Böyle olması gerektiğini söylüyorlar... Karşı çıkana da rastlamadım. Belki "kutsal"a dil uzatmak cesaret istediğinden, belki "bırak söylesinler, öyle zamanlar gelsin, ben bilirim yapacağımı" düşüncesinden.
Bir felaket anında çocukların önceliği olmasının mantığı nedir? Çekirdek toplumu garanti altına almaksa niyet, yöntem kesinlikle işe yaramaz. Yatırım yapılmış hazır işgücünü gözden çıkarma mantığını bilmek istiyorum.
Aklıma gelen tek şey, kadınların başka bir dünya kurma umut/planları. Büyük bir felaketle karşılaşıldığında, büyük ihtimalle o felaketi hazırlamış erkeklerden kurtulup, her şeye yeniden başlama planı. Aynı hataları tekrar etmeden, yetiştirecekleri çocukları bu kez farklı formatlayarak büyük bir Amazonia kurma planı.
bir sunay akinkitabidir . sunay akin, siiri hakkinda edebiyat cevresinde anlasamamazlik vardir. kimisi iyi bir sair olmadigini soyler. kimisi ise siirini ove ove bitiremez fakat benim gozumde sunay akin nefis bir arastirmaci ve hikaye kurgucusudur. once kadinlar ve cocuklarise mutlaka okunmasi gereken bir kitaptir. yazari yakindan tanima firsatina erismis bir kisi olarak kitabin hazirlanmasi asamasinda ,yuzlerce seyir defterini elinden gecirip, kisi bibliografyasi ve anisi okudugunu...
kitapta titanik ten dumlupinar denizaltisina ertugrul firkateyninden bandirma vapuruna kadar onlarca geminin ve onlarin hazin hikayelerini, tarihin derinliklerinde kaybolan kaptan ve denizcilerinin hikayelerini oldukca sade ve eglenceli kimi zamanda huzunlu yonleriyle adeta hafizaniza kazir...
titanik gemisinde olen yolculardan birisinin bir yazar oldugunu ve gemi ile birlikte sularin altina gomulmeden yillar once bir roman yazdigini ve yazdigi romanda titan adli doneminin en buyuk transatlantik gemisinden bahsedip geminin amerika yolculugu sirasinda bir buzdagina carparak batmasini ...
dumlupinar denizaltisinin son anlarinda icerdeki denizcilerin olumu kahramanca kabullenip son anlarinda keman dinlemelerini..
turk sinemasinin unlu tonton amcasi hulusi kentmenin mesleginin deniz subayligi oldugunu..
ve daha nice ilginc,huzun veren bilgileri ogrendigim eserdir.
kadınlar ve çocuklar fiziksel açıdan daha kırılgandır. erkekler tehlike anında camdan merdivenden atlayıp sağ kalabilirler; ama bir metre sıçrayış yaparken bile zorlanan insanlar vardır. ve tabi ki bu insanlar kadın ve çocuklardır. yani konuyu eşitliğe getirmek abestir.
iki cins arasındaki fiziksel farklılıklar barizdir, bu farklılıkları inkar etmek ne feministlere ne de maçolara yakışmaz.
