devamında pardeleri yırtmak, binayı ateşe vermeğe kadar uzanacabilecek bir eylemin şiddetini belirtmek amacıyla söylenmiş söz.
değinmeden geçemeyeceğim bir anımı kısaca paylaşmak isterim sizlerle.
eski oturduğumuz binada üst komşularımız çok fena sevişirlerdi. aldıkları nefese kadar işitirdim. yatak bir oraya bir buraya giderdi. şiddet bazen o kadar artıyordu ki deprem mi oluyor endişesiyle uykumdan uyanırdım.
bir günü bunlar yine çok fena sevişirlerkene büyük bir gürültü koptu. o gece üst katta silah patladığını sanmıştım.
sonradan öğrendik ki adamların yatakları kırılmış bunlar da cumburlop yere kapaklanmışlar...
bi kaç gün sonra kırılan yatağı dışarı çıkarıyorlardı... ben kapıda oyun oynayan çocuklardan biri olarak duruma uyandım tabi.
sanki yatak evden çıkan bir cenaze gibi görünmüştü gözüme...
büyük acılar çekmiş bir yataktı o. ve gideceği yerde kimsenin işine yarayacağı yoktu artık..
sonra yeni bir yatak aldılar. yatak sesinden kurtulsak da inlemeler, ohlamalar, konuşulanlar hep benim yanımdaydı.
hülya teyze iyi kadındı. ona hiç sevişilecek kadın gözüyle baktığım olmamıştı tüm bu olanlara rağmen.
ne güzel insandın sen hülya teyze...