evvel zaman içinde bilmem ne kursunda bir köşede teneffüs yapan genç sınıfta didikodu yapan
bayanların sohbetlerine kulak misafiri olur;
bayan k- ayyy var ya sormaaa yaa ben burslu kazanana kadar canım çıktı.
bayan l-ayy millet parasıyla okuyor yaa!
bayan k-ya parasıyla okumasını bırak iş nereler vardı.
bayan l-noldu okulun çatısında stpriz mi yapıyorlar hayrola?
bayan k-o bile hafif kalır be canım.
bayan l-öleyse?
bayan k-resmen zengin çocukları gözlerine kestirip kapatma derdindeler.
bayan l-ohh neye niyet neye kısmet.
bayan k-tabii takılıyorlar zengin züppelerle,her istediklerini aldırıyorlar,ailelerine kadar tanışıyorlar...
bayan l-aaa bak sen bu kadar olur!
bayan k-öyle vallahi rahatlık peşindeler;kim yıllarca okula gidicek,kpsslere aleslere bilmem nelere girecek kendini kasacak,anacım zengin koca her derde deva.
bayan l-ay inamıyorum işe bak yaa!
bayan k-ay boşver canım allah çarşısına pazar versin,ne halleri varsa görsünler...
konuşulanları baştan sona dinleyen ağırbaşlı genç,gözlerini pencereden dışarıya doğru çevirir,hayatın anlamsızlığını biraz daha iyi anlamaktadır o an,birden aklından bir şeyler geçirir:
hayat alın teriyle,mürekkeple sürdürülecek hayat olmaktan çıkmıştır artık;hayat kendini satlığa çıkaranların pazar yerinden farksızdır...