tam vali ile konuşurken o anda yani tam da o anda vakit gazetesinin birden arayacağı tutmuş olan kişi. hikaye şöyle devam ediyor : yanlışlıkla yes'e basmış, toplantı bitene kadar da öylece kalmış telefon. sonra nasıl olduysa bitmiş kayıt, vakit tüm görüşmeyi kaydedebilmiş, ama sesini çıkarmamış; ''devlet dinliyor ve vakit'e servis yapıyor'' diye chp bas bas bağırmış, ama vakit'ten çıt çıkmamış tam 2 gün.. kibarlıklarından bu hatasını yüzüne vurmamışlar önder bey'in. (ama gazetede yayınlamışlar görüşmeyi o ayrı hehe). neyse 3üncü gün ise telekom'dan bir belge peydahlanmış birdenbire; vakit, zaman, taraf, s-tv, star, sabah, rte, mte birden o suskun hallerinden kurtulup zafer sarhoşluğu içinde yaygaraya başlamışlar, önder sav ve laik cephe'ye böyyük bir savaş açmışlar, akp'yi sevenlerin içi rahatlamış, bizim çocuklar işlerini iyi becermişler gene. bir masal daha burada bitmiş. ancak sevgili küçükler üzülmeyiniz, yeni takiyyeci masallarına hazır olunuz, bu ülkede şu sıralar hiç sıkılmayacaksınız.
kendisini kutsal değerlere saygısızlık yapmakla suçlayan übermensch kültür kumkumalarının, kendisi hakkında demediğini bırakmadığı insandır. bu mudur tutarlılık? bu mudur eleştiri? madem saygısızlık yaptığından dem vuruyorsun, sen neden saygısızlık yapıyorsun? bu önder sav haklıdır, yaptıkları sonuna kadar doğrudur, kutsal değerlerle dalga geçmek mübahtır manasına gelmesin. sadece biraz tutarlılık.. çok değil.
namaz kılanların gizlice fotoğraflarının çekilmesi, öğrencilere 'hadi abdest alıyor gibi yapın ,ben de sizi çekeyim' diyerek ve bunun gibi bir çok işi sahtekarlığa vurmak etik ama önder sav'ın dinlenmesi abes. hangi gazeteci 'ay yok dinleyemem ayıp olur.' diyecekse gelsin elinden öpecem. düşünün mesela cumhuriyet gazetesi yazarı akp genel sekreteriyle bu durumu yaşayacak ve o yazar ahlaka aykırı olduğu için telefonu kapatacak öyle mi?
telefonunun açık bırakıldığını önce türk telekom sonra da turkcel onayladı. hala böyle bir şey yok demek deve kuşluğuna özenmek değil midir?
insanlar hata yapar, o da hac konusunda haddini aşan şeyler söylemiş, olabilir öyle inanmış öyle söylemiştir. ama en azından çıkıp başkalarının inanışlarına saygı adına 'ben hata yaptım, kusura bakmayın.' dese bu olay belki da kapanıp gidecek.kamuoyuda bu gerekesiz konudan vazgeçecek. hz. muhammed başkalarının ağzından çıkacak 'sayın' kelimesine muhtaç değil ayrıca. önder sav'ın ona sayın dememesi onu küçültmez. belki öder sav'ı büyütürdü. ama diyemedi nedense acaba muhammed onu bırakmadı mı?
telefonu açık kalmış? lan bi kaybol kaç yaşında adam yeşil ile kırmızıyı ayırt edemiyor mu ?
kişiliği, söyledikleri yaptıkları terbiyesizlik olabilir ama, bu telefonu açık kalmış numarasını yiyenler kadar zavallı olmadığı garanti.
telefonu açık kalmış da olsa kendisine yapılanların yasal olmadığı kişi.
madem telefonu açık kalmış biz de kaydedelim şeklinde bir gazetecilik örneği var mı ya. önder sav teknolojiye uyum sağlayamasa da, ortaya attıkları iddialar yanlış olsa da bu karşı tarafın yasal bir şey yaptığını göstermez.
bu adam her türlü gerizekalı bunak olsun bu dinleme olayında olanların mümkün olmamasının nedeni olan şahıs.
şimdi akıl var mantık var. bir insan no yerine yes'e basar mı. hadi bastı, telefonum bolu valisiyle görüşürken 4 kez çaldı der mi? tüm bunların ortaya çıkacağını bilmiyor mu?
kanımca bir oyunlar oynanıyor bu elemanın üstünde, hz. muhammed'le ilgili söylediklerinden dolayı. göreceğiz bakalım.
ne gaf yaparsa yapsın, hangi çamı devirirse devirsin görülüyor ki chp'de yeri sağlam bir adam. baykal için kongrelerde delege işlerini kotarıyor, varsın politika üretmesin, varsın çıkışları partiye zarar versin. ne gam.
Bir kerecik olsun özür dilemektense en az üç defa fincancı katırlarını ürkütmüştür;
1. durduk yerde dünyanın en büyük dinlerinden birinin ibadeti ile dalga geçmenin anlamı yoktu. Siyasetçiler aslında kültürsüz insanlar diye bilinir. Ama sen eskiden yüksek yargı mensubuydun di mi. çağımızın aristokratları özellikle yüksek yargı mensupları değil midir?
hadi diyelim hac ibadeti ile dalganı geçtin, eğlendin. milyarlarca insanın inanıp-saygı duyduğu bir peygamberi ile dalga geçip; Danimarka imajı çizmenin anlamı neydi?
2. özrü kabahatinden büyük derler ya. o bakımdan dinleniyorum palavrasını sıkıp; hükümete, ak partiye, emniyet teşkilatı ve diğer istihbarat teşkilatlarına iftira atmanın da anlamı yoktu. Hani ortadan kaybolma taktiği güzeldi biraz daha. on gün filan daha sıksaydın dişini belki de unuturlardı birinci maddede kırdığın potları.
3. hep derler; yandaş medya şöyle. Yandaş medya böyle senin yüzünden bir sürü yandaş medyacı, sözlük sazanı yalancı duruma düştü. Sözlüklerde sazan boldur, özellikle aydın doğan medyası ile şarj olup, böylesi nezih muhitlerde deşarj olanlar çoktur. Çok olmalarından dolayı listelemenin anlamı yok. Ama en azından yandaş kalemşorlarını yalancı ve müfteri ettin; değdi mi şimdi. ; Burada ufak bir liste var; http://www.haber7.com/haber.php?haber_id=322915 -
Hülasa; bir kere özür dilemektense en az üç defa özür borçlusu olmuştur. Yalanlar üzerine kurulmuş CHP tarzı siyaset böyle bir şey olsa gerektir.
türk telekom kayıtlarıyla oynanıp aynı saatte beşyüz dakika ya da beşyüz kere arandığı gösterilebilecek kişilerden herhangi birisidir. neden mi yapılsın, telekom kimin iyice bir bakın bakaılm oger telekom kimlerle ortak, kalan paylar üzerinde kimler söz sahibi...
bırakın bu işleri olmaz, bu kadar sallamayın demeyin, bizzat ben gördüm o resmi belgelerle ne kadar oynandığını, nelerin olmadan oldu gibi gösterildiğini, olanların ise resmen olmadığını...
tabi bu yanı da var, belki de açık bırakmıştır ama öyle bir arama kaydına güvenerek hemen işte çuvalladılar demeyin...
sadece şu açıklamayı dinleyin arsevenin açıklamasını, ne dedi elimizde 44 dakikalık ses kaydı var, nerde o kayıt, nerde o kayıtta geçen konuşmalar, alo demiyor mu yoksa hiç o kayıtta sizin muhabir... çıkarın o ses kaydını, ispatlayın muhabirinizin alo dediğini, karşı tarafın ses vermediğini... herkes sussun...
ekleme: turkcell de onaylayınca konuşmayı bu entry sadece bu olay açısından bir yerimize girdi tabi ki ama emin olun ki arkadaşlar telekom kayıtlarıyla oynanmasını bırakın bu ülkede oynanmayacak hiçbir resmi ya da özel kayıt bulunmamaktadır...
şanlı laikliğimizin teminatıdır efendim. yüce chp'de genelsekreterlik gibi neredeyse sosyal demokrasinin en önemli görevinde bulunmaktadır. görevini layıkıyla yerine getirmektedir. yeri geldiğinde peygamber'e yeri geldiğinde islam'a demediğini bırakmaz yeter ki laikliğe halel gelmesin. anlayacağınız tam bir devrim adamı.
'çok yaşa padişahım'çıdır da kendisi.
padişah için (bkz: deniz baykal)
genel merkezdeki odasında yapılan incelemede böcek bulunamadığı için, demek ki çok daha yüksek bir teknoloji ile uzaktan dinleniyoruz açıklamaları olan genel sekreter.
bu açıklamasını duyduğumda aklıma beni çok güldüren şu fıkra geliverdi;
Temel bilim adamı iken bir arkeoloji araştırmaları konferansına davet edilir. Amerikalılar anlatmaya başlar :
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 25 metre aşağı indik ve telefon kabloları bulduk, Öyleyse bizim atalarımız asırlar önce telefon kullanmışlardır.
Sıra Türkiyeye gelir ve Temel başlar anlatmaya:
-Biz ülkemizde yaptığımız kazılarda 50 metre aşağı indik ama birşey bulamadık, Öyleyse atalarımız telsiz telefon kullanmışlardır.
cep telefonuna giris 101 dersini almasi gereken insan. madem kullanmasini bilmiyorsun ne idye ortaligi ayaga kaldiriyorsun? vakitteki muhabir arkadasi can-i gonulden kutluyorum. son yillarin en matrak haberini yapti kendisi. watergate diye tutturanlara ne oldu acaba?
telefona bakmayı öğrenmesi gereken zat. ayrıca milletin manevi değerleri hakkında genel başkanından brifing alması gerektiğide açıkca ortadadır. malum genel başkanı hadislerle ve ayetlerle arası bu sıra pek bir iyidir. http://www.internethaber....news_detail.php?id=143206
dinlendiği iddia edilen açıklamalarında manşet olacak bir özellik bulunmamaktadır. ancak her fırsata ifade özgürlüğünden bahseden bünyelerin nedense bu açıklamaları manşetlerine taşıdığı görülmektedir. böylece maskeler düşmekte, kimin ne olduğu görülmektedir.
