asıl çilenin başlangıcıdır. önce sınav çıkışı tek tek sorular düşünülmeye başlanır, sonra eve gidilir televizyondan soruların cevapları takip edilir, sonra acabalar başlar doğru işaretlendiğinden emin olunan sorudan bile şüphe edilmeye başlanır, korkular şüpheler derken devreye puanlar girer ve sonrasında gelen daha bir dolu saçmalık...ha bide arkadaşlara sorulur sizin puanlarınız geldi mi diye. neden çünkü korkulur acaba benim ki kayıp mı oldu! ya kaybolduysa! öyle ya hayatımız öss ye bağlı. *
içine kaçmışların verdiği değişik duygular çerçevesinde hayata devam etme isteği ile dolup taşılan evredir. sıkı veya pıres ile geçme durumu söz konusu ise bahsedilen bölümün tamirinin gerçekleşeceği zaman dilimi.
aslında herşeyin başladığı yerdir. bir dönem soru-puan-sonuç-yerleşme gibi stresler atlatılıp iyi kötü bir yerlere yerleşilse bile herşey düşünüldüğü kadar iyi gitmeyebilir. o kadar ki haftanın 7 günü okul-dersane-deneme sınavı üçgeninde, kazanacakmıyım endişesi içinde geçen günler bile özlenebilir.
iftarını yapmış bünyenin halet-i ruhiyesidir. 15 saat bekleyip yemek yedikten sonra nasıl akşam için amaçsızca ortalıkta gezer insan, öss de öyledir işte; tabi çok daha ağırdır.
hayatını öss öncesi ve öss sonrası olmak üzere ikiye ayıran gencin, sınav sonrası planladıklarını hayata geçirme gayreti içerisinde olacağı dönemdir, tabi sınavının nasıl geçtiğiyle pararel bir dönem. aslında asıl mesele öss sonrasındadır, asıl stres, asıl kabus bundan sonra başlar...
boşlukta hisseder insan kendini. lise 1, lise 2'de hiç mi hiç çalışmayan bünye; son 2 senedir oturup müzik dinleyerek test çözmeyle zamanı geçirmeye o kadar alışmıştır ki, 2 senelik amacının 3 saat 15 dakika içersinde su gibi geçmesiyle bir anda kendini boşlukta hisseder.
öss den sonra ki 3 gün evde dolanma, yatakta uzanıp boş boş tavana bakma, bilgisayar başında gereksiz durma, mal mal internette sörf yapma gibi eylemlerde bulunulunulabilinebilinir normaldir.
öss öncesi kendisine onca vaaetlerde bulunmasına karşın öss sonrası hayvansal bir güdüyle her şeyi bir anda yapma isteği coşkusu gelir kişiye. içeceğim,sabahlara kadar uyumayacağım,her gün dışarda gezip tozacağım eylemlerinin ancak bir kısmı gerçekleştirilir.
öss öncesi ders çalış ders çalış cümlelerini işitmiş olan kişi össden sonra bunu duymadığı için boşluğa düşer.
bilgisayar başında gereksiz işler yaparak mesela -bedava forum sitesi kurma, pcdeki müzikleri çıkış tarihlerine göre dizme vb- gibi işler yaparak vakit geçirir. sevgilisi ve arkadaş ortamıda yoksa daha bir vahimdir. çünkü dersane ve lise ortamı bitmiştir ve bir yalnızlık oluşmuştur.
(bkz: mal ı hulya)
(bkz: melankoli)
bir yıl boyunca kendisi için hayat durmuş olan öss mağdurunun kendini yeniden hayatın kollarına attığı süreçtir.bir sürü plan yapar mağdurumuz:gezecektir,yiyecektir,içecektir,hayatın a.koyacaktır adeta.
3 aylık hayvani boşluk.ula insan napsa karar veremiyor.bütün sene yaz olsun yatıcam eşşek gibi içip içip sızıcam it gibi gezicem diyerek geçirdik.e yaz geldi hepsini yaptık ama bu muydu amk.naptığını bilmemek hedefi olmaması berbat bişiymiş.
mallaşma dediğimiz o olay gerçekleşir, evet öss sonrasında yaşanılan o amaçsızlık hissiyatı insanı mallaştırır, otobüse binersiniz ulan ben nereye gidecektim, neden çıktım ki dışarı dershane yok, okul yok nereye gidiyorum ben eve dönüyüm deyip, eve dönersiniz, amaçsızca yürümek nedir bilmezsiniz ki şöyle gerine gerine eli kolu sallayaraktan gezesiniz.
ama artık rahatlama vaktidir, rahat bir nefes alıp, amaçsızca götü başı dağıtabilirsiniz.