başka bir şey olmayan hadise.

    Efendim, özelleştirmenin yararlarına gelecek olursak. ilk önce altın kural; devlet eliyle gerdeğe girilmez.

    Empirik veriler göstermektedir ki, devlet kurumu, yeryüzü kaynaklarını, özel teşebbüslerden çok daha verimsiz kullanmaktadır. Bunun altında yatan en önemli sebep ise, devlet kurumlarında özel mülkiyet kavramından yoksun bir yönetim biçiminin baskın olmasıdır. Zira, kamu iktisadi teşebbüslerinde (KiT) çalışan memur amcalarımız, "yav benim şirketim mi, niye bu kadar çok uğraşayım ki" ya da "devletin malı deniz, yemeyen keriz" mantığı ile hareket ettikleri için, burada çalışanların, bu kurumları kar ettireyim anlayışı taşıyor olmaları ne yazık ki çok düşük bir ihtimaldir.

    Fakat, özel teşebbüslerde bu durum çok farklıdır. özel firmalarda çalıştığınız vakit, işinizi kötü yaptığınız anda, profesyonel kariyerinizin tehlike altına düşme ihtimalini göz önüne alır ve kendinizi daha verimli çalışmak için daima oto-motive edersiniz. Devlet kuruluşlarında ise, profesyonel kariyer yoktur, memuriyet kadrosu vardır. Kadroya girdiyseniz yırttınız, ölene dak o memuriyet sizindir. Kimse sizi yerinizden edemez. Sizin de, kimseye vefa borcunuz yoktur, salla başı al maaşı, en güzel işleyen sistemdir.

    Bu yüzdendir ki, kitler cumhuriyet tarihi boyunca daima zarar etmiştir. Zarar eden bir şirket, serbest piyasa kurallarına göre batar. Ama kitler hiç bir zaman bu kurala uymaz. Çünkü, devlet o zararı daima finanse eder. Devlet finanse eder lafını duyduğun anda soracaksın; nasıl diye. El-cevap; vergi ile...

    Ülkemizde vergi'nin %70 nin dolaylı, yani kdv ve ötv yoluyla, toplandığını varsayarsak, bu vergiler en çok işçi,köylü, emekli, memur ve esnafın üzerinde yük oluşturmaktadır. Yani, devlet zararının büyük kısmını düşük gelirli kısım üzerinden telafi etmektedir.(nasıl bir sosyal devletçilikse bu?)

    Kar eden KiT'ler de yokmudur? Elbette vardır. Milliyetçiler, en çok bu konuda balıklama atlarlar. "PetKim, Türk Telekom, TEKEL, hepsi kar eden kuruluslarken neden satılırlar?" diye soranlara cevabım şudur;

    Efendim, bu kitler kar etmektedir, zira bu kitler monopol, yani tekeldir. Özel teşebbüs, devlet o sektörde zarar bile etse, kendisini finanse edebileceği için, kitlerle rekabet edemez. Özel sektörün giremediği ve güçlü bir talep olduğunu hissettiğiniz sektörlerde, kitler tek başlarına kalacaklardır. Rekabet olmadığı için, fiyatı kendi kafasına göre ayarlayacak olan devlet kurumlarının kar etmesinden doğal başka bir şey yoktur. Ama, bu fiyatlar ne kadar gerçekçidir, sorgulanması gereken budur.

    Tekel fiyatları, genellikle serbest piyasa fiyatlarından cok daha pahalı olmaktadır. eee, bu fiyatlardan en nihayetinde sömürülecek olan işçi,köylü, emekli, memur ve esnaf olduğuna göre, kitler zengin olurken, aslında düşük gelirli vatandaşlarımızın cebindeki parasını dolaylı olarak çalmaktadır.

    Bunun en güzel örneği telekomun özelleşmesinden sonra yaşanmıştır. Telekom özelleşmeden önce 256 kbps internet 29 milyona iken, şimdi 4 katı hızlı olan internet, kablosuz modemi bile bedava, daha ucuza verilmektedir. Telekom, devlet elinde iken de kar ediyordu ama, şimdi fiyatlar düştü, karını katlayarak devam ettiriyor. Fiyatlar ucuzlayınca da benim işçimin, köylümün, emeklimin, memurumun ve esnafımın cebinde daha çok parası kalıyor...

    Velhasılı kelam, demem odur ki, özelleştirme karşıtlığı yaparak fakiri koruyorum diyenlerin bütün safsataları hayal ürünüdür. özelleştirmeye karşı çıkmak ve Devlet'in Kit çalıştırmasını desteklemek, aslında fakirliği ve sömürüyü desteklemektir.
    33 ...
© 2025 uludağ sözlük