biz diziyi osman'ın gözünden izliyoruz di mi?.
şimdi, osman bize geçmiş zamanı, ya da yaşadıklarını dış sesle anlatıyor.
ve bu dış ses şimdiki zamandan geliyor. belki dizi çok talep görürse (1 sezondan fazla), öyküyü şimdiki zamana da çekebilirler (tabi bu 2010 değil, osmanın anlattığı yaştaki zamana). ellerinde bu koz var.
lakin dizi daha çok mete'nin üzerinden dönüyor gibi. yani mete anlatsa daha mantıklı olurdu.
çünkü Osman bir hayalet gibi geziniyor sahnelerde.
osman'ın hayalet gibi gezmesi doğal, çünkü osman daha çok küçük. vizontele'nin deyimiyle, "olaylara karışmıyor".
ha!oldukça başarılı, iyi kullanıyorlar çocuğu ama, benim demem o değil.
işte senaryoya sıçan da osman'ın yaşı. osman'nın yaşının en az 9 olması gerekir ki,
9 yaşında bu şeyleri yaşayan biri, olanları çok daha net hatırlar.
yani ister istemez insanın aklına taklıyor, şimdiki ergen sesiyle konuşan osman,
o anki yaşadıklarını, bu denli beylik cümleler kurarak, -müthiş bir ajitasyonla- nasıl anlatabiliyor?
adama sorarlar; "oğlum osman! nerden öğrendin bu cümleleri?" diye.
hacı takılma, adı üstünde bu bir dizi demeyin.
çünkü esas matematik dizilerdedir. sektörü bilen, bilir!
osman'nın günümüzdeki sesini taner birsel seslendirmektedir.muhtemelen diğer sezon taner birsel diziye girecektir ve olaylar 2010 yılına sürüklenecektir.
benim babam ben 5 yaşında iken bana bunları yapsa, üzerine bir de evden atsa, bir de kalp krizi geçirip eve, bizleri attığı o evine geri dönse ve kardeşlerim onu hasta hali ile kapı dışarı etse bunu ömrüm boyunca unutmam dediğimdir.
5 yaşında bir erkek çocuğu için aile demek,
yuva demektir, anne şevkati, baba sevgisi demektir.
bunu daha önceki bölümlerde fark etmiştim. resmen konuşan eleman olgun bir kişi gibi konuşuyor. o yaştaki biri eski yaşadıklarını anlatsa bile anca çat pat anlatabilir. eleman, resmen edebiyat parçalıyor.
sahi, şimdi özetine gözüm ilişti de, geçen gün ali, cemile ile osman için pazarlık yaparken,
mete de bilmem kaç fitten kulak misafiri olmamış mıydı bu pazarlığa? hatta duydukları ile, osman'a salık vermemiş miydi?
e, şimdi baktımda annesi ona, "oğlum, osman'ı vermeseydim de, hapislerde mi çürüseydin, senin kurtulman karşılığında verdim." diyor. yani mete habersizmiş meğer.
nasıl iş yav bu? ben mi kaçırdım, bunlar mı kaçırdı?
osmanın diziyi anlatması en mantıklı olanıdır.cünkü olaylar kend etrafında donuyor ve bu olayları o saf cocukbeyniyle izliyor.illa dizinin basrollerine olan birinin anlatması sart degil.
-osman kıyıda denize düşüyor fakat denizin ortasındaki balıkçı teknesi kıyıya en az 200-300 metre ilerisinde çocuğu çıkarıyor.
-evin bütün üyeleri osmanın gelmesiyle hoş beş yapıyor akşam vakti olmuş akşama kadar kimse farketmiyor, yatacaklar berrin babaannem nerde diye soruyor.
-cemilenin kızı sinemaya gidecek (yiyecek ekmekleri yok bakkal ekmeğinden ekmek tatlısı yiyorlar) osmanı da yanında götürmek istiyor annesi neyse hadi olsun diye izin veriyor zor bela hiç ayline paran pulun var mı neyle gideceksin diye sormuyor. tezatlıklar iç içe.