bu mesleklerin mensupları -maalesef- beklenenden daha az yaşayabiliyor. mesela maden işçileri, jean taşlama işinde çalışanlar soludukları havanın kirli-tozlu olması nedeniyle çok erken yaşlarda akciğer hastası oluyorlar.
ya da stresli bir ofis ortamında bütün günü oturarak geçirseniz bile mutsuzsanız ve severek çalışmıyorsanız o meslek ömür törpüsüne dönüşebilir.
liberalizmin, kapitalizmin, emek sömürüsünün had safhay ulaştığı günümüzde...
çalışma saatleri, verilen ücretler, işçi hakları gibi faktörlerin günümüzdeki hali göz önünde bulundurulunca...
sayısı çok fazla olan mesleklerdlr.
tabi ki de polislik. işe gittiğin, işten geldiğin zaman belli değil. kaza kurşununa, rastgele sallanan bir bıçağa kurban gidebilirsin, o telsizin kulaklara ve beyne yaptığı tesirden hiç bahsetmiyorum. yaz-kış, bayram, hafta sonu tatilin yok. ek çalıştığın süreler için ayrı bir para da vermiyorlar. ve hala en çok küfürü yiyen de onlar.
benim işim.
insan bu kadar boş oturarak maas almazki ama akşama kadar sıkıntıdan patlıyorum ömrümü yedi bu iş. oratalamaya vursan günde 1 saat çalışmıyorum o kadar boş.
yakında zall beni kadroya geçirecekmiş sözlükte geçirdiğim zamanın fazlalıgından dolayı.
daha mezun olmadan "4 yıllık mı?", "hava durumu mu suncan sen?", "meteoroloji di mi ben biliyorum o bölümü" tarzı cümleler kuran insanlardan bıktım arkadaş. 81 ilde mesleği tanıtan sempozyumlar düzenlicem yakında.
edit: eksilendiğine göre komşulardan biri yazar burada.saygılar teyzecim.