icraatın içinden programıyla tek kanallı tv lerin karşısına bizi çakan, kdv denilen vergi ile hala anamızı ağlatan, babalar gibi devlet mallarını satan adamla yaşadığımız yıllardır.
rtenin ne kadar kopya bir özalcı olduğunu gözler önüne seriyor. referandumdan seçimlere, tv propagandalarından meydanlardaki tavırlara kadar sürüp giden benzerlik. yine de özal daha reformist. ta ki eski yasaklı süleyman demirel, erdal inönü gelene kadar. hem erdoğan hem de özal işin rengi değişince 180 derece dönebiliyorlar. o da küstüm oynamıyorum deyip filmi başa sarıp anlatmak istiyor. örnekler saymakla bitmez. izlenince görülüyor.
çekimlerde dönemin tanıklarının olması ve birinci ağızdan anlatması güzel. yalnız, kamera açısı çok kötüydü. eğilip kalkan kişiler neredeyse kamera ile bütünleşecekler. neo-liberal eleştirilerin, banker skandallarının, benim memurum işini bilir mevzularına az değiniliyor. ilk başta siyasetten anlamayan danışmanların zaman içinde siyasetin kurdu kesilip turgut özal'ı istedikleri gibi yönlendirmesi dikkatten kaçmıyor.