üniversite öğrencilerinin yada kpss girip kazanmayan öğretmenlerin daha çok başvurdukları bir yöntem çeşitidir.kendi geçimlerine bir nebze katkı sağlaması amacıyla yapılan iştir.
efendim belli bir meblağ karşılığında bir hocadan bir şeyler öğrenmek. ya da bunun gibi bir şey.
tanımlayamıyorum çünkü 6 tane öğrencim var ve resmen bu işi bedava yapıyorum. kafam karıştı haliyle...
evet efendim.
geçen yılda arada bir gelen giden eş-dost-akraba çocukları, gençleri oluyordu. ama bu yıl cozuttular resmen. belli bir programa göre gidip gelmeye başladılar.
ablama mat1 ve geometri anlatıyorum.*
7. sınıfa giden kuzenime sbs bütün derslerini çalıştırıyorum.
lise 2 deki babamın arkadaşının oğluna geometri çalıştırıyorum.
lise 2 ye giden kürt bir kıza diksiyon çalıştırıyorum.*
risale-i nur okuyup anlayamayan hala kızına eski kelime ve tamlama çalıştırıyorum.
ve en yenisi lise sondaki karşı komşumuzun kızına türkçe-edebiyat-mat1 çalıştırıyorum...
ölüyorum lan resmen. işin kötüsü bari her gelen bir paket sigara falan getiriverse anasını satayım. parasız pulsuzum kitap alacak param yok. arıyorlar evde misin diye. evdeyim dediysem yandım. iyi tamam geliyorum o zaman. bu ne lan.
kendime ait hissettiğim zaman parçacıkları ne kadar biliyor musunuz? çarşamba hariç haftaiçi 4 gün beşiktaş sahilde geçirdiğim yarım saat. işte bir de vapurda gidip gelirken geçirdiğim 15-20 dakikacıklar. 3 vizeye girdim en yüksek notum 50 olacak. sevaba girdiğimi düşünüp rahatlıyorum ancak...*
verilirken 2 kere düşünülmesi gereken ders türü.çünkü sonuçta bir para alıyorsunuz ve çok sınırlı bir zaman içinde,hak yememek gerektiğini düşünüyorum.
maddi sıkıntılardan dolayı bu işe atladım,30 tl gibi uygun da bir miktarla.öğrenci her ne kadar 'fgfg iyi anlatıyorsun hoşsun' falan dese de insan ikna olamıyor.bir soruda takıldığım zaman direk terlemeye başlıyorum falan.genel durumu iyi kurtarıyoruz liseli arkadaşlar hakikaten bir şeyler kapıyorlar ama benim gibi şu helal haram mevzularına çok takıyorsanız saçınızda beyaz çıkabiliyor genç yaşlarda.
işin eğitimsel boyutunu geçiyorum, zamanında biz de özel ders verdik ama şu aşamada bugün aklıma takılan durum. bazı arkadaşların da yazdığı üzere bazı öğretmenlerin geçim kaynağı. keşke daha fazla öğretmen için geçim kaynağı olsa da atanamayan öğretmenler için ekmek kapısı olsa. devletin iki yüzlülüğü şurada başlıyor. seyyar satıcının arkasından koşturuyorsun kayıt dışı ekonomi diye ama özel derse izin veriyorsun, siktiri boktan emlakçılık yaptırmak için bile kurs açıp sertifika veriyorsun ama özel ders verecek öğretmende bunun için bir denetim ya da sertifika vermiyorsun. normal öğretmenin bir saat çalışıp 10 tl alıyor, sen o parayı vergiye tabi tutuyorsun, maliyeden izliyorsun ama bu öğretmen bir saatinden 80 tl alıyor ve ne vergiye tabi tutuluyor ne de denetime. 2 yılda adam altına arabayı çekiyor, mal beyanında beliritiyor. birisi de demiyor bu araba nerden? nasıl iki yüzlü nasıl sikindrik nasıl adi bir devletsin lan sen. söylediklerim yanlış anlaşılmasın, ne özel dersteyim ne kazanılan parada. devlet denen yavşak kurumun çelişkisine gıcık oluyorum.
Bire bir olduğu için ders, sizin anlama hızınıza göre ilerler bu yönden iyidir. Tabi anlamada düşüklük varsa 1konuyu haftalarca tekrarlamak gibi kötü ve sıkıcı yanlari olabiliyor. Eğer dersi veren kişi donanımlı ise verdiğiniz parayı fazlasıyla hak ediyorsa diğer derslerden de anlamışlığı varsa bırakmayın devam edin.
derste iyi anlatmayıp, yazılıda da kazık sorup, veli toplantısında da "biz konuyu öğretiyoruz ona, bol bol soru çözecek" diyip işin kendini kamufle etmeye çalışıyorsa kesinlikle özel ders veriyordur. işini hakkıyla yapıp özelini de hakkıyla veren hocalarımız kraldır o ayrı.
üniversite öğrencisinin geçim kaynaklarından biridir.
hem zordur hem eğlencelidir.
birşey öğretebildiğini görmenin hazzı büyüktür.
özel ders veren kişi için ya sorduğu soruyu bilemezsem endişesi yaratır.
bildikçe de kendine güveni artar.
başarılıysanız diğer komşu çocukları tarafından da tercih sebebi olursunuz.
hatta ygs ye bir ay kala hızlandırılmış matematik dersi isteyen öğrencileriniz bile çıkabilir.
edit: benim gibi iyi niyetliyseniz para kazanmayı beklemeyin.
fayda sağladığını düşündüğüm ders türü ancak matematik ve ingilizce öğretmenleri dışındakilerin çok kazanabileceğini sanmıyorum. burada en çok bu branşlar var http://www.ozelders.de/
tercih etmekle ne kadar doğru bir karar verdiğimi her geçen gün biraz daha anladığım eğitim biçimi. öyle köşe olunduğu filan yok özel ders vermekle. daha doğrusu vicdanı olan hiç kimse, sıradan vatandaşın aylık kazancının dörtte birini 1 saat karşılığında talep etmemeli, edenler ve alanlar benim nazarımda eğitimci olmadığı için onları söz konusu etmiyorum. bir öğretmen bir ders saati içinde karşısındaki öğrenciye bir saatlik bilgiden fazlasını veremeyeceğine göre, gerçekçi olmakta fayda var.
sözü uzattım boş yere. konuya geleyim. özel ders benim için her defasında başka bir hayata dokunmak anlamına gelir oldu. başka bir geleceği şekillendirmek. olmaz deneni olabilir kılmak. belki de kendine bile inanmayan bir genci alıp tozlarını silkeleyip parlatmak, ışığını ortaya çıkarmak. eğlence, neşe, sevinç, keder, yorgunluk, bazen bezginlik; ama her defasında kazanmak.
ne etrafta fır dönen ensesi kalın, eğitimsiz bir kurucu; ne tepende kişiliğini üçe beşe satmış tüccar zihniyetli bir müdür, ne hayattan bıkmış idealsiz, inançsız, gözünün feri sönmüş öğretmen kalabalığı... sadece sen ve senin ellerine bırakılmış bir yaşam.
mucizenin ta kendisi. mesleğimin ilk yılında hayatım boyunca bizzat kendi annemden ve babamdan almadığım kadar çok hayır duası aldım. öğrencilerim üniversiteye yerleşti çok şükür. bu benim mucizem işte. bir gün sokakta yürürken peşim sıra hocam diye seslenip koşar adım bana yetişecek bir avukat, bir doktor, bir öğretmen silüeti görmek şimdiden. yazın ortasında bir anne arıyor mesela. bir ay sonra çocuğu açık lise sınavına girecek ve bu onun son şansı diyor ümit etmek isteyen bir sesle. ben ona o ümidi veriyorum anlıyor musunuz? ben o an varını yoğunu hastasını yaşatmaya adayan becerikli bir doktor gibi hissediyorum kendimi. hatta ne bileyim Süpermen gibi hissediyorum. artık o sınava o çocuk girmeyecek doğrudan ben gireceğim. bir yeni öğrenci, bir yeni ümit demek. yeni bir savaş, yeni bir kavga yeni bir zafer demek. yaşamak demek düpedüz.
bazen öyle oluyor ki, kendine güvenmeyen anne baba sana güveniyor. tek sığınağı, tek dayanağı sen oluyorsun. senden bu ülkeye faydalı bir insan yetiştirmeni bekliyorlar. kendi yapamadıkları şeyin ne kadar zor olduğunu kabul edip o gayeyi sana teslim ediyorlar.
bir anne sesi titreyerek "bu benim çocuğumun son şansı hocam." dediği zaman, nasıl olur da ne kadar para kazanacağını düşünürsün? düşünebilir misin? ben düşünemiyorum.
bir öğrenci hayata karşı ilk zaferini senin desteğinle kazandığı zaman bunu herhangi bir parayla ödeyebilirler mi? bana ödeyemezler.
özel ders böyle bir şey işte. okuldan, dershaneden, kurucudan, müdürden, yozlaşmış beyinlerden, bitkin öğretmenlerden, kuru kalabalıktan uzakta hedefe kilitlenmek. yaşadığını hissetmek. yaşatmak için emek vermek. bir çiçek sular gibi bir insan yetiştirmek. sevgiyle, sabırla ve her zaman ilk gün hevesiyle.
Belirli konu ya da konularda birebir veya grup olarak alınabilen ek derstir. Tabi birçoğu ücretli, nadiren ücretsizdir. şimdi birçok özel ders siteleri var, dersanelerin kapatılmasıyla birlikte sürekli artıyor. fakat dikkatli de olmak lazım, parayı peşin alan yerler genelde riskli oluyor. benim tavsiye edebileceğim http://www.skypeogretmenim.com özel ders sitesi var. ücretsiz deneme dersi de veriyorlar. herkese başarılar.
bursa'da uygun fiyata verdiğimdir. kendi özel çalıştırma tekniklerim var olmakla beraber fiyatlarım çok uygundur. bilgi için mesaj atınız. not: matematikçiyim