her türk erkeğinin; ömrü boyunca en az bir defa isteyerek veya istemeyerek mutlaka gerçekleştirip akabinde de aldığı beddua yüzünden ömrünün geri kalan kısmında aşk konusunda bir daha iki yakasının bir araya gelmemesine neden olacak, affı kazası tövbesi olmayan suç türüdür.
karaktersizliktir, şerefsizliktir.
krizin en derin olduğu geçen yılın ilk ayları. iş arıyorum. yok. yok. yok. herkes tanıdık veya tecrübe istiyor. derken bir tanıdık bulunuyor. cv alınıp gidiliyor. tamam deniyor adam büyük adam(!) cv masada. olacak. nasıl seviniyorum. sonunda diyorum. torpille bile olsa, sonunda. ama aylar geçiyor kaç iş görüşmesi, bir sınav kaçırıyorum bu vaat yüzünden. niye güvendiysem? sonra haber geliyor olmadı deniyor.* işte o anda anlıyorum ki çoktaan ortada kalmışım. boşuna umut etmişim. işte budur önce umut verip, sonra ortada bırakmak. hem de acımadan, önemsemeden, haber vermeye bile gerek duymadan, insanın hayatını gaspederek. bir kez daha çatırdıyor güvenim insanlara karşı. bu sefer ağır hasarlı. ve düzelmesi zor üstüne gelen artçı sarsıntılarla birlikte. sizi allah'a havale ediyorum. başka çaresi yok. siz yetkili, ben yetkisiz.*güçlüsünüz ama adam değilsiniz.
cidden şerefsizliktir.
hayır ortada yanlış anlaşılma olduysa o ayrı. ama alenen umut verip bir de ortada bırakıyorsa silin gitsin yani. onun yerine kendinize bulun bir tane o kişinin önünde flört edin, aşk böcükleri olup o kişiyi sinir edin. eğer yanlış anlaşma olmuşsa zaten iki taraf içinde bir sorun yok. ama eğer umut verip ortada bırakmışsa o kişiye iyi bir intikam olur. **
insan kırılır darılır bir an gelir hayata küser ama sonra- kimse zorlamadı ya 'umut' işte sen kandın- dedirtir ama insan uslanmaz.hey kalp kan(a)maya devam.
her şey bir 'merhaba' ile başlar 'neden daha önce tanışmadık' diye sürer ve sonrasında büyük hüsran 'sen benden daha iyilerini ha ediyorsun' diye biter.
Çıkma teklifini kabul ettikten sonra onu üzmemek için çıktım demek. içinizi yakar içinizi hiçbirşeye benzemez ona umutlarınızı,hayallerinizi bağlarsınız...
adiliktir.
dalga geçmeyi amaç edinmişlerdir. bir yandan da tatmin edeceklerdir tabii lanet egolarını.
hepsinden geriye yüreği burkulan, acı içinde kıvranan kimseler kalır.
yazıktır, günahtır, yapmayın.