öyle bir sevmek

entry2 galeri0
    1.
  1. ben sevdim be oğlum.

    ben beraber neşet ertaş türküsü dinleyebilme ihtimalini sevdim. neşet ertaş'a neden garip dendiğini, neden ozan olduğunu ve bu kadar çok sevildiğini anlatmak istedim ama nasip değilmiş. gece yarıları neşet ertaş dinleyerek göz yaşı ile karışık rakı içmekmiş benim kaderim.

    sorsalar, nasıl sevdin diye,

    atilla ilhan gibi derdim. birisi var, bekliyorum, gelecek, şubat yolcusu falan derdim. ben esasında atilla ilhan şiirlerini ezberimde ona söylemek için biriktiriyordum hafızama ama öyle olmadı. bunun yerine, muhtelif bestelerde efkarlı efkarlı eşlik ettim -melodiden bağımsız- atilla ilhan şiirlerini. aysel git başımdan falan diyor. benim sevdiğim kızın adı aysel değil ama olsun. fark etmez ya bu saatten sonra aysel ya da fatma...

    sevdim moruk,

    ben hayatta iki şeye pişmanlık duydum. bir doğuştan trabzonsporlu olmadığıma bir de sigara içtiğime, sevdiğime pişman mıyım? değilim. keşke daha önceden görüp bilip sevseydim ama öyle olmadı. biraz geç sevdim 20 yaşımda falan ama olsun. sevmekten kim usanır? ben..

    sevdim moruk..

    ya da şöyle diyeyim,

    ben sevmeyi bilmiyorum galiba. kimi sevsem zaman geçince bana düşman oldu.

    sevmediklerimse neden hayatımdaydı zaten?

    ulan ne haklar yedim, ne günahlara girdim senin yüzünden be kızım.

    bir tanesine senin adınla seslendim mesela, unutmuyorum o yüz ifadesini. sonra kız bana çaktırmamaya çalıştı. laf arasında adını söyledi '' işte x sen salak mısın? dedim kendi kendime '' gibi, güya bana adını hatırlatacak. ulan ben senin adını untmadım ki, sadece onun yerine koydum seni, öyle sever gibi yaptım. böyle gönlüm bir vazo farzet, buradan taşanlar sana geldi. içinde, derinde hep o var.

    var ve gitmiyor amına koyayim. unutamıyorum. galiba, üstad'ın söylediği gibi, oğlum kızım olsun hele, belki o zaman unuturum diyeceğim de,
    moruk onda da yanlışımız var işte. senin adını vereceğim kızıma. ulan seni nasıl sevdim bir bilebilsen.

    ah bir bilebilsen ne çok sevildiğini.
    ah bir bilebilsen.
    bir bilebilsen.
    bir bilsen.

    ama bilmiyorsun. bunda benim de hata payım oldukça yüksek. zamanında yaşadığım egom ile ilgili problemler yüzünden bana saplantılı damgası vurup bir kenara atmıştın. gerçekten saplantılı mıyım? diye uzun süre düşündüm hatta tedavisi varsa almayı da denedim. yok. saplantı düzeyinde bir şeyler yok bende. öyle olsa 7 senedir sesim soluğum çıkardı değil mi? demek ki saplantılı değilim.

    tamam kabul, biraz dikbaşlı ve egoistim hala ama karadenizliyim ben be, bizim meşhur olan 3 şeyimizden biri dikbaşlı olmamız. affedilebilir miydi?

    affedilmezdi dimi.

    sende karadenizlisin çünkü, hatırlıyorum. son demlerimizde tartışırken, ''babanı mı öldürdüm?'' demiştim. 3 gün geçmeden baban gerçekten ölmüştü. ben kendimi ne kadar suçlu hissetmiştim bu başına geldiği için. keşke o cümleyi kurmasaydım.

    geçen yaz babanın mezarını ziyaret ettim. komik geliyor şimdi 1000 km uzağa sırf bu yüzden gittim. gerçek şu ki ben bodrum'ada gitmeyi biliyorum ama hep oraya geliyorum. seni ilk gördüğüm yeri ziyaret ediyorum. bu yıl babanın mezarına gitmek aklıma geldi. üstüne gül dikmişlerdi. belki sen dikmişsindir diye aldım güllerden birini, kuruttum. çerçevelettim sonra astım duvara.

    keşke daha önceden yapsaydım. babana rahmet bu arada.

    hem babana, hem bana rahmet.

    lan birgün barışırsak ki bence umut hiç yok. ne olur kızma bana. ben senin gibi başarılı olamadım. askerlikten vazgeçtim, sürünüyorum istanbul'da. potansiyelimin çok altındayım ve özel hayatım hala bok.

    neyse, selim günseli'den bu kadar. daha da yazmam senle ilgil bişi.

    bir de son olarak,

    murat yılmazyıldırım gibiyim,

    müzikten anlasaydım,

    bu şarkıyı yapardım sana.

    https://www.youtube.com/watch?v=sjJFWINU7vo
    2 ...
  2. 2.
  3. sevmeyi adabıyla bilenler sevmekten en çok korkanlardır.
    bu gönülleri kazanmaya çalışın.
    çünkü onlar sizi kazanmak için uğraşmazlar.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük