öyle bir geçer zaman ki dizisinde ailenin çocuklarının gittiği lisenin genç, idealist, iyi niyetli ve zarif müzik öğretmenidir. kızıl saçlıdır. gelişmelerden anlaşıldığı kadarıyla öyle bir geçer zaman ki mete'nin platonik aşkıdır. kendi de mete'ye iyi niyetle ilgi alaka gösterek istemeden bu durumu körüklemiştir. dersleri coşkulu geçer.
ilerleyen zamanlarda büyük bir ihtimalle mete"nin kendisine abayı yakmasıyla birlikte şöyle bir repliği olacak şahıs,
"metecim sen daha çok küçüksün. bu yaşlarda olur böyle hissiyatlar, ama biz seninle sadece öğrenci- öğretmen olabiliriz".
kaç haftadır santa lucia'yı öğrencilerine öğretemeyen öğretmendir. bi de "gel bak sınıfta sana ait bir şey var" dediğinde mandolinden önce piyanoyu görüp; "oha lan piyano mu almış" diye düşündürmüştür.
Doğrusu şişme kadın gibi duruyor.
içinde ruh yok. Her konuşmasında, biri gelip götünden hava üfürüyorda,
o da öyle konuşuyor gibi. Hareketsiz, bakıştan yoksun bir kadın.
Bir öğretmende olmayan her şey var.
Kesinlikle birinin ona, "öğrenciler yarrak gibidir, okşandıkça kalkarlar"ı
hatırlatması lazım.