planlı programlı çalıştım.
kazanacağıma inandım.
ailemde bana destek oldu.
ve şimdi gençliğimin en güzel anlarını eve kapanarak geçirdiğim için pişmanım.
muhabir: nasıl çalıştınız sınava?
en birinci: öyle çok abartılı çalışmadım, yeri geldi dizimi izledim, yeri geldi maça gittim ama zamanı gelince çalıştım.
muhabir: siz arkada toplanıp anlaşıyor musunuz anlamıyorum ki?
en birinci: ne anlamadım?
sevinç ifade eden bir cümledir muhtemelen. şayet ben birinci olsaydım üzülürdüm. millet beklenti içine girecek, istediğim bölüm yerine alanımın en yüksek puanlı yerine gitmem beklenecek. bir ton inekle aynı ortamda okuyup mutsuz olacaktım. iyi ki ilk 400.000 e giremememişim. *
küçüklüğümden beri adam akıllı bir arkadaşım olmadı. sohbetimde iyi değildi zaten, bizim evde internette yoktu. dedim bari ders çalışayım hayat kurtardığını söylediler. sonucunda.