hiç şiir yazamadım. gzüel bir sesim de yok ki şöyle kulağına fısıldayayım aşk nağmeleri gibi.
hiç gitar da çalamadım. elde gitar o hayranlığı bana gösterecek bir ortam hiç olmadı.
hep öykü yazdım. içinde onun olduğu öyküler... ben okuyamadım, oturup sesli okunacak bişey değil ki bu meret. o da okumadı. dergilere yolladım, belki ordan okur diye ama hiç bir dergi öykülerimi yayınlamadı. ona ithaf edilmiş hiç bir öyküm olmadı. ona romantik gelecek hiçbir şey... sanırım sadece komik oldu öykü yazmak. onu tasvir etmek niye komikse...
tamamı aptallıktan...
zaten fark ettim ki değmezmiş kızlara. kız tavlamak için bir öykü kitabı birine ithaf edilmez. dostlarıma ithaf ettim kitabı. yeni öykülerimde ne zaman bir kötü kadın, bir kevaşe, bir yosma, mahallenin dedikoducusu oldu; o öyküden anlamayan kızların isimlerini verdim onlara. intikam mı, evet kısmi intikam.