doktor döven terörist milletvekili. şaşırtmamıştır. temsil ettiği halk ne ki, vekili ne olsun? insanlık yapmak haram bunun gibilerine. sonra çok ağlarlar "devlet bize bakmıyor" diye.
eşinin geçirdiği trafik kazasına müdahalede geciktiğini iddia ettiği doktorlar hakkında demiş ki;
''Benim eşim olduğunu bildikleri için saygısızlık ettiler. Güçleri yetseydi bizi darp edeceklerdi. Bu bir faşizan, ırkçı tutumdur."
Ulan cahil adam orada görev yapan doktorlar ankaradaki, aydındaki, edirnedeki türklere mi hizmet veriyor. vandaki kürt vatandaşa hizmet veriyor. ne ırkçılığı ne faşizmi...
"Diyarbakırlı ve Tuncelili gibi Van halkı da Erdoğan'ın gelmesini istemiyor. Başbakan'ın bile bile Van'a gelmesini provokatif bir eylem olarak görüyorum. Eğer Başbakan Van'a gelirse, geleşebilecek tüm olumsuzluklardan Başbakan sorumludur. Bu atmosferde adeta seferberlik ruhuyla bölgeye gelişi Şaron'un El Aksa'yı ziyaretine benzemektedir. Başbakan duyarlılığıyla hareket ederek tahriklere yol açmamak adına bölgeye bu süreçte gelmekten vazgeçmelidir" diyerek aslında kimin daha doğrusu kimlerin provakatif davranışta bulunduğunu alenen gözler önüne sürmüş dtp milletvekili.
erdoğan'nın söz konusu illere yapacağı ziyareti şaron'un el aksaya yaptığı ziyarete benzeterek kim kimi tahrik ediyor acaba?..bunu söyledikten sonra erdoğan'a başbakan duyarlılığında hareket edip tahriklere yol açmamak adına bölgeye gelmekten vazgeçmesini söylerken kime meydan okuyor acaba?..kendini ne olarak görüyor da "tüm" van,tunceli,diyarbakır halkı adına kime meydan okuyor?..tamam kendisi vekildir,temsil makamındadır,ancak meydan okuduğu insan kimdir?..düşman mıdır?..ki benzetmeni alenen filistin'i düşmanı olarak gören şaron'a bakarak yapıyorsun?..bu duyarsızlık,provokasyon,tahrik değilse nedir?..sorular çok ama çok uzar.herkes önce aynada görsün kendisini de sonra ne diyecekse desin.
velhasılı biri özdal uçer'e ayna tutsun.aynasını kaybetmiş herhalde.
23 aralık 2007'de ağrı parti binasında yaptığı bayram konuşmasını kürtçe olarak yaptıktan sonra, açıklamayı türkçe olarak da isteyen gazetecilere, "kendize tercüman tutun" diye cevap vermiş, gereksiz ve densiz bir insan.
hastaneye gittiğinde uzunca bir süre kızına ve eşine müdahale yapılmadığını gördüğünü anlatan Üçer, orada olan doktora bunun nedenini sorduğumda bana 'sen kimsin' diye hitap etti. hastaneye girişlerinde kayıtları yapılmış olmasına rağmen eşimden yeniden kimlik istendi. anında müdahale edilmesi gereken eşim ve kızım gerekçesiz bir biçimde bekletilmiştir" dedi.