konusulmasi gereken ne kadar husus olursa olsun gercek olan sudur ki omer ulusoy kimsesiz garibanin biridir.
tipki diger onlarcasi gibi o da boyle dusmustur bu yollara.
ne kadar bok atani olursa olsun, ne kadar serefsiz medya tarafindan olayin kaynagi olan pkklilarla ayni kefeye konursa konsun, hatta hedef gosterilirse de gosterilsin onun yaptigi aciktir.
internete bakiyorum... bir suru site, bir suru laf. gerek uludag sozluk, gerek eksi sozluk, facebook gruplari, haber sitelerindeki yorumlar... coguna soyle bir baktim da, olayla hic ilgi alakasi olmayan insanlar sanki cok ilgililer gibi kritikler falan yapmislar, medya manipulasyonuyla.
omer ulusoy'a herkes bir bok bilmeden giydirmiste giydirmis agam. maasallah.
o gun ocalan'in dogum gunuydu. solcu diye anilan arkadaslar ellerinde bicaklarla, malum posterler ve bayraklarla yurtlari bastilar.
soru 1) burda provoke edilmeye ihtiyaci olan taraf elinde hicbir silahi olmayan ve kacmaktan baska caresi olmayan masum sivillerin mi?
bu boyle bir tarafa, biri omer'i aramis, belli. o da gelmis ocaktan mi, partiden mi nerden bilemiycem. bolucu tayfasina sikmis.
soru 2) bu pek kutsal medyamiz neden gercegi soylemiyor?
isine gelmiyor. tek kelimeyle bu kadar. sonra nemelazim, gercegi soylerler falan maazallah bu is washington'a kadar gider(!).
haluk kircilar, catlilar, fasolar, islamcilar, tursucular... bizim milletin gozunu oyle bir boyamislar ki gercegin disinda herseye bakiyorlar ve onu goruyorlar. desperado'yu izleyenlere burdan bira bardaginin disinda her yere iseyen adamin fikrasini nuktedan bir sekilde misal veriyorum.
ama gercek su ki provoke edilen orda kacanlar degildi, bizlerdik.
omer ulusoy kaybetti. hem abiler yuzustu birakti, hem de provokator oldu cikti arada. ama onemli olan bu degil, omer gibi yuzlercesi var.
onemli olan sonu tekrar tehlikeyi bize hissettirmemeleri. pkk'nin sehre inmesinden daha tehlikeli ne olabilir?
bu medyanin biraz serefi olsa bu kadar hayati bir meselede zavalli cahil bir adami hedef gostermek yerine gercegi gosterirdi.
bilinen olayda kullandığı tabancanın kuru sıkı çıkması sonrasında avukatının "bugüne kadar cezaevinde yatmasının bana göre tek nedeni tipidir. alnındaki damgası, kıvırcık sakalları, kazıtılmış kafasıyla sanki 70'li yıllardaki sağ-sol çatışmalarından fırlamış gibiydi. o yüzden toplum üzerinde iticiliği vardı. o gaz tabancası ile başka birisi ateş etmiş olsaydı, yani normal görünümlü birisi bir yıldır cezaevinde tutulmazdı." dediği karikatür tipi. Toplumdan bir süre uzak tutularak ıslah edilmesi fikriyle ceza alması doğru olsa da; sistem tarafından içeride pohpohlanacağından o zeka düzeyiyle çıktığında kendini über-kahraman gibi göreceği kesin olan insan azmanı.
" ben olmasaydım ülke kaosa sürüklenecekti. bize saldıranlar ellerinde çiçeklerle gelmiyordu. ben de konyaaltı'nda eğlenenlerin arasında ateş etmedim. pişmanım" şeklindeki söylemi, yakalanmayıp kendi isteği ile teslim olması ve yattığı süre de göz önünde bulundurularak tahliye edilen sözde milliyetçi!
tekrar elien silah alıp bu sefer birinin ölümüne neden olursa serbest kaldığı için kimin ne şekilde hesap vereceğini merak ettiğim adam. gerçi türkiye'den bahsediyoruz. niye hesap sorulsun ki?
tahliye olduktan sonra mhp il başkanlığı binası civarında dolaşan şahsiyet. sıklıkla binanın hemen yanındaki tatlıcı tombak adlı mekanda takılır siyah takım elbisesiyle ve o dövmesiyle.
dün okuduğum bir gazete haberine göre, hakkında öne sürülen "yağmacılık yapmak" gerekçesiyle marmaris'te gözaltına alınmış olan şahıstır. ancak yeniden serbest kalmıştır.
herkes ömer ulusoy hakkında atıp tutmuş. faşist diyenler bile olmuş faşistin italyan milliyetciliği anlamına geldiğini bilmeden. o gün silah sıkmasının tek sebebi pkk yandaşı akdeniz öğrencileridir. birisi bekir coşkunun yazısını baylaşmış ömer ulusoy hakkında atıp tutmuş. ömer ulusoy kimdir diye sorarsanız ömer ulusoy ayrılıkcı insanların tek düşmanıdır.