1) Her sabah eşini öperek uğurlayan insanlar diğerlerine oranla 5 yıl daha fazla yaşıyor.
2) Öpüşmek ve öpmek öz güven için vazgeçilmez bir yol. Kendinizi mutlu ve ruhen huzurlu hissetmek için sadece öpüşün.
3) Öpüşmek kalori yakımına yardımcı olur, her dakika da 2-3 kalori yakılır ve metabolizma hızınız iki katına çıkar. Yapılan araştırmalara göre günde 3 kez öpüşüldüğünde(en az 20 saniye boyunca) bir günde 200-300 gr kaybetmiş olacaksınız. Öyleyse öpücük diyetine başlayabilirsiniz.
4) Öpüşmek vücuttaki tüm stresi alır, gerilimi azaltır ve kendinizi iyi hissetmenizi sağlar. Medikal araştırmalara göre öpüşmek stres hormonu olan kortisolün salgılanmasını azaltır.
5) Öpüşme sırasından yüzünüzde bulunan 30 adet kas çalışır. Yüz kaslarınızın esneklik kazanız ve sarkan yanakların ilacı öpüşmektir. Öpüşme sırasında kan akışı hızlanacağından yaşlılık belirtileri de erken yaşta ortaya çıkmayacaktır.
6) Öpüşmek kalp için de yararlıdır. Adrenalin yarattığı için vücuda daha fazla kan pompalanır ve bu dolaşımın hızlanmasını dolayısıyla da hücrelere daha fazla oksijen gitmesini sağlar. Sık öpüşen çiftlerde yapılan araştırmalar sonucu kalp rahatsızlıklarının daha az olduğu, kolesterolün ve tansiyonun da düştüğü görülmüştür.
7) Sık öpüşen çiftlerde mide, idrar yolu ve kan enfeksiyonları daha az görülmektedir. Çiftler birbirine geçirdikleri yararlı bakteriler sayesinde bağışıklık sistemlerini güçlendirmektedir.
8) Öpüşme sırasında tükürük içerisinde bulunan gizli antibiyotikler aktarılır. Ayrıca tükürükte ağrıyı azaltan doğal bir ağrı kesici de bulunmaktadır.
9) Öpüşmek endişeyi azaltır ve oksitosin seviyesini artırır. Oksitosin huzur sağlayan yatıştırıcı bir hormondur.
10) Öpüşme sırasında meydana çıkan endorfin morfinden 200 kat daha kuvvetlidir.
Sağlıklı bir insanın ağzının içinde 500 ile 650'nin üzerinde mikro- organizma tipi ve dünyadaki insan nüfusundan fazla mikrop, dişlerin üzerinde, dokularda ve özellikle de dilimizde yaşıyor.
20 milyar mikrobun diş fırçalandıktan 2 saat sonra ağızda bulunduğu tespit edilmiştir. Eğer 24 saat hiç diş fırçalamazsanız bu mikroplar hızla üremeye devam eder ve 24 saatin sonunda 120 milyar seviyesine ulaşır. Bu mikro-organizmalar, şeker ve karbonhidratlarla beslenirlerken bir sonraki diş fırçalamasına kadar sayılarını katlar ve her öpüşmede milyonlarcası öpüştüğümüz kişiye aktarılır. Ancak ağızda yaşayan bu mikropların bir kısmı zararlı değil tam tersine faydalı mikro-organizmalardır. ilerleyen teknikler sayesinde hangi mikrobun diş çürüğüne hangi mikrobun dişeti hastalıklarına yol açtığı bulunmuş olsa da, bu mikroplara karşı bir aşı (yani belkide diş çürüğüne karşı bir aşı) henüz geliştirilememiştir.
Bazı araştırmacılar düzenli fırçalama ile antibiyotikli ağız gargaraların bu bakterileri öldürdüğünü böylece çürüklerde azalma olabileceğini göstermişlerdir. Ancak kısa dönemde faydalı olabilecek bu antibiyotikli gargaralar uzun dönemde faydadan ziyade zarar oluşturmaktadır. Kullanılan antibiyotiklerle kısa sürede bakteri sayısındaki azalma bu seferde meydanı boş bulan matralara yaramaktadır ve ağızda daha da inatçı mantar enfeksiyonlarına yol açabilmektedir. Ayrıca sonraki dönemde antibiyotiklere direnç kazanan bakteriler daha da fazla sayıda üremektedir.
PEKi BU MiKROPLAR ÖPÜŞME ESNASINDA PARTNERiME GEÇEBiLiR Mi? VE EĞER GEÇERSE NE OLABiLiR?
Partnerimize aktardığımız bakterilerin yüzde 80i hemen tüm insanların ağzında bulunmaktadır. Kalan diğer yüzde 20yi aktardığımızda (ya da aldığımızda) bağışıklık sistemimiz, bu mikropları tanıdığı için onlara uygun bir savunma sistemi hazırlamasına yardımcı olmaktadır.
BAĞIŞIKLIK SiSTEMiNE GÖRE DEĞiŞiYOR
Dişlerdeki çürükler dişi koruyan mine tabakasının bozulmasıyla başlıyor. Tatlı yiyecekler, kuru üzüm, şekerlemeler ve çikolata gibi yiyecekler diş üzerinde temizlenmeden kaldığında da bu artıklar mikropların beslenmesi için ideal ortamı oluşturuyor. Mikroplar ürediklerinde ağızdaki asit-baz dengesini kendi lehlerine değiştiriyorlar. Bunun sonucunda ağızda asit seviyesinin yükselmesine bağlı olarak diş çürükleri oluşuyor.
Tükürük ve diş plağında yaşamakta olan "streptococcus mutans" diş çürüklerinden sorumlu bakteri olarak tanımlanıyor. Bu bakterinin tükürükle bir kişiden diğerine geçebildiği yapılan çalışmalar sonucunda kanıtlandı. Bu yayılma taşıyıcının ne kadar enfekte olduğuna, alıcının diyetine ve bağışıklık sistemine göre farklılıklar göstermektedir.
arabayı çalıştırırken nasıl marşa basmak şartsa, sevişmenin başlatıcısı da bu öpüşme eylemidir. tutkunun göstergesidir. hisleri yansıtır. karşımızdakini etkilemenin en zevkli yollarından biridir.
Saçmalıktır, dudak kaslarınızı ve dil kaslarınızı güçlendirir... En azından mutlu oluyoruz... Ne demek kainatın en temel içgüdüsü olan cinselliğin ön koşuluna sağlıksız demek. Asıl bu düşünce sağlıksızdır.
Bilimsel bir gerçektir. Karşı tarafın florasındaki bakterilere maruz kalınması sağlıksızdır. Bir insanın tükürüğünün ağzınıza gelmesi ise ağzınıza tükürülmesi gibi iğrençtir.