yatarlardı değil zaten yatıyorlardı. bursa da merinosta sabah kartı basan işçiler akşama kadar altıparmakta birahanelerde sürtüyorlardı. şimdi kimse mırın kırın yapmasın. ulan devlet kamu yararı amacı güder. işletme ise kar amacı güder. devletin işletme işletmesi hangi akla mantığa sığar. zaten bu durum geçicidir. devlet emekletir yürütmez. özelleştirmeler elzemdir. yapılması gereken yapılmıştır. ancak; tekel niteliği taşıyan ve arz talebinde önemli sapmalar olmayan sektörlerde özelleştirme olmamalıydı. mesela köprüler elektrik dağıtım işi özelleştirilmemeliydi. ancak tekel olsun, sümerbank olsun bunlar özelleştirilmeliydi ki iyi de yapıldı.
özelleştirilmeden önce 300 çalışanı olan, özelleştirmeden sonra çalışan sayısı 20 olarak değişen bir elektrik santralini gördükten sonra tüm benliğimle katıldığım yazar düşüncesi.
300 niree 20 nire. 300 kişi orada ne yapıyordu hala düşünürüm.
denetim eksikliğinden, yaptırımsızlıktan dolayı bu hale gelmiş kurumların durumudur. bir insanı uzun vadede öldürmek gibidir. önce zayıflat, hasta et. öldürdükten sonra zaten ölecekti, zayıftı hastaydı de.
devletin malı deniz yemeyen keriz mantığıyla hareket edip yıllarca devletten nemalanan ibnelerin ocağına dikilmiş bir ağaçtır özelleştirme. ağır aksak ve zararına çalışan tüm kurumlar özelleştirildikten sonra silkelenip kendine gelmiştir ve şu an hepsi bizzat devletin malı olmayıp devlet yararına çalışan kurumlardır.
Özelleştirme olmasaydı şimdi tüm yatan işci arkadaşlar 3000-3500 papeli vuracaklardı, özelleştirme oldu tüm işci arkadaşların çalışırken götünden ateş çıkıyor hemde 800 - 1000 papel arası bir ücrete razı oluyorlar.