ömer öngüt

    6.
  1. kendisine göre nurcular cehennemliktir külliyyen , erbakan refah dinini kurduğu için o da cehennemliktir , süleymancılar faiz yiyor yalanına nispeten süleymancılığın iç yüzü diye kitap bastırıp dağıtmaya çalışmıştır süleymancıların faize helal demedikleri bilindiği için ordan da eli boş dönmüştür , ismail ağa nın başındaki şaklabandır ona göre kendisine itibar olunması katiyyen caiz değildir.

    e ne kaldı geriye hristiyanlar ateistler yahudiler zaten kefere onlar direk ebediyyül ebed cehennemlik o zaman biz ne yapalım hacı biliyon mu ömer öngüt ve taifesi diye bi tarikat açalım bikaç şubesiylen zaten 72 fırkanın hepsi cehennemlik biri müstesna o biri de biziz der üç beş bin muhafazakarı kafalar şakirt yaparız ilham geldi ayağına da iyice kendimize çeker on nomera tarikatül kuzatımız olur olma mı lan bence olur hatta bak külliyat yaparım devamlı, oha lan süper şeyler yazıo burda diyen de bağlanır belkim belli olmaz.

    (bkz: tarikat kurmak için gerekenler)
    6 ...
  2. 21.
  3. din tahrifçisi eşraftan. üç beş akılsız da müridi vardır.
    3 ...
  4. 8.
  5. 20.
  6. herkesi kafir ilan eden sapığın biridir.
    4 ...
  7. 3.
  8. 28 şubata kadar hiçbir muhazafakar oluşuma alanen küfür isnat edip kafir dememişdir...en azından o vasıflarıyla bilinmemektedir.

    28 şubatla bir anda müslümanların iç yüzünü görmüşdür sözüm ona...

    irticayla mücadele eylem planında kendisinin zaten tahmin edilen iç yüzü görülmüştür...

    kendini velilerin sonuncusu ilan edip kendini rüyasında allahla konuştuğunu ve ondan gelen ilhamla hareket ettiğini söylemişdir...

    alim olması söz konusu bile değil arapça bile bilmez...kitapları çoğunlukla hüseyin hilmi ışık efendinin taklididir...

    hakkındaki kadın müridlerini taciz iddiaları ise bahsedildiği üzere enteresandır...öngüt o yaşta 18 yaşındaki müridlerinden birinin kızıyla evlenmişdir...(peygamberin eşlerini örnek gösterir bazı aklı evvel müridler...halbuki resulullahın tüm evlilikleri hikmeti olan tebliğ amaçlıdır)kesin öngütünkide tebliğ amaçlıdır(!)...kart zamparalık değildir haşa...yakışırmı hetem-i veliye???

    ayrıca ilmi otaritelerin aksine organ bağışına caiz değil demişdir...

    (bkz: organ bağışına günah diyen zihniyet)

    müridleri komik elemanlardır...

    bir keresinde aramda aynen şöyle bir diyalog geçti..

    +ama bunlar nurculuk ismini kullanarak islamdan başka bir isim kullanmış oluyor ve böylece ayete göre kendi dinlerini ilan etmiş oluyorlar..

    -kardeş siz nakşi değilmisiniz...

    +evet

    -oldu kardeş ben müsaade istiyim..

    +ıgmm ımm ama ama
    5 ...
  9. 17.
  10. hz muhammed (sav)'ın doğumundan vefatına kadar olan hayatını anlattığı eseri ödül alan nakşi şeyhi...
    1 ...
  11. 5.
  12. en az iskender evrenesoğlu kadar sapıtmıştır kendisi , hakkında zerre kelam etmeye hacet yok.

    (bkz: iskender evrenesoğlu)

    edit: entarimi yedim hayırlı olsun.
    4 ...
  13. 22.
  14. gördüğüm duyduğum en büyük sapık en büyük müşriklerden bir tanesi akılsız hatta geri zekalı bir adamdır. islam dan zerre nasip alamamış bir kez açıp kuran okuma zahmetine girmemiş bir tasavvuf şeyhidir. kitapları baştan sona küfür akidesiyle doludur. Mekke müşriklerinden daha müşriktir.
    1 ...
  15. 14.
  16. süleyman efendi talebeleri,milli görüş,mahmut hocacılarla vs. alakalı tüm kitaplarının tanınması 28 şubat süreci sonrası gerçekleşmiş piyasaya hızlıca servis edilmiştir. eğer baştan bu kişinin(mesela 88 yılında) tekfirci,harici,potansiyel kullanılan bir kimse olduğu aşikar olsaydı hüsnü zann ile yaklaşılıp muhattap alınıp şereflendirilmezdi. ha fitne potansiyeli satır aralarında taa 80 yılında esad erbili hoca nın halifelerinin dedikoduları ile varmış zaten(kimse esad erbili nin halifesidir demedi sadece halifelerinin dedikodusunu yaptığı söylendi). dergahındaki dedikoduları veya müslümanlara karşı umumi manada muarizlığa kalkışmadan önce fikir verebilecek dar alanda hususi çalışmalarını kim ne bilsin. ama propagandaya başlayışı,müslümanlara umumi planda muarizlığa başlayış tarihi 28 şubattır. eğer daha evvelinden fitne çıkarma vasfı bilinseydi şüphesiz muhattap alınıp onurlanıdırılmazdı. baştan beri mi sızdırılmış bir kimseydi,yoksa zaaflarından faydalanılıp sonradan mı kullanıldı o bilinmez.

    ama bilinen bir şey var...

    geçenlerde yaşar nuri nin allah ile aldatanlar kitabını inceledim...genellikle doğrudan isim vermemiş ama bir yerinde doğrudan isim verilerek hedef zikrediliyor...

    ''fethullahçılar'' ''nurcular'' ''süleymancılar'' ''milli görüşçüler'' vs. falan diye...

    ne kadar tanıdık değil mi...

    ya prof(!) haydar baş a ne demeli

    91 de refah partisinden aday...bugün neler dediği malum...

    90 ların başında zaman gazetesi ne bizim gazetemiz diyormuş...

    bugün durduğu yer belli...

    ha bu aralar kırmızı kitapta doğrudan zikredilmemesine karar verilen,bugüne kadar olumsuz zikredilmiş cemaatler neydi acaba...gülen hareketi,nurcular ve süleymancılar olmasın sakın...

    her şey ortada zaten...

    öngüt hakkında an itibariyle konuşmak son tahlilde geleneğimize uygun değil...

    ama sanki saf müridler allahmış gibi veya vahiy alıyorlarmış gibi milli görüşçüler 78 lerden sonra dinden çıktılar demeler yok mu...ah sümüklü cehalet nelere kadir... süleymancılara göre güya süleyman efendi mehdiymişde,kemal kaçar isaymışda...iftira nın bile bir sınırı olmalı..

    kişi herkesi kendi gibi birilmiş...kendisinin allahın tecelligahı olduğunu,kendini görmenin hacca gitmek olduğunu söyleyen sözde şıh öngüt ün kendisini son veli ilan eden zeki mi zeki müridlerine bak sen..bu sözlerin meşru tasavvufla alakası elbette yok...bu akıllara ziyan sözlerin savunmasının cahillik yaftası olması ise tam bir trajikomedidir..arapça bile bilmeyen,hüseyin hilmi efendi copy pastesiyle kitap yazan şıhın müridlerine bak sen..sözde şıh öngüt ün rüyasında allahı görüp aldığı vahiyle insanları tekfir etmesinin meşru tasavvufla alakası ne kadarsa kendini kabe yerine koyması o kadar tasavvufla alakalı.ömer öngüt ün ne olduğu konusunda kendisinden haberdar olanlarda icma,konsensus noktası denebilecek kadar genel bir kanaat var zaten.allah madde üzerinde belirmez. bu hz. isa da olsa böyledir putda olsa böyledir ömer öngüt de olsa böyledir(putperestler ateist değillerdir onlara göre gayb olan allahın zahiri putlardır yani putta tecelli edip onda görülürler hıristiyanlar ve gulat bazı fırkalardada aynı düşünce vardır. hıristiyanlar isa allahın kendisidir demez insanlar içindeki belirmesidir derler,benzer öğretiler hinduizmdede var.) ayrıca mübarek kimseler bulundukları beldeye mübarek iklimini taşıdıkları söylenegelir ama haşa hiç bir zaman kabeye yerine geçmez ve bulundukları mekan haşa ve kella hacc yeri olmaz,onları ziyaret hacc yerine geçmez. bu en hafif tabirle apaçık bir ifrattır,yoldan çıkmışlıktır.

    geçelim...

    28 şubatın gerçek mağduruda öngütmüş bak hele sen şu işe...daha evvelde haydar baş böyle demişti bizde yemiştik...

    bir tiyatro oynanırken figüranlar kullanılır...yönetmen isterse figüranı işe girdirip iştende atılır, güç sahibide yaptırır...

    yönetmen izleyici inandırmak için figürana uygun libası giydirir,bu kah mağdur kıyafetidir,kah zalim....

    safdirik izleyici bunun bir tiyatro olduğunu bilmez mizanseli gerçek zannederse yönetmen için bundan tatlı birşey olmaz...

    lafı uzatmaya gerek yok...hidayet dilemenin dışında yapılacak birşey de yok...ama bediüzzaman ın adı anılmış ondan bir sözle bitirelim...(yolda biri beni kösteklemek istemiş kısmına dikkat...değil sen ona buna sataşcan...zahiren müslümanım diyen biri seni engellemeye çalışsa bile takılmamak gerek...aslında ben dahi şu an bir öngütçünün fitnesine cevap verirken bile üstadın metodunu bir kenara bırakmış oluyorum...üstadın yolunda asla fitne fesat yok idi...abdülhakim arvasi hocaefendi ile tamamen ters düşmelerine rağmen ne o ona kem söz söyletti ne o ona...işte islamın ölçüsü bu... )

    ''Bana 'Sen şuna buna niçin sataştın?' diyorlar. Farkında degilim. Karşımda müthiş bir yangın var. Alevleri göklere yükseliyor. içinde evladım yanıyor, imanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye, imanımı kurtarma ya koşuyorum. Yolda biri beni kösteklemek istemiş de ayagım ona çarpmış. Ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi?

    Dar düşünceler! Dar görüşler!

    Ben cemiyetin iman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim. Gözümde ne Cennet sevdası var ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon (şimdi daha fazla) Türk cemiyetinin imanı namına bir Said degil, bin Said feda olsun. Kur'an'ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cennet'ide istemem; orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selâmette görürsem, Cehennem'in alevleri içinde yanma ya razıyım. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistân olur.''
    Bediüzzaman Said Nursî
    1 ...
  17. 12.
  18. an itibariyle üzerine konuşmanın pek fayda vermeyeceği 28 şubattan sonra ne olduğu iyice ayyuka çıkmış sözde şeyh.

    müridleri 28 şubattan evvel hüsnü zann edenler niçin müslümanları tekfir etmeye başlayınca kulaklarını tıkadılar diye düşüneceklerine,öncelerinde amereleri olsa da 28 şubattan sonra sihirli bir değnek değmişcesine çeşitli gruplarla birden uğraşmaya başladı diye niye sorgulamazlar...çok açık değil mi bu adamın kullandığı diye düşünmezler hayret.yani hadiseye ancak bu kadar tersinden bakılabilir.

    ayrıca...

    müridlerinin kalitesinden kendisini tanımak mümkündür. 28 şubat'a kadar topluma mal olmuş vukuatı yok ama perşembe nin gelişi çarşambadan belli imiş meğer. zira 80 basımı kitabında esad erbili hoca nın halifelerinin dedikodusu ile başlamış işe. kendisini kutbul aktap ilan ettirmeler mi arasın,haşa ve kella allahın tecelligahı olduğunu ilan etmeler mi görürsün, haşa hacc ın kendi dergahının bulunduğu muhit olduğunu ilan ettirmeye kadar götürmüş işi. yani belliymiş o zamandan nasıl bir yere ulaşacağı.

    ihtimal bu zayıf ve zaaflı karekteri sebebiyle kullanıldı.

    28 şubat öncesinde henüz tüm inançlı kesimler üzerinde aktif biçimde kullanılmadığından içeriği konusunda fikir sahibi olunmaması gayet doğal...üstelik o zaman sınır tanımaz fitne faaliyetlerine başlamadığı gibi müridlerine sarkıntılıkla ilgili davaları ve kullanıldığına yönelik açıkça ortaya çıkan belgeler mevcut değil...bunlar ortada yokken müslüman hüsnü zann ile memur...ve tutup o dönemde tek tek öngüt acep ne yazmış diye incelenmemeside normal...bugün dahi ciddiye alındığı, önemsendiği söylenemez...bir defa olsun uğraştığı kimseler tarafından muhattap alınmamıştır...benim kendisinin garipliklerine değinmem ise sadece bir tevafuk un neticesi...dün eski kitapçıları gezerken 80 basımı notlar isimli kitabı gözüme ilişti...acaba 28 şubat önce nasılmış diye satın aldım kitabı ve bu kadar pes denilecek sözler taa o zamandan söyleniyormuş...kendisiyle alakadar olmam ise yıllar önce bir grup cahil müridiyle sanal ortamda aylar süren tartışmalar yapmamdan kaynaklanıyor...ayetlerin nasıl iğva yerine kullanılabileceği konusunda bu cahil kimse ve az bir miktarda takipçisi önemli bir laboratuvardı.

    evet her harici,her karmati gibi öngütte her fani nin hesap vereceği aleme göçtü. artık söz ün bitip hesabın başladığı noktada. ona hakkını helal edenlerden dolayı belki sorunu olmayacak ama bakalım her hakkına girdiği hakkını helal edecek mi...başta kabe olmak üzere tabii.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük