insanı sıkıp sıkıp yağını çıkarır bir köşeye atıverir işte budur özel sektör.
özel sektör'den bazı notlar vereyim arkadaşlara:
* söylediğim gibi insanı sıka sıka yağını çıkarır son damlası bitince atar bir kenara
* tamamen kapitalist düzen üzerine çalışır
* insanı mal (meta) gözüyle görür
* dini imanı paradır, iştir, ihaledir vs vs
* memur yılda 1 ay, bayramlarda da 9 gün yan gelip yatar ama özel sektör tatil vermez
* maaşlar yönetim kadroları dışında asgari ücretin az biraz üzerindedir
* başında bulunan müdür, şef ne haltsa iyi birisiyse işiniz iyi olur ama aksinin tekiyse hiç iyi olmaz
* hiç beklemediğiniz bir anda çıkıp şirketimizle ilişiğiniz kesilmiştir gidip muhasebeden paranızı alınız derler.
* elemanları prim usulüyle çalıştırırlar.
işte bu ve buna benzer şeylerdir, özetle budur özel sektör.
bayram tatilini 9 gün vermeyip arefe'de çalıştırır 4 gün tatil verir sağ olsun o kadar hakkımız olduğunu bilir, tutar cumartesi işe çağırır 1 gün ile dünyayı kazanacağını sanır. batsın hepsi.
Kpss sacmaligiyla ugrasmamak adina kendinizi sömürttugunuz yer. Isinizin Hakkini verirseniz iyi para veriyorlar tabi.
tecrübe editi: anasını sikeyim ben böyle sektörün. yaptığınız doğru şeylerin cezasız kalmadığı yer. sonuç olarak kpss'ye bağladık umutları.
adı üzerinde ülkeye göre "özel" sektördür. Japonya'da işe girilen şirketten emekli olunur. şirketlerin çalışanına, çalışanının şirketine olan sadakati dünyaya örnektir.
izin almanın deveye hendek atlatmaktan zor olduğu, yiğidin harman olduğu yer. ilk 5 yıl her yıl 15 gün, sonra her yıl 18 gün izin hakkın olur. ama yılda 1 hafta izin kullanırsın. o bile göze batar. izinde telefonlar susmaz. sonra kpss'ye bu ilgi neden diyorlar? sebep bu işte.
özel sektörde çalışıyorum.
oğlum 7 (yedi) aylıkken bacağı kırıldı. ayağı 2 ay, temmuz ve ağustos aylarında kalçasından parmak uçlarına kadar alçıda kaldı. sonuna yakın kaşıntıdan o bir taraftan annesi üzüntüden bir taraftan ağlıyordu. ve nihayet doktoru, çarşamba günü getirin alçısını çıkartalım dedi. iş yerinden hemen izin istedim. 3 çocuk babası müdürüm "iki ay kalmış,
iki gün daha kalsın, cumartesi günü götürürsün" dedi ve bunu anlatırken eğer bir tek mübalağa yaptıysam, o müdürden beter olayım.
başka bir şey yazmama gerek var mı?
özel sektörde çalışıyorum.
Edit: imla
bazen insana üniversite okuduğunu unutturacak kadar alçaltır. yıllarca verdiğin emek yaptığın masraf sanki hiç olmamıştır. çünkü tanıdıklar her zaman yapabileceklerinin önüne geçer. seçim sende yinede. ya bir kaç yılını feda edip memur olmak için uğraşıcaksın ya da aslında sıfatı dışında hiç bir şeyi olmayan insanlara kendini anlatacaksın
kriz durumlarında, maliyet düşürmek için ilk olarak işçi çıkarmayı düşünen zihniyet. halbuki ürün maliyetinde işçiliğin oranı %5 'leri geçmezken kolaycılığa kaçıp personel azaltılır. kriz bittikten sonra siparişleri yetiştirmek için mecburen sıfırdan yine işçi alacaklar. onu da eğitene kadar zararı kendilerine olacak. ama haberleri yok. gidin hammadde, ambalaj, finansman, nakliye gibi maliyetlerinizi düzeltin lan dümbükler!
insanın iliğini kemiğini sömüren sektördür. 2 yıla yakın özel bir gümrük şirketinde çalıştım ve anamdan emdiğim süt burnumdan fitil fitil geldi. gece saat 02.00 ye ihracat beyannamelerini hazırlamak, yetmedi ertesi sabah mesai saatini 2 dakika geçirince uyarı maili almalar, gece geç çıktım desen de o benim problemim değil diye küstahça konuşmalar, yaptığın işin karşılığında güler yüz ve tebrik yerine senin yaptığını eşeği bağlasak 10 günde öğrenir yapar demeler ve bonus olarak da fazla mesai ücretlerini vermemeleri özel sektörün başlıca özelliklerindendir. işten çıktım 2 ay oldu hala iş bulamadım. sıkıldım bunaldım ama çalışanın hakkını veren bir iş veren hala çıkmadı karşıma. 2 ay daha iş bulamazsam tasımı tarağımı toparlayıp baba ocağına geri dönmek farz oldu. eve gidince sorulan sorulara cevap yapamadım, başaramadım demek olacak. acı olacak benim için.
elinden gelenin fazlasının fazlasını yaptığın halde hala memnun olmayan surat ifadesi ile karşılaştığın, iliğini kemiğini kurutmaya yemin etmiş bekar ve 40 yaş sınırındaki bayan patronla sınırlarının zorlandığı, en sonunda da lanet olsun diyerek bohçanı kapıp kaçtığın "özel emek hırsızlığı"..