--spoiler--
ben senin karın değilim! bunlar çocukların değil! bizler senin geminde tayfayız!!
--spoiler--
bir insanoğlu bir dizi repliğinden normal şartlar altında bu kadar etkilenemez. mümkün değil. belli ki benim şartlarım da normal değil.
sabahtan beri kanal d bu dizinin reklamını döndürüyo ve ben kadının bu haykırışını 458. kere izledim. bıkmadım. evet.
gün geçmiyor ki yeni bir dizi daha istanbul hukuk' ta ve amfi 1' de çekilmesin.
kaptanın kızının arkadaşı var kıvırcık saçlı filan. adı dila akbaş' mış; aşık oldum. okulda görürüm belki dizi aralarında fotoğraf çektiririm. lan heyecanlandım.*
sıcacık ve insanı hüzünlendiren bir dizi. karakterlere gelince aylin karakterinin ağzına ağzına çarpmak istiyorum, büyük oğlan çok naif ve onurlu ama ablası aylin yüzünden kendini hırpalıyor, osman tipitip gibi pek tatlı, berrin ise riyakar değil içinden geldiği gibi davranıyor her şeyin bilincinde ve asaletiyle bambaşka. caroline bildiğin aşifte gibi bir havada, ali sana gelince arkadaş dizinin ilk dakikalarında kardeşim senin için pizivink dedi, değil diyemedim. izledikçe kendilerini değerlendireceğim.
gün itibariyle yayın hayatına kanal d'de merhaba demiş dizidir.
yılların iyi kalpli mert yürekli erkan petekkaya'sı kötü baba kötü eş rolüyle çok içimize sinmese de bu tamamen işin duygusal yanı yoksa dizi piyasadaki onca saçmalıklar serisi arasında umut vaad ediyor sanki, izleyeceğiz ve göreceğiz bakalım...
ateşten bir kütle gibi akar hayatından. korkarsın. durdurmak için önüne geçersen yakar. onunla birlikte savrulursan daha da yakar. boktan bir şeydir yani. sonra bir bakarsın, 18 yaşında olmana rağmen parkta top oynayan bıcırıklara özeniyorsun. ruhun kocamıştır. aynada gördüğün şeyi yadırgarsın, ne giydiğin sen gibidir ne de yapmakla yükümlü olduğun rutinler. ibre dayanır yolun yarısına yarın bir gün. bu sefer de lise/üniversite kapılarında mengeneler belası olur ruhunun. kaçıyordur bir şeyler hep. günün hiç o gün gibi değildir ve yarının da öyle olmayacaktır. moruk doğanlardansındır. gençliğin enerjisiyle dolup taştığında dahi gençliğe özenen ihtiyarlar gibi hissedersin. öyle bir şeydir işte.
