ömer hayyam şiirlerindeki insanı düşündüren mantık hatasıdır. (*
şimdi bilindigi gibi ömer hayyam iranlı, ve farsçayıda çok iyi biliyor yazdıgı şiirlerin bir çogu farsçadan türkçeye çevrildigi söyleniyor. farsçayı çok fazla bilmem ama muhtemelen bizim kullandıgımız türkçeden çok farklıdır. yani özne, yüklem karma karışıktır muhtemelen ingilizcede oldugu gibi.
bir rubaisinden örnek;
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz
iki başımız var, bir bedenimiz
Ne kadar dönersem döneyim çevrende
Er geç başbaşa verecek değil miyiz
gibiyiz, bedenimiz, miyiz çok kafiyeli olmuş oysa bunların farçası kim bilir nasıldır. misal amerikan rapçi 50 cent o adama bayılıyorum, candy shop şarkısını en az 20 kere alta müzikle beraber söylemişimdir. ama hiç bir defasında candy shop şarkısının türkçeye çevirerek söylemeyi becerememişimdir. kafiye tutmuyor çünkü , ritim bozuluyor.
ingilizce şarkıları türkçeye çevirdiginde bozuluyorken, farsça bir şiirii türkçeye çevirdiginde nasıl bozulmuyor anlamış degilim. ya bu tüm rubailer ömer hayyamın degil, ya da ben farsçayı bilmiyorum.
tam olarak anlaşılmayan mantık hatasıdır. şimdi her yabancı yazarın şiirleri çevirilir, dogrudur ama hiç bir yazarın şiirleri ömer hayyamı ki kadar kafiyeli olmuyor nedense çevirildiginde çünkü her dilin bir kuralı vardır. bizde devrik olan bir cümle başkası için gayet mantıklıdır.
ömer hayyam'ın şiirlerini ilk okudugumda kesin sivaslı falan dedim bu adam ya da türkiye'nin başka bir yerinden. çünkü adamın kafiyesi enfes ve ötesi. ama bir baktım adam iranlı iyi de nasıl olur hem yabancı olup hem de bu kadar kafiyeli şiir yazabilir.
hayyam ,şiirlerini yazarken farsçanın edebiyat ahengini kullanarak kaleme almıştır fakat farklı dillerin değişik fonetiklerinin varlığını unutmadan çeviri şiirlerini değerlendirmek gerekir.kaldı ki dogma fikirlere karşı Xı-Xıı.yy.da rubaiyat'ı yazması günümüzde de popüler olmasının en büyük nedenidir.