bu tip şeyler sadece türkiyede oluyor sanıyorsunuz, o yüzden eleştiriyorsunuz.
madem bilmiyorsunuz bi susun amına koyim.
dün gece tanzanyanın ulusal kanallarından birini açtım (swahiliceyi ana dilim gibi konuşurum bu arada) ve benzer bir manzarayla karşılaştım. ülkenin durumunu kısaca anlatayım size:
islamiyet, hristiyanlık ve putperestliğin yaygın olduğu bi ülke tanzanya. zamanın birinde, bi tane başbakan çıkıp putperestliğe inanan dallamalardan bir örgüt kuruyor. amac, hristiyan yayılmasını engellemek ve silah ticaretini derin devletin kontrolüne almaktır. fakat sonra bu örgüt -adı putullahdır bu arada- kontrolden çıkar. tutuklamalar başlar.
yıllar sonra, bir türlü bitmeyen yargılama nedeniyle, putullahın önde gelen isimleri tahliye edilir. şartlı salıverilmişlerdir ve bazı yükümlülükleri vardır. tvlerde, kahvelerde, toplantılarda yani en alt tabakadan en üst entelektüel seviyeye kadar herkesin basbas bağırıp kaçacaklar diye haykırdığı bir ortamda, ülkede dinlenmedik adam fişlenmedik hakim bırakmayan hükümet ve emniyet güçleri tarafından herhangi bir tedbir alınmamış ve putullah liderleri ortadan kaybolmuştur.
işte dün izlediğim kanalda da "emniyet güçlerinin alarma geçtiği, tüm sınır kapılarını gerekli talimatların verildiği" belirtiliyordu. uykum kaçtı lan. sevinçten hem de.
demek ki böyle şeyler sadece türkiyede olmuyor. hayır putullah liderlerine de hak veriyorum birader. sen onca katliamı yap, her türlü dış gücün kucağına otur, kongo, zambiya, namibya gibi komşuların maşası ol; yani özetle siksen bi daha dışarı çıkamayacağını bil ama kaçma. yok yaaa! olum bak bu adamlar beyin takımı, beyin bedava yani bunlarda. o yüzden haklılar yani kaçmakta.
evet arkadaşlar, lütfen yasama, yürütme ve yargıyı hunharca eleştirmeyelim bir daha. aynı şeyler dünyanın her yerinde yaşanabiliyor. *
edit: ne eksiliyosunuz amına koyim, açın bakın tanzanya kanallarına, gazetelerine. (bkz: okuyom ben yea)