kimse bilmez adlı mükemmel ötesi şarkının sözlerinin de sahibi olan, vakti zamanında kafası her zaman iyi olmuş şair insan.
mehmet güreli nefis söyler bu şarkıyı.zuhal olcay da yorumlamıştır.
bulut geçti, gözyaşları kaldı çimende
gül rengi şarap içilmez mi böyle günde?
bugün bu çimen bizim, yarın kim bilir kim
gezecek bizim toprağın yeşilliğinde.
*****
seher yeli eser yırtar eteğini gülün
güle baktıkça çırpınır yüreği bülbülün
sen şarap içmene bak, çünkü nice gül yüzler
kopup dallarından toprak olmadalar her gün.
*****
bu yıldızlı gökler ne zaman başladı dönmeye?
ne zaman yıkılıp gidecek bu güzelim kubbe?
aklın yollarıyla ölçüp biçemezsin bunu sen
mantıkların, kıyasların sökmez senin bu işe.
bu dünyaya kendi isteğimle gelmedim ben
şaşkınlıktan başka şeyim artmadı yaşarken
kendi isteğimle de gidiyor değilim şimdi
niye geldik niye gidiyoruz bilmeden
haram, acı, kötü derler canım şaraba
oysa ne hoş şey, hele bir güzel sunarsa;
için bakın; hem doğrusunu isterseniz,
haram dedikleri her şey hoş galiba!
Var mı dünyada günah işlemeyen söyle:
Yaşanır mı hiç günah işlemeden söyle;
Bana kötü deyip kötülük edeceksen,
Yüce Tanrı, ne farkın kalır benden, söyle.
Sensiz camide, namazda işim ne?
Seninle buluşma yerim meyhane.
Benim sevmem de böyle, yüce Tanrı:
istersen kaldır at cehennemine.
Tanrı gönlünce yaratır da her şeyi
Neden ölüme mahkum eder hepsini?
Yaptığı güzelse neden kırar atar
Çirkinse suçu kim kime yüklemeli?
mükemmel zekanın ürünü olan bunlar ve bunlar gibi dörtlüklerinde tanrıdan hesap sorması, onunla tartışması; heleki yaşadığı dönemde bunları dile getirmesi kişiyi bu adama taptırmaya yeter de artar.
bu şiiri en güzellerindendir,tokat gibidir,silkeler insanı,
Niceleri geldi neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenlerde hep senin gibiydiler
Bu dünya kimseye kalmaz bilesin
Er geç kuyusunu kazar herkesin
Tut ki , Nuh kadar yaşadın zor bela
Sonunda yok olacak sen değil misin ?
sözlük'te ve avrupa'da -ne alakaysa- daha çok şair yönü bilinen ilim zatı.
ilim araştırmaları üst düzeyde bir insan. örneğin kullandığımız takvim 3.300 yılda bir gün hata verirken, ömer hayyam'ın bulduğu takvimdeki hata 5.000 günde bir gündür.
Aldırma dünyaya hükmeden şu üç beş eşeğe,
Kendini en bilgin sanan şu cahillere,
Eşek gözüyle bakar onlar eşekliklerinden,
Kendileri gibi eşek olmayan herkese.
ey guzel sen ki bana derdi derman edensin
şimdi, çekil onumden diye ferman edensin
senin yuzun canim kiblesi olmuş bir kez
ne yapsin kible mi degiştirsin bu can dersin?
Akılla bir söyleşim oldu dün gece:
Dedim: Ey akıl, ey bilginin anası! Soracaklarım var cevap verir misin? Zordayım bir yol gösterir misin?
Dedim: Şu yaşamdan bıktım ne yapsam?
Dedi: Biraz daha yan ve dayan!
Dedim: Anlat bana, nedir şu yaşamak?
Dedi: Bir düş, bir görüntü ve kaybolmak.
...
rubaiyat adlı eseri hala kimi ülkelerde başucu kitabı olarak okutulmakta tavsiye edilmekte olan büyük islam filozofu.asrının çok çok ilerisinde bir bilgi birikimine sahip olmakla birlikte pozitivize edilmiş rubaileri vardır.bunlar hayyam ın pozitif bilimlerde ne kadar ilerde olduğunun bir kanıtı niteliğindedir.
Bir rubai şairi. devrindeki tek alkollü içecek şarap olduğu için sürekli şaraptan bahsetmiştir . yani rakı ya da viski ya da kanyak olsaydı rubaileri farklılık gösterebilirdi. hayat felsefesi ve sağlam sözü ile ülkemizdeki temsilcisi (bkz: cemal safi)'dir.
ey şarap!
sen benim günümsün güneşimsin.
seninle içim öyle bir dolsun
öyle bir dolsun ki;
bir tanıdık görünce beni yolda:
"ne o şarap? nereye böyle?" desin...
" yetmiş iki ayrı millet, bir o kadar da din !
tek kaygısı seni sevmek benim milletimin;
kafirlik, müslümanlık, sevap, günah ne ?
maksat sensin, araya dolambaçlar girmesin. "
Zamanında sınırları yıkmış ve gerçekten muhalefet bir yüce şahsiyet...
Hayyam'ın rubailerine baktığımız da:insan sevgisinin ve eleştirel bakış açısının zirvelerinde dolaştığımızın farkına varıyoruz.
Bize öyle bir dünya sunuyor ki:Burada sınırların ne kadar yapmacık olduğunun farkına varıyoruz ve tüm kimliklerimizin dışında tek sahip olduğumuz şeyin varolmak olduğunu,onun da bir gün sona ereceğini ve aslında en güzelinin de bu olduğunu görebiliyoruz.Kavgaların,içi boş siyasetin anlamsız olduğunun farkına varıyor ve tüm bunların yerine bir kadeh şarap içip bu dünya sarhoşluğundan kurtulmaya çalışıyoruz.
işte Ömer Hayyam bunları başarabilen ulu bir şahsiyet.
konik parçaları kullanarak üçüncü derece denklemlerin çözümü için yöntem geliştiren ilk matematikçi, eshafan'da yaptığı gözlemleri sonucunda bir yılı 365, 24219858156 gün olarak doğru ölçen, üstün zekalı sıradışı bir beyin.
Ey hoca!
Yalnız bir dileğimizi yerine getir.
Konuşma. Kes sesini.
Allah'la aramıza girme.
Biz doğru yoldayız.
Yalnız sen,
Bu yolu eğri görüyorsun.
Git... Gözlerini tedavi ettir.
Ya da rahat bırak bizi.