gündemi takip eden arkadaşlar fark etmişlerdir. artık türkiye'de "öteki olmak" kavramı var. öteki dendiği zaman aklınıza ne gelir bilmem ama sosyal bilimciler öteki olmayı biz denen kavramın dışındakiler olarak tanımlamış. akp dönemiyle türk siyaseti farklı bir döneme girdi. devlet denen o kocaman leviatahan öteki olmayı destekler duruma geldi. yani devlet ötekiler üzerinden siyaset yapmaya başladı. fakat orta da bir karmaşa var, japonya'da öteki olanı belirlemek çok kolaydır çünkü japonya'nın tamamı japonlardan oluşuyor. söz konusu bizim ülkemiz olunca ötekini onura edeyim derken biz kavramını yitirme tehlikesiyle karşı karşıya kalıyoruz. neden mi? çünkü türkiye'de biz kavramı milliyet üzerine kurulu değil ki, her ne kadar türk milletinden bahsedilse de ülkemizde türklük kabul ile alakalı bir durum. çekezleri, kürtleri, zazaları, göçmenleri, pomakları, muacurları, arapları, arnavutları, boşnakları, gürcüleri, romenleri, caferileri ve alevileri öteki yapın bakalım, geriye ne kadar biz kalacak.
peki yıllardır bizi biz yapan şey neydi, devlet baskısı mı, türklük şuurumu? elbetteki değil. bizi biz yapan şeyler ortak kültür, ortak tarih, ortak çoğrafya ve ortak dindi. türklük ise işte bu dört ana noktanın bileşkesiydi. hiçte milliyetle alakası yoktu. fakat son zamanlarda orta asyadan göçederek bu toprakları yurt bilen türkmenler ve yürükler günah keçisi durumundalar. biz kavramı onların elinde patladı. sanki türk bir tek onlardı, türk olmak kabulden daha ziyade milliyet oluverdi ve türk milliyetini dahil olanlar ötekilerin haklarına gaspetmekle suçlanır hale geldi. akp hükümetinin ötekileri yüçeltirken bizi zan altında bıraktığı içler acısı bir durum. orta asyadan göçen turani halkların hiçbiri milliyet duygusunu yüceltip, faşizan fikirlerle diğerlerine saldıracak bir kültüre sahip değiller. orta asyanın yaşayan her canlıyı kutsal gören şamanlarından bunu beklemek güneşin doğudan batmasını beklemek kadar saçmadır.
peki akp hükümetinin ortaya attığı bu yeni siyasi manevrelardan çıkan tek sonuç ne ?
türkiye'de öteki olmanın, biz olmaktan hiçte ayrı olmadığıdır.
Yeni işe başlamıştı.
Benden yaşça büyüktü de.
Onu işe alan bendim.
ilk geldiğinde kimse sevmemişti, ben dahil.
Ama ihtiyacı vardı ve çok vasıf gerektirmeyen bir işti.
Başladığının ilk günü, ekibin diğer üyelerince sıcak davranılmadığından, ortama sıcaklaşabilsin diye sordum.
-Kaç çocuğunuz var?
-1
-Kaç yaşında?
-8
O bana ilk önce nereli olduğumu sordu.Trabzon dedim. Siz nerelisiniz diye sorduğumda ise -alevi kürdüm ben dedi.
Alevi kürt bir şehir ismi değil diyebildim sadece.
O günden bu güne tam 380 gün geçmiş. Kimsenin konuşmadığı ve kimsenin muhatap olmamak adına yanaşmadığı bir insan oldu o.
Kürt böreği getirdim ayşe gel yiyelim diyorum örneğin bir iş arkadaşıma. Ben kürt böreği sevmem, su böreği olsa yerdim diyor. Öteki bunu alınıyor üstüne. Bana bir imada bulundu diyor.
Ben ramazanda muarremde kandilde günde oruç tutuyorum, muharrem orucu senin neyine diyor.
Aslım Tebrizli benim diyorum. Soyum oradan gelir. Kaşın kara gözün kara nasıl Lazsın sen diyen birine cevap olarak. Alevi misin diyene aleviyim, laz mısın diyene lazım, kürt müsün diyene kürdüm diyen ne biçim bir insansın diyor bana.
O diyor.
Alevi kürtüm diyen.
Çok şükür ben herkesten birazım, öteki değilim diye cevap veriyorum.
Öteki olmak nedir diye düşününce de fikrimce şu yorumu getirdim; adının önüne bir sıfat koyma çabası olan herkes ötekidir.
Ve ben herkesim. Hiç öteki olmadım.
-kaç gündür çalıştığını ne biliyorsun diye mesaj atan arkadaşa ithafen, ihbar ve kıdemini hesapladım bugün. çıkışını yaptım, oradan biliyorum.
genelin kendinden farklı gördüğü, kabul etmediği, dışladığı olmaktır.
türkiye'de türk-sunni ve müslüman değilseniz ve hatta başı açık biriyseniz, eşcinselseniz ötekisiniz.
siyasiler bile konuşma yaparken, "biz eşcinsellerin bile hakkını koruyacağız" ya da "bizim partimiz olmasaydı, çocuklarınız gay lezbiyen olurdu" gibi cümleler kurarak, "başı açık kadın ya satılıktır ya kiralıktır" ya da "başımın açık olduğu dönemlerden utanıyorum" gibi zeka ürünü cümlelerle gönüllerimizi fethetmektedir!
yıllar önce anneme memleketimizi soran bir kadın, nereli olduğumuzu öğrenince "12'lerden misiniz" demiş. annem "hayır 30'lardanız" diye cevap vermiş kadının ne demeye çalıştığını anlamayarak. memleketten sonra mezhep sorma zorunluluğu nedir çözemedim.
--spoiler--
ya kürttün ya çerkezdin.
çocuktuk fark etmezdi.
sen kürttün ben acemdim,
çocuktuk fark etmezdi.
--spoiler--