Özay Gönlüm repertuvarıEge Bölgesive özellikle de Denizli yöresi ile özdeşleşmiş ve mizahi unsurlara rahatlıkla yer verdiği çalışmalarının ustalığı ve derinliği zamanla farkedilmeye başlanan Türk Halk Müziğinin büyük üstadıdır.
televizyon dönemine rastlayıp da varlığına gözlerimle şahit olmasam,şarkı söyleyen horoz iddiasıyla reha muhtar'ı arayabileceğim türk müzik tarihinin "fişini de al mustafa ali"si.
ne zaman gülücükler saçan heykelinin önünden geçsem tebessümle anıp evde en az bir ninemin mektubu dinlediğim, denizlinin sanat konusundaki en büyük varislerinden halen capcanlı bir zaat. Denizlinin övünmekten hiç çekinmediğim tek tanınmışlığı, o nedenle sazan olup atladığım rahmetle, saygıyla dualarla andığım temiz insan.
ek bilgi olarak türkü repertuarı anadolunun % 75ini geçer diye duydum. ve gerçekten de hiç duymadığım uzak yörelerden söylediğine de şahitim.
bir de onu siyah beyaz televizyonda izlemişim de çocukken çok sevmişim gibi bir dejavum var! aman tadından yenmez.
nine ve torunun mektuplaşmalarını herkes dinlemeli, büyük çoğunluğunda gülüp derinlere inince de düşünüp kalmalıdır. tüm bunları yazarken kullandığı dil ve üslup olarak da türlü edebiyatçıya, şaire ve de yazara taş çıkartacak örnekler mevcuttur. büyük adammış vesselam, ben yeni keşfettim daha.. bize de yakındır kendisi, çameli yöresinden.. tam bir egeli o..
türkü dinlemeyi sevenlerin mutlaka dinlemesini tavsiye ettiğim 1940 yılındada denizli de doğan 2000 yılında hayata veda eden kendine has sazı olan içten gelerek türküleri seslendiren kişidir.
tavas'ın kızılcabölük beldesinde doğan denizlinin gururu ozan.bir anısı vardır bu güzel insanın gençken henüz 15 yaşlarında türküler çığırırmış iş yaparken. ** babası da bir gün arkadaşlarıyla eve gelmiş oturuyorlarmış özay gönlüm işe koyulmuş tabi bi de türkü tutturmuş ki sormayın. babası da* "bizim eşek anırmaya başladı." yine demiş.*.
ha unutmadan bir de denizlinin yabancısı onu tanımayan kişiler oda tiyatrosunun önündeki heykeline saz çalan atatürk heykeli demektedir. *
ne söylese güzel söyleyen adam. çocukluğumdan gülümseyen yüzüyle kalmıştır aklımda.
bugün ise söğüdün erenlerini yanık yanık, içli içli söyleyişiyle beni bilecik'te küçük bir köy evinin bahçeye bakan küçük penceresinin önüne götürmekte, oradan dünyayı işaret etmektedir.
türk halk müziğinin efsane isimlerinden biridir. çok güzel bağlama çalar, çok güzel türkü okurdu. ama onu farklı kılan, türk otantizminde unutulmaya yüz tutmuş olan, nükteli ve esprili türkü motifini tekrar gündeme taşımış olmasıydı. yaren ismi verdiği bağlama grubu ve nine'nin mektuplarıyla televizyonlarda uzun süre arzı endam etmişti. alçak gönüllülüğü, efendiliği ve insalığıyla herkese örnek bir sanatçıydı. allah gani gani rahmet eylesin.
çok iyi bir enstrumentalisttir. bir de çok güzel bir sesi var. bizim ege ağzını kaybetmemiş, bizim civarların türkülerini çok güzel söyleyen anadolu ruhlu bir insandı. öldü ve bizi çok üzdü. kendisini rahmetle anıyoruz.
efe köklüdür, tam anadolu adamıdır. tv´lerde artık iyice yaygınlaşmaya başlamış yoz kültürün çok dışında, "yaren" denilen cura, divan sazı ve bağlama birleşimi bir entrumanı çok da iyi bir seviyede çalardı.