insanların hayatına dokunmadan, müdahele etmeden önce üzerinde düşünülmesi gereken gerçek.
ve net bir şey var ki, o da bütün önyargıların artık parçalanması gerektiği.
örneklerle gideceğim ve rastgele, kalıplaşmamış, basit örnekler olacak bunlar.
maksat sadece düşünmeye itmek, o açıdan başlıklara takılmadan asıl mesaja odaklanın:
1) kafedeki garsona eğitimsiz, cahil gözü ile bakmak:
hayat içerisindeki önyargılardan bir tanesi. oysa bilinmeyen tarafı, garsonların yok sayılamaz bir kısmı (ki en az %30 olduğunu düşünüyorum) önlisans ya da lisans mezunu ve insan ilişkileri konusunda çoğumuzdan daha üst seviyedeler. bu da eğitimsiz dahi olsa, bilgi birikimi konusunda aşağılarda olmadıklarını gösterir.
2) estetik görünümde olmayan bir insandan korkmak, tiksinmek:
toplumca düştüğümüz en büyük yanılgılardan biri.
sene 2008. otobüs ile dersaneye giderken otobüse yüzünün yarısı yanmış bir adam bindi.
insanlara baktığında adama korkarak ve tiksinerek bakıldığını gördüm.
diğer durağa geldiğimizde "ucube değilim ben, gaziyim." diye bağırarak araçtan indi. içim parçalandı.
bilmeniz gereken şu ki, bir insanın kusuru var ise onunla göz teması kurmamak, ona "ben senin normal insanlardan bir farklılığını göremiyorum." deme yoludur. bakmanızdan, hatta yanına gidip onun moralini düzelteceğim diye konuşmaktan çok daha iyidir.
3) hata yapan bir insana, yeni bir şans tanımamak
rastgele gidiyorken, buna da değinmek gerekiyor. bir insanın geçmişte hata yaptığı, o hatayı tekerrür edeceği manasına gelmez.
hatalarından ders çıkarmayı bilen insanlarla dolu gezegen. her insan en azından bir şansı daha hak eder. bu konuda cömert olun.
4) sessiz olan insana sinsi olduğu yanılgısı ile yaklaşmak
sessiz insan sinsi falan değildir.
- bazı şeyleri içine atıyor olabilir.
- iletişim kurmakta güçlük çekiyor olabilir.
sessiz olduğu, o an sizin hakkınızda kötü şeyler düşündüğü manasına gelmiyor.
5) kediler nankör değildir
kediler sadece egosu yüksek hayvanlardır.
bu egonun size olan zararı gece gelip sizi yatakta boğması falan değil.
sadece en çok sevgiyi kendilerine vermenizi isterler. ki bu da onların doğal seleksiyonlarından birisi.
velhasıl kelâm, biraz düşünmeniz gerekiyor sevgili dostlar.
