öyle bir dünyada yaşıyoruz ki sözlük topluca paranoyak olmuşuz. her şeyden, en yakınlarımızdan hatta kendimizden bile şüphelenir hale gelmişiz, kötümserlik bir tür güneş gözlüğümüz olmuş. bu kötümserlik gözlüğünü takmadan toplum içine çıktığımızda kendizi zayıf ve savunmasız, takınca da pek bi havalı hissediyoruz.
ama işte hayat her zaman güzel sürprizlere gebe. böyle kötümser bi anınızda, sözlükte kötümser entryler girerken bir başka yazarla aniden ateşli bir polemiğe tutuşursunuz. içinizden ne diyor bu gevşek diye düşünürken dışınızdan yazdığınız mesajlarla karşı tarafın tezini, hatta bizzat kendisini çürütmek adına muhabbeti pampa ile başlayıp yav sen nerenle okuyorsun birader e kadar getirip dayarsınız. oysa o bir kızdır. hatta taş gibi bir kızdır. oysa o kelimeler, o cümleler sizin terli, kıllı, bıyıklı sandığınız dudaklar yerine seksi rujlu dudaklardan çıkıyormuş, klavyeye basan parmaklarda seksi ojeler mevcutmuş meğer. ama bunu siz nerden bileceksiniz? ah bileydim, bileydiiiiiiim...
hiçbir şeyi değiştirmeyecek durumdur. durup dururken insan karşısındakine bozuk atmaz. azıcık vucudu kadar beyni de güzel düşünseymiş de paparayı yemeseymiş. kurtulun şu kadını meta gibi gören anlayışınızdan, azıcık kişiliğini değerlendirip yaklaşın dişilere.
genelde imlasi bozuk kizlarda insan karsilasir bu durumlarla. imla ne kadar bozuk, hatun o kadar tas. siz siz olun imlasi bozuk yazara atarli uyari yapmayin.
öncelikle eğer siz de taş gibi değilseniz, bozuk atsanız da atmasanız da şansınızın pek olduğunu zannetmiyorum..* bir diğer yandan, eğer siz de taş gibi bir erkekseniz, bozuk atmanız pek bir şeyi değiştirmeyecektir, ufacık bir iltifatla falan toplayabilirsiniz durumu**.. taş taşa vuvarlanıp gidersiniz sonrasında.*