görünürde mustafa duyar, ismail akyol ve fehriye erdal'ın öldürüldüğü yönündedir. ancak işin aslı böyle olmadığı sonradan ortaya çıkmıştır. ergenekon iddianamesi açıklanmadan önce bazı dergi ve gazetelerde dile getirilen iddialar aynen şöyledir.
inanmayanlar, özdemir sabancı + dhkpc + hüseyin kocadağ + abdullah çatlı + veli küçük + susurluk yapıp googleden bilgilere ulaşabilir. bunlardan hepsi çıkmazsa birini ya da bir kaçını eleyip devam ettirirseniz daha çok bilgiye ulaşabilirsiniz.
iddia 1: abdullah çatlı sabancı center karşısındaki iett arazisinde iki gün boyunca ford marka dolmuşunun içinde center'i izledi ve dinledi.
iddia 2: böyle yüksek güvenlikli bir binaya kim nasıl silah sokabilir sorusuna verilecek cevap hüseyin kocadağ'dır. hüseyin kocadağ silahların olduğu çantasıyla cinayet saatinden çok az bir zaman önce binaya girdi. center'e hüseyin kocadağ'dan sonra mustafa akyol, ismail akyol girdi. bu görüntülerde mevcuttur. silahlar içeride el değiştirdi. hüseyin kocadağ cinayet olduğunda oradaydı. haliyle düz mantıkla görüntülere yakalatırılan kişilere bakılarak olayı dhkpc yaptı denilecekti.
iddia3: ergenekon iddianamesi'nde işçi partili serhan bolluk'a ait ajandada cinayetten 7 gün önce yani 1 ocak 1996 gününe düşürülmüş not aynen şöyle olduğu ifade edildi: mustafa duyar, ismail akyol, fehriye erdal: özdemir sabancı
iddia4: emniyet genel müdürlüğü ve sabancı holding arasında yapılan bir anlaşma gereği ele geçirilen uyuşturucular sabancı holding'e ait çimanto fabrikasında imha ediliyordu. ancak cinayetten önceki son 7-8 yılda bu işlemin yapılmadığı tespit edildi. yani birileri bu uyuşturucuyu imha etmiyor, doğrudan avrupaya yolluyordu. bundan haberdar olan, işin arkasında kimlerin olduğunu bilen özdemir sabancı bu durumdan rahatsızlığını defalarca dile getiriyordu. haliyle, eğer özdemir sabancı uyuşturucu işine girmemişse katillerin neden bu eylemi yaptıkları aşikar.
iddia5: eylem dhkp-c örgütünün üst düzey birimlerinden istendi. örgüt üyelerine kendilerine içeride silah verileceği ve olaydan sonra kaçırılacakları garantisi verildi. bu arada ismail akyol kayıptır hala.
ayrıca, dhkp-c istanbul bölge sorumlusu olan (yanılabilirim, cezaevleri sorumlusu da olabilir) şadi naci özpolat'ın hüseyin kocadağ ile yakın ilişkisi olduğu tespitlidir.
gelelim tetiği çeken mustafa duyar'a;
kendisi cinayetten bir süre sonra teslim oldu. tutuklandı, kırklareli cezaevine gönderildi. orada tehdit edildi. kendisini tehdit edenleri adalet bakanlığına şikayet etti. nakliyesini istedi. o mugla cezaevini istedi, adalet bakanlığı ise afyon'a gönderdi. yani nuri ergin ve cetesinin olduğu cezaevine. ardından kendisini tehdit eden, iki kişi de (isimleri şu an aklıma gelmiyor) tesadüfe bakın afyon cezaevine nakledildi. mustafa duyar cezaevine gelir gelmez, hatırlarsınız isyanlar başladı. cezaevinde itirafçı istemiyoruz, cezaevinde katil istemiyoruz felan gibi gerekçelerle.
velhasıl kelam mustafa duyar orada öldürüldü.
uşak cezaevine nakledilen nuri ergin ve çetesi ise burada da rahat durmadı ve isyan etmişti. buisyan sırasında nuri ergin kendisine müdahale eden askerlere aynen şunu söylüyor: mustafa duyar'ı sizin için öldürdüm, vatan için öldürdüm, veli paşa herşeyi biliyor. veli abime selam söyleyin. bu diyalog görüntülerde mevcut, merak eden bulabilir.
yahu madem halkın adaleti, halkın adaletinin veli küçük ile ne tür bir işi olabilir. halkın adaletiyse, uyuşturucu tezgahlarında ne alakası olabilir.
işte her sey apaçık ortada, cinayetin azmettirici uyuşturucu işine bulaşmış kontrgerilladır. eylemi yapan ise sözde solcu tetikçilerdir. taşeron dhkpc'dir.