doğru olan önermedir. bazen kimilerinin bu örgütlenmeden(ya da bu örgütlenmenin amacına ulaşacağından) korktuğu için tekel işçilerinin direnişini yerden yere vurduğu gelir insanın aklına.Çünkü tekel işçisi sadece işçinin değil, şimdiye kadar hakkı yenen tüm T.C. vatandaşlarının itirazıdır.
Yani toplumda tabu haline gelen "örgütlenme" kelimesi her zaman kötü değildir; amacına göre değişir, her insan başka insanların hak ve özgürlüklerine saygılı olacak şekilde amacı doğrultusunda örgütlenebilir, fikirlerini paylaşabilir ve örgütlenme ilk olarak kafada başlar. Kişinin Okuması, anlaması; neyi neye karşı savunarak örgütlendiğini bilmesi gerekir. Haybeye, şovenist bir örgütlenme ne amacına ulaşır, ne destek görür; Karşıt fikirleri savunanlar tarafından sindirilmeye mahkumdur. Ayrıca örgütlenmede ırk, din, dil yoktur,olmamalıdır. Tek bir amaç; tek bir fikir etrafında toplanır insanlar, tüm metalardan arınmış olarak, insan olarak. En güzel yönü de budur belki. Ten renginin, inancın, kimliğin değil; beyinlerin buluşması, konuşması..
bahsi geçen sdp'li gençlik 30 lu yaşlarda bir numaralı liboş olacaklarından ve bu yaptıklarının sadece bir ego ürünü olduğunu varsayarsak bir halt yapamazlar diyebilirim. devrimcilerin içinde en mal olanı bile deniz gezmiş olmaya çalışıyor. gülüyorum... sadece gülüyorum...
Devletsiz bir halk düşünülemeyeceğine göre. Örgütlenmiş olan insan topluluklarının halk mı değilmi diye sorgulanması gereken ve halk ise bu örgütlenmiş illegal kitlenin kime karşı yenilmezliğini ıspatlayacağı belirsiz olan kitle ve yenilmezlik unsuru.
