sinema sektöründen şarkıcı çıkıyorsa müzik sektöründen de sinemacı çıkabilir. tabi ilk böyle düşününce "özcan pıeyy kro" cümleleri geliyor. ama becerebiliyorsada yapsın arkadaş. sana bana ne zararı var ki. üstelik bizimde sinema eleştirmeni olmadığımızı bilmemiz lazım.
izzet yıldızhan'ın tirilyoner olması,
demet akalın'ın şarkıcı olması,
serdar ortaç'ın besteci olması,
ercan saatçi'nin her şey olması,
ibrahim tatlıses'in yönetmen olması vb durumlardan daha vahim değildir belki de daha vahimdir ya da aynı vahimlik seviyesindedir bilemiyorum.
günümüzde parası bok gibi olan herkes, istediğini oluyor abi. sıfır yetenekle birden sanatçı olmak gibi mesela.. öncelikle toplumuzdaki sanatçı algısının ne olduğuna bakmamız gerek. eline bir mikrofon alıp şarkı söylemek midir sanatçı olmak ? ya da bir kaç sikimsonik beste yapmak mıdır sanatçı olmak ? hatta götünü başını açıp televizyon ekranlarında boy göstermek midir sanatçı olmak ? ama ne yazık ki toplumumuz bu tip parazitlere sanatçı olarak bakıyor. özcan deniz de bu sanatçı görünümlü kişilerden biridir. bu sebeble film de çeker, kitapta yazar, tiyatro da yapar.
bu aralar müzik işinden para kazanamıyorum. bari bir sinemaya el atayım da hem tekrar gündeme geleyim hem de tekrar para yüzü göreyim düşüncesiyle hareket ettiği muhtemeldir. neden mi ? son zamanlarda sürekli ekranda olan ve gözde oyunculardan oluşan bir kadro, cıvık cıvık romantik müzikler ve tabi ki ülkede en çok izlenen tür olan ''aşk'' filmi türünde bir film. sonucunda da vizyona girer girmez ne kadar sevgili, gerizekalı arkadaş topluluğu varsa koşa koşa filme gidecek olan tipler. sonra da inanamıyorum harika bir aşk filmi. çok duygulandım. özcan deniz müthiş bir iş çıkarmış gibi saçma, samimiyetsiz ve yalaka bir şekilde yapılan yorumlar.
he bu arada film vizyona girmeden önce televizyonda kanalları gezinirken özcan deniz'in 5-10 saniyelik bir röportajına denk gelmiştim. Şöyle ki:
muhabir: bu filmden sonra başka bir film yapmayı düşünüyor musunuz ? ya da beklentileriniz neler ?
özcan deniz: bunun için şimdilik bir şey söyleyemem. bu filmden para kazanırsam neden yapmayayım ?
kendi kendini gayet iyi özetlemiş aslında. para kazanırım, üstüne bir aşk filmi daha patlatırım. ve daha çok para. daha çok daha çok. peki sinema ? amaan boşversene insanlar beğeniyor. ben de paramı kazanıyorum. alan memnun satan memnun.
sonuç: bu ülkede sinema denilen kavramın artık iyice eksilere düşürülmeye çalışılması. gerçek sinema bir şekilde ayakta kalmaya çalışıyor. ve umarım hakettiği yere ulaşır.
mankenlerde şarkıcı olma merakı vardı bir zamanlar,şimdi türkücüler yönetmenliğe merak saldı. mahsun,özcan,alişan grubundan sıra alişan da şimdi de,bakalım o neye atılıcak. umalım ki cansever bu harekete katılmasın.
yetenek önemli ama bu işin eğitimini almadan parası olan godomanların sanata el atması bende parmak atılma hissi ile aynı etkiyi yaratıyor. zira mahsun kırmızıgül abimizin de hiç bir filmine gitmişliğim izlemişliğim yok ve olmayacakta. insanların duygularını sömürüp bile bile paraya oynamak sanatın içine sıçmak beni saran bir olay değil. başarılar kendilerine.
edit: asker dönüşü sırada alişan var demedi demeyin ahanda buraya yazıyorum.
Türkiye'de sinema sektörünün düştüğü durumun en güzel özetidir. Yani artık pop klibi çekmekten parayı kaldıramayanlar bir bir sinemaya sarıyorlar. Kalıp hazır zaten; aşk filmi.. Yurdum ergenlerini sinema salonlarına dök sonra iyi yönetmen ol hey yavrum benim.
