ilk başta hevesle başlarsın herşeyi dört dörtlük yapayım diye kendini hırpalarsın ama bir süre sonra sıkılırsın. çünkü emeğinin karşılığı aldığın ücrete yansımaz ve birşeyi ne kadar iyi yaparsan karşıdan o kadar kolay göründüğü için işin küçümsenir. senden daha fazlası beklenir. işinden soğursun. çaktırmadan yeni iş ararsın. ama bunu patrona asla anlatamazsın. Anlamaz...
bok gibi kazanılan paranın harca harca bitmemesi. devlet memuru kafasında, sabah 9'da geleyim akşam 6'da çıkayım zihniyetindeki vasıfsız elemanlar için anlaşılması güç bir zorluktur ancak.
hem özel hem devlet sektöründe çalışan biri olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim.. tamam özel sektörde çalılmak çok zordur patronum yılbaşında eğlenirken ben şantiyede sabahlamışımdır aptal insanların minik çıkar hesaplarıyla uğraşmışımdır... ama devlette de aynı paraya sayıp duruyoruz be kardeşim senede %12 zam alıyorum (ibb deyim) geçinmek zor çok zor devletteyken... kalkınmanın tek yolu özel sektördedir...
bütüüüüün bu yukarıda sayılanları denetlemekle sorumlu olan çalışma bakanlığı ve sgk gibi kurumların asla bu vahşi orospu çocuğu kapitalist sisteme müdehale etmemeleri...
göz göre göre fazla mesai yaptıranlara, sigortasını yatırmayanlara, maaşını geç verenlere, personeli habersiz girdi çıktı yapanlara tek kelime etmezler...
amına kodumu memleketinde, patron kırmızı ışıkta geçmekten korktuğu kadar yanında çalıştırdığı personelin haklarını yemekten, sigortasız çalıştırmaktan, izinlerini, ihbar,kıdem tazminatlarını yemekten, fazla mesai yaptırtmaktan korkmaz...
çünkü bu ülke köpeksiz köyde değneksiz gezenlerin cirit attığı bir ülkedir...
ne işe yarasınız siz ey çalışma bakanlığı müfettişleri, ey sgk müfettişleri.
maksimum efor sarfederek yetersiz kazanç sağlamak. hele çok yönlü bir çalışansanız çok afedersiniz eşşek misali yük bindirirler sorumluluklarınız işteki refahınızla ters orantılı olarak kat ve kat artar.