mutlaka bir eylemle taçlandırılması gereken durumdur. düşünsel bazda olanı, "önemli olan düşünmekti" klişesi altında ezilip somut metaların gölgesinde kalacaktır. ne yazıktır, sadece insanı, insan yapan değerler adına önemseyene!
aslında bir nevi kişinin mutluluk durumunu belirleyen durum. olayları, kişileri, içinde bulunduğumuz durumu vs.. ne denli önemsediğimizle paralel olarak mutlu ya da mutsuz oluyoruz. ya da bana öyle geldi bilemiyorum.
boyutları vardır önemsemenin. bahsedeceğim boyut misal veriyorum; hataları, günahları, kırgınlıkları önemsemeyip pişkin olmak yerine, önemseyip pişman olmak, mahçup olmaktır önemsemek. şunu anladım ki bazen kafaya takmak gerekiyor harbiden bak. çünkü doğru da, yanlış da ikisinde de ısrar edildiği vakit, gerisi çorap söküğü gibi geliyor. ne olur doğrularda ısrar edelim. en çok yine kendime söylüyorum bunu.