hayyam yaşasaydı da sahip çıkmazdı kendi üçgenine. iki testi şarap eşliğinde kendi gibi adamlarla derin felsefi yarenlikler arasında ürettiklerini, yazdıklarını mülkiyetine almak derdinde değilmiş ki çağdaşı veya öncülü diğer doğulu ilim adamları gibi.
bilgiyi mülkiyet ve güç olarak gören batı'nın bilgi hırsızı gezginleri beğenmedikleri develerin heybelerinde taşımışlar bugünkü bilimin temeli olacak eserleri batıya. bir güzel tercüme etmişler. ışık her zaman doğudan yükselmiş, batı o ışığı yansıtan parlak sırlı ayna olmuş.
hırsızı parmakla göstermek, fikri mülkiyet kanunu çıkarmak gibi eylemler de yine onlara düşmüş.
matematik ve geometride bilinmeyene x deme alışkanlığı bu proje üzerine çalışırken peyda olmuştur.şöyle ki ;
hayyam bilinmeyenlere arapça 'şey' diyordu.şey ise ispanyolca da xay kelimesine karşılık geliyordu.
o günden bu güne matematikte bilinmeyen hep x olmuştur.