yüreğimizin bir köşesinde yeri dolmayacak birinin boşluğunu taşırken, yüreğimizin başka bir köşesi de olduğunu, ancak yeni birisi ile tanıştıktan sonra fark ederiz.
başına bundan daha kötü bişeyin gelmiceni bilmek ve her aklına geldiğinde gözlerinden dökülmesidir. bi özledim bile diyememektir hayatımı s*ktin teşekkür ederim sevgilim.
kimsenin yeri ömür boyu dolmayacak değildir. o kişi sizi ömrünce mutlu etmekten çok üzdüyse bunun hiç bi anlamı yoktur. sizi haketmesi için gereğinden fazla mutlu edilmeniz gerekir ki böylesi zor bulunduğundan işimiz zordur. neden ömür boyu yeri dolmayacak birinden ayrılalım ki? yeri dolmayacak olsa ayrılığa başvurulmazdı. mutlu olmanın yollarını aradığımızdan ayrılık bizim için ilk seçenek.
ilkokul öğretmeni bunlardan bir tanesidir. öğretmenimin yeri dolmadı, çok öğretmenim oldu ondan sonra. bazıları doçent profesör falandı. sonra ben öğretmen oldum, yine dolmadı. döverdi beni çok döverdi. en çok beni döverdi hatta. garip bir şefkati vardı. ortaokulda iken lisedeyken elini öpmeye gittim öğretmenler gününde. o zamanlardan sonra hiç görmedim. solda bu başlığı görünce aklıma geldi ayşe öğretmen. şimdilerde öğretmene hiç duyulmayan bir hürmet ile taa içimden saygılar sana ayşe öğretmen..
her anını birini özleyerek geçirmek ne demek bilirmisin? he işte o. tanıştığın güne lanet edersin bazen, ama güzel günleriniz o kadar güzeldirki o gittikten sonra çok uzakta kalmıştır. birdaha ne zaman öyle güldün, o kadar huzurlu uyudun, ne zaman sana biri onun gibi dokundu, öptü? işte bunlar denali dinlemek için yeterli sebepler.
yeri dolmayacak ? gerçekten bunun olabilmesi için kişinin kendi yaşamını kendi dolduramadığı için alternatiflere başvurduğu gerekçesi temel etken değil midir? sonuç olarak yaşadığımız hayat süresince ve fırsatımız oldukça hayatımız dolar tabi doldurmayı bilene ve isteyene.
Yalın'dan bir alıntı ile devam edelim: severek unutmak olur iş mi? Bilerek uçuruma önden atlanır mı ki? Kaybettiğinin yerine ne koysan dolmaz boş bırakacağım yerini, hep bomboş...