ben böyle adama selam vermekten imtina ederim efendim, aynı yolda yürüyeceğimi düşündüğüm insanı hiç tanımamış gibi yapmaktır doğru olan, zorla sarılırsa arkadan koşaraktan, ya da enseme patlatırsa çat diye -samimiyet derecesine göre değişir- ne yapalım sen istedin deyip yolu değiştiririm arkama bakmadan gerisin geriye koşarım.
böyle durumda "aa sen de mi burdan gidiyordun" deyip yola onunla devam etmek ya da görmemezlikten gelmek arasında kalır kişi. görmemezlikten gelmenin de zorlukları vardır tabi, o kişinin arkasındaysa adımları yavaşlatmak, önündeyse adımları hızlandırmak gerekir. en iyisi yolu değiştirelim.
öpüşülmüş son bakışlar son cümleler sarfedilmiştir, bir sabah bir mesaj bir çiçek bir kahvaltı aynı yolda yürüdüğünüzü ve o veda nın aslında hiç olmadığını anlamanıza sebep olur.
lisede, okul çıkışı eve yürürken dakika başı yapılan saçma şeylerden biridir.*
birkaç öğrenci yol kenarından yürümektedir. karşı yönden minibüs geldiği anda, bu öğrencilerden biri minibüse binecekmiş gibi aceleyle arkadaşlarıyla vedalaşma faslına girer ama bu sırada minibüse dur işareti yapmaz. minibüste yolcu alma hevesiyle kenara yanaşır lakin az önce gruptan ayrılıyormuş gibi gözüken öğrenci, arkadaşlarıyla yürümeye devam etmektedir.
yani olay, bir nevi " ben dur demedim ki.." tribidir.
sonunda şoförün biri inip hönkürerek kovalayıncaya kadar bu böyle sürerdi.*