önce vatan

entry11 galeri3
    1.
  1. dizgisi ve baskısı ile feci şekilde ilginç bir günlük gazete.(7-8 bin arası satar)
    0 ...
  2. 2.
  3. öncelikle;
    (bkz: vatan gazetesi)
    bu yüce sözü reklam amaçlı kullanan bir zihniyet için, söylenecek bir söz bulunamaz. burada hemen savunmaya geçeceklerdir. "biz vatanımızdan bahsediyoruz" diye... fakat bir kere gazetenin ismi ofsayt. ağır bir isim vesselam. öyle herkes, her kurum kaldıramaz.
    2 ...
  4. 3.
  5. bir ittihatçı söylemidir. akıllıca uygulandığın da çok etkili bir silahtır.
    2 ...
  6. 4.
  7. show tv de başlayan, daha bismillah, ilk bölümünden insanın etlerini ilik ilik kopartmaya başlayan dizi. bir yanda rahat bir yaşam, iş koşulları, bir yanda da memleketin hizmet bekleyen yerleri... idealleri uğruna hayatından vazgeçen insanları anlatan dizi. reklamlarda komutanın konuşmaları ise şu şekildedir...

    Vatan
    Uzanabildiğiniz son nokta
    iyileştirdiğiniz en uzaktaki hasta
    Okumayı öğrenen son çocuk
    Canını kurtardığınız en ilerideki kadın
    Vatan

    Vatan minicik bir çocuğun gözyaşını dindirmek demek
    Bir annenin feryadıdır vatan
    Bir masumun alnındaki ateştir
    Gideceksiniz göreceksiniz
    Vatan sizin gittiğiniz yerdir
    Sizin bastığınız topraktır
    Gözlerinizin gördüğü son noktadır

    Uyumayın, hasta olun, zayıflayın
    Yokluk çekin, ağlayın geceleri
    Telefonlardan nefret edin
    Ama gidin!
    Vatan toprağı kanla kazanılır
    Ama gözyaşıyla, terle korunur
    Gidin görün
    Bu bir emirdir!
    0 ...
  8. 5.
  9. insanlarının üzerine giydirilmeye çalışılan büyük bir yalan.

    (bkz: önce insan)
    0 ...
  10. 6.
  11. Kıbrıs barış harekatı konulu cüneyt arkın filmi.
    0 ...
  12. 7.
  13. ne olursa olsun önce vatan, kim yönetirse yönetsin önce vatan! vatan yönetenlerin değil aziz türk milletinin toprağıdır.

    Bu toprağın cefasını biz çektik
    Sefasını eller sürdü yıllarca
    Kırlmadık incinmedik küsmedik
    Vatan dedik candan aziz belledik

    Vatanda kol kaldı yemende bacak
    Uğrunda sönünce bu kadar ocak
    Zannettikki vatan bizim olcak
    Olmadı bir türlü ne iştir oğul

    Savaştan savaşa bizimdir vatan
    Barışta sahibi değişir oğul
    Hikaye bu farkı yalnız anlatan
    Bu kötü kaderi değiştir oğul

    Vatan bizim dövüşürüz
    Her kıtırla paslı mavzer

    El mi yaman görüşürüz eyyy
    Bu kötü kaderi değiştir oğul (4)

    Vatan benim kundak bezim kefen bezim alın yazım
    Olsun oğul başım gözüm üstüne

    Bizim hissemize adamlık düşer
    Zulüm düşer hasret düşer dert düşer
    Bizim boynumuzu yine aşk büker
    Adamlığın yolu yokuştur

    Zerre zerre parça parça eridik
    Bizde bir vakitler gonca filidik
    Susuz kaldık bağımızda çürüdük
    Vatan için gözümüz yaştır oğul

    Savaştan savaşa bizimdir vatan
    Barışta sahibi değişir oğul
    Hikaye bu farkı yalnız anlatan
    Bu kötü kaderi değiştir oğul

    Vatan bizim dövüşürüz
    Her kıtırla paslı mavzer
    El mi yaman görüşürüz eyyy
    Bu kötü kaderi değiştir oğul (4)

    Ahmet Şafak

    http://fizy.com/#s/1aicct

    dinleyin ve birazcık duygulanın!
    1 ...
  14. 8.
  15. değildir. bu memleketin dağlarına önce vatan yerine, önce insan yazıldığı gün bir şeylerin iyi yönde değişmesini umabiliriz ancak.
    0 ...
  16. 9.
  17. Bir mehmed alagaş yazısıdır.

    Her ifadenin insanda çağnştırdığı bazı anlamlar, bazı görüntüler vardır. Kimi zaman ifade aynı olmasına rağmen, bu ifadenin insanlarda yankılanması farklı olabil­mektedir. Tabi ki şimdi bunun üzerinde duracak ve bazı örneklerle bunun sosyopsikolojik nedenlerini açıklayacak değilim. Çünkü nedenleri açıklanmasa da, yaşanan bir ha­disedir bu!.
    Bu kısacık yazıda, özellikle şehirlerarası yolculuk ya­parken karşılaştığım bir ifade üzerinde durmak istiyorum. Geniş dağ yataklanna kireçli taşlarla yazılan bu büyük ifa­de, iki kelimeden meydana geliyor.,
    Yüzlerce askerin, binlerce taşı bir araya getirerek ve kireçle boyayarak büyük büyük harflerle yazdıkları bu ifadeyi, sanırım birçok insanımız da görmüştür. Yukarıda da belirttiğim gibi, bu ifade ile ne anlatılmak istendiği veya bu ifadeyi okuyanların ne anladığı yine kişilere göre değişebil­mektedir.
    Mesela bu ifadenin bende çağrıştırdığı anlamı veya bu ifadenin bende yankılanmasını değerlendirecek olur­sam; belki de bendeki bu yankılanma, hiç kimsenin karşı­laşmadığı bir yankılanmadır!. Çünkü bu ifadeyle nerede karşılaşsam, hep aynı garip görüntüler ve hep aynı garip sesler geliyor kulağıma!. Yolculuk yaparken, genel olarak pencere kenarına otururum. işte bu yolculuklarım esnasında, otobüsün pen­ceresinden dışarılara bakarken ve dışarıların halini düşü­nürken, dağ yamaçlarındaki bu koskoca ifadeyi görüyo­rum.
    “Önce vatan”
    Aklımı (yine Ankara'ya) kaçınyorum!. Büyük, pek büyük bir yemek salonuna giriyorum. Önce etra­fıma bakmıyorum. Ortadaki geniş masa ve masanın nakış­lan dikkatimi çekiyor. “Acaba ağaç oyma mı?” diyerek so­kuluyorum masaya.,
    “I ııh, ağaç oyma değil”.
    Şeref ve haysiyet olmadan, namus ve vicdan oymadan meydana geliyor masanın nakışlan!.
    Masanın üzeri, beyaz, bembeyaz emek üzerine, kırmızı ve kara, kap­kara zulüm kakmalarla bezenmiş.
    Masanın etrafında ise, kimilerinin “Sevgili büyüklerimiz”, kimilerinin “Sayın efendilerimiz”,
    kimilerinin “Filanca işadamımız” dedikleri, seçkin na­mussuzlar oturmakta!.
    Ellerindeki çatal ve bıçaklarla, yemek servisini bekli­yorlar. Bunlann karşısında süklüm-püklüm durmayı bir sa­nat olarak algılayan garsonlar ise, papyonu andıran tasmaianyla masaya yaklaşarak ve çeşitli dillerdeki aynı ifadeyi tekrarlayarak, masadaki efen­dilerine soruyorlar.
    “Sayın efendilerimiz, ne yersiniz?”
    Masadaki namussuzlar için, ne güzel bir sorudur bu!.
    Ağızlan bir anda sulanmış ve salyalan akmaya başla­mıştır! .
    Ne yediklerinin ve ne yiyeceklerinin bilincinde olduk­ları için, hiç düşünmeden ve hiç düşünmeye gerek duyma­dan hepbir ağızdan cevap verirler.,
    Önce vatan!.
    Önce vatan!.. (Sonra vatandaş!.)
    0 ...
  18. 10.
  19. her dağa taşa yazılması gerekendir. evet.
    1 ...
  20. 11.
  21. Kıbrıs çıkarması sırasında adaya giden bir Türk subayı ile Kıbrıs'ın bir yerlisi olan bir kadın arasında geçen aşkın öyküsü.

    Yapımı : 1974 - Türkiye
    Tür : Dram , Tarih
    Süre: 89 Dak.
    Yönetmen : Duygu Sağıroğlu
    Oyuncular : Cüneyt Arkın , Fatma Girik , Reha Yurdakul , Renan Fosforoğlu , Süheyl Eğriboz
    Senaryo : Duygu Sağıroğlu
    Yapımcı : Memduh Ün

    https://www.youtube.com/watch?v=RfVKws68-pg
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük