tabiki olacak, tabiki de olmalı. bu yarışmaların hepsi yabancı patentli fakat diğer ülkelerin insanları bizimki kadar aptal değil. çünkü onların insanları bunlarla yatıp bunlarla kalkmıyor. sabahları mesut yarla, seda sayanla uyanıp bunları tartışmıyor.
türk insanının başkalarının hayatlarını izlemekten ne kadar büyük zevk aldıklarını gösterir. fazla dertleri yok, survivor dışında hepsinin yediği önünde yemediği arkasında. dertsiz bir hayat sürdükleri için de boş boş şeylere takılabiliyorlar ve insanların bunu izleyesi geliyor. nedense bu dertsiz insanları izleyerek kendi dertlerini unutmaya çalışıyorlar ama ülke olarak adım adım daha geriye gidiyoruz. hatta koşar adımlarla.
Türk televizyonlarında 3-4 yıldır devam eden dizi egemenliğini yıkmasını dilediğim program tipleridir.
Hayat zaten yeterince sıkıcı, insanların günde en az 10 saati çalışmakla geçiyor. akşam eve gelip, gerek internet ile gerekse televizyon ile haşır neşir olarak aptallaşmak istiyorsun. Türk kanallarını bir karıştırıyorsun birinde fatmagül'ü şey ediyorlar, öbür tarafta hürrem'i, yok hanımın çiftliği, yok ezel sıkıldık artık bunlardan. Yeni şeyler bekliyoruz. Aptallaşmak istiyoruz.
yapımcılara sesleniyorum; Ya belgesel koyun prime time'a ya da yarışma programları. Birinde aptallaşırken diğerinde öğrenelim.
survivor'ın gerçekten yarışma olup olmadığını düşündüren başlık.
sonuç olarak oradaki yarışmalardan çok entrikalar ve kavgalar ön planda tutuluyor. çünkü türk halkı bunlara ilgi gösteriyor.
kimse oradaki doğaya karşı verilen mücadele, karşı takıma karşı verilen mücadeleyi izleme peşinde değildir.
türk halkının çok seçici olduğunu gösteren programlardır.
gidip daha güzel şeylerle vakit harcamak varken televizyon başında bunları izler halkımız.
sonra işte efendim dış güçler, bölücüler, akp iktidarı faşizmi diye ağlarlar.
