tipik bir karadenizli (biyolojik bakımdan), lucas, benjamin gibi sol geleneğin estetik temsilcilerinin izinde gitmeye çalışan, politik olanla estetik olanı bir araya getirme kaygısı olan biri, kendisini yeni sinema akımının bir uzantısı olarak gören, ama bunun üzerine bir şeyler daha koyup biraz daha yerli olana dönme kaygısı var. sonbahar filmi ilk uzun metrajlı denemesi, söylediğine göre 4 yılını yemiş. dalgaların delice limana vurduğu bir sahne vardı ki akıllara zarar. türk sineması yeni bir yönetmen daha kazandı, sıradan izleyici ise yeni birini daha kazanma şansını kaybetti.
ilk filmi Sonbahar ile çıtayı daha baştan çok yükseğe koyup, "acaba bundan sonraki filmi nasıl olacak?" dedirten ve kendisinden hep iyi işler beklediğimiz yönetmen.
yanlış hatırlamayacaksam, bir dönem sosyalist iktidar partisi'nde de bulunmuş yönetmendir. film çekmek içn kadro yapısında bulunamayacağını belirterek ayrılmıştır.
türk sinemasına ve türk sinema severlere ''sonbahar'' gibi bir mucizeyi bahşeden, doğduğu ve geldiği yerlerden kopmamış olan artvin'li yetenekli yönetmen..
Sinemada önü açılan bir yönetmendir fakat kendi coğrafyasından kaynaklı başarı ile çektiği Sonbahar filminin kurgusunu gelecek uzun sürer filmine yansıtamamıştır. Ayrıca Kürt sorunundan bahsedip askerle ilgili bir enstantane göstermemesi de gariptir. Ama film sanatsal çerçevede gayet başarılı ve açıktır.