Güzel bir mehtapta yapılan aktivitedir. Hayyamla şarap içerken birden sizi de umursamadığını anlar şarabı yüzüne döker evden çıkarsınız. Lakin dışarda yağmur yağıyordur ve daha araba icat edilmemiştir ve Ömer Hayyam size de şaraba duyduğu hisleri duymaya başlar.
En son da psikoloğunuzu arar ilaçların bittigini söyler ve uyursunuz.
şu dünyada yapadığım için en fazla hayıflanılan hede. gerçi hayyam gibihovarda biri bizim gibi kıllı ile niye şarap içsin? evet lan, geçmiş yüzyılların teomanı hayyamdır oğlum. söz yazarlığı olarak yani. zeka da tabi hayyamın eline su dökemez kimse.
bir bahar gününde, gökyüzünde bol yızdızlı bol parlak bir gecede, doğunun o gizemli havasında, pırıl pırıl bir dostla, öyle kendinden öyle neşeli ve öyle iyiniyetli, içtikçe ve zaman geçtikçe kendi özünde birleşilen iki sihrin, gönüllerin sarhoş olacağı, uzun bir gecenin sonunda doğan güneşle birlikte vedalaşılan bir dost muhabbetinin yaşandığı o güzel karşılıklı içilen sofra olacaktır.