geçen yıl bir otomotiv firmasının genel müdürlüğünde stajdaydim. çalışma ortamı efsane, çalışanlar kalite, maaşlar dolgun ama bir gün avrupa'dan biri geldi ortam buz kesti. yanımdakiler tazminat hesabına girdi nitekim bir günde 5 kişiyle yolları ayırdılar. işin garibi ayrılanlardan biri önceki gün sektörde 20.yılı şerefine yemek vermişti. böyle bir şey özel sektör.
Hele birde gıda sektörü ile iş gücü sağlıyorsaniz. Kapitalist düzen elini agzinizdan sokup Afedersiniz götünüzden çıkarır.
Insanlari memnun etmek üzerine kurulu bir sektörde sürünürsünüz. Burdaki insanlar kavramı kesinlikle müşteri değildir. Üst rütbeden bahsediyorum. Hiç bir şekilde memnun olmaz bu tipler. Iki dakika soluklanayim dersin bu dükkanın hali ne ? Ne oluyor burda ? ben mi çalışayım yani ? Gibi kendince sikimsonik espiri niyetinde alttan alttan saldırır size.
Neyse daha fazla uzatmak istemiyorum üniversite mezunu garson olarak bunları yazdım.
Vesselâm...
uzun süreli bir işsizlik döneminden sonra en sonunda bir iş buldum diye sevinirsiniz, görüşmede maaşın ilk 2 ay 1000, kendini gösterirsen 2000 yapılacağı söylenir, ilk ayın sonunda da sigorta yapılacağı sözü verilir, bayram edersiniz sevinçten yerinizde duramazsınız. işe başlarsınız kendinizi göstermek için işleri birbiri ardına hızlıca bitirmeye çalışırsınızki iyi zam versin patron. ve ilk maaş zamanı gelir ama ilk ay maaşı 1000 tl den ses çıkmaz, 2. ayın 3. haftası gelir artık dayanamaz sorarsınız noldu bizim maaş diye ama adam akıllı cevap alamazsınız, 1 hafta dilinizde tüy biter maaş sormaktan stresten, sonunda çıkarır 500 lirasını verir lütuf gibi. 2. ay biter söz verilen zam zamanı gelmiştir ama sürekli geçiştirilirsiniz patron tarafından sonra gel, müsait değilim vs. denerek, sigorta da yalan olmuştur zaten. zammı geçtim önceki aylardan kalan alacaklarınızdan bile haber yoktur. 3. ayın 2. haftası gibi yine ısrarlarınız sonucunda çıkarılır bir 500 daha verilir. yani sigortalı olarak 2000 tlye çalışıcam diye sevinirken kendinizi sigortasız olarak 500 tl maaşa çalışırken bulursunuz ki onu da yalvar yakar alarak.
Burda çalışanlar Şöyle fıkralara konu olduğu için insanların soğuk baktığı alan:
iki eski dost yıllar sonra karşılaşır ve hal hatır sorarlar, aile fertlerinin neler yaptığını anlatırlar.
biri diğerine sorar;
- senin küçük kız nasıl, okudu mu, çalışıyor mu, ne yapıyor şimdi?
- bizim küçük kız okudu, üniversiteyi bitirdi. bitirir bitirmez de özel bir şirkette işe başladı. patronu onu çok el üstünde tutuyor. özel araba verdi, dayalı döşeli bir ev verdi. patronuyla birlikte sürekli seyahatlere gidiyor. çok yoğun çalışıyor, hafta sonlarında bile yönetim kuruluyla eve kapanıp çalışıyorlar. sahi, senin kızın nasıl, neler napıyor?
- benim kızım da orospu oldu ama ben senin kadar güzel anlatamıyorum.
daha çok çalışıp kendinize hedefler koyarsanız, 3 5 yıl sonra patronunuzun daha iyi arabalara binebileceğini düşündüğüm sistemlerin bütünü. önce sizi çalıştırır deniyoruz der kanınızı emer, bize birşeyler katman lazım der anlamadığın işleri yaptırıp, enlamıyorsun sen bu işlerden sana vereceğimiz maaş bu der ve kanınızı emmeye devam eder (grafiker e tasarım yaptırmak bunun güzel örneklerindendir, grafiker tasarımcı değildir tek görevi program kullanmaktır tasarım yapmak tasarımcının işidir), bir süre sonrada kapının önüne koyar azını açamazsın.
bir de evine bir parca ekmeği zor götüren, ay sonunu zar zor getiren, ayın başından itibaren diger ayki kiranın nasıl ödeneceğini düşünen, özel sektör çoh eyi, allah razı olsun patrondan ekmeğini yiyoruz adamın, gebersin koministler, ölsün sosyalistler yaşasın ebemizin a*ına incir ağacı diken patronlar diyen kesim var ki özel sektörün paralı ordusudur bunlar.
özel sektörde çalışmak zordur efenim, ama sektöre göre değişir tabi hiç bi iş bilmiyorsan köle yaparlar adamı mesai mesai + mesai insanlıktan cıkartır adamı ama elinde bi işin varsa ve bu iş değerliyse değme keyfine, bi de senden başka kimse yapamıyorsa o işi patronun azına et azını açamaz, bu sefer de hayat patronun burnunu sürter, firmanın işlerinin yarım yamalak kalmasını prestij kaybetmeyi göze alamaz. bi de sektörde tutunmaya çalışıyorsa hiç affetmeyin. çünkü tutundumu elinin altında başka bi iş bilen bulundurur hale geldimi o size acımayacak.
Hacı ve hoca patronlarıyla, sağcı ve solcu patronlarıyla, müslüman ve gayri Müslim patronlarıyla bir birinin ibadetten başka hiçbir farklarının olmadığı, islamı kuralları ayaklar altına almış, insan emeği sömüren patronların sırketlerıdır. Vebal eseklerıdır.