insan diyor bir damla kan yüz bin gözyaşı(elem)dir. . .
bizim, birbirimize bakan gözlerde anlamın oluşabilmesi için derdin tasanın temas etmesi gerekmektedir (hatırlayınız işte buda'nın hikayesini). fakat bu kadar derdi tasayı çekecek bir ömür hiç mi iflah olmuyor? evet olmuyor ki hergun birbirimize eziyet olmaktan vazgeçmiş değiliz. bütün bu cümbüşü anlamış olmak neşe vermiyor, vermiyor ama huzurunda da geri kalmıyor. o yüzden de müzeyyen ablamızın buyurduğu gibi ...
Kiminin beyhude bir çabayla tasarruf ederek zamanını uzatmaya kalktığı, kiminin ise hoyratça israf ederek kısalttığını sandığı şeydir.
Aslında bütün bu uğraşların hepsi nafile. Ne yaparsak yapalım ömür denen şey ne uzuyor ne de kısalıyor. Bizler sadece kalitesini değiştirme gücüne sahibiz. zamanını ne bir dakika uzatalabilir ne de bir dakika kısaltabiliriz.
google sözlüğüne göre;
doğumla ölüm ya da var oluşla yok oluş arasında geçen süre, yaşama ya da var olma süresi'dir. kişi öldüğü zaman ömrü sona ermiş olur.
ağaç diksek biz öldükten sonra da o ağaç meyveler verir ve insanlar bundan yer. yaprakları oksijen üretir. bir hayatın olmasına vesile oluruz ve ağaç etrafa tohumlar salarak daha da fazla ağaç olur.
böylece sevaplarımız biz öldükten sonra da çoğalır.